Şehitlerimiz ve İşsiz Çocukları

Mehmet KIZILASLAN

 

Şehit ailelerinden ikinci işsize iş verilmesi konusunda çıkan uyguma da bir eksik var.

Uygulamaya göre bu ikinci işe alınacak kişi olarak, Anne Baba ve kardeşi düşünülmüş. Anne baba ve kardeşlerden 65 yaşın üzerinde olanlar varsa bunlara iş verilemiyor. Ondan sonra çocuklarından ikincisine iş verilebiliyormuş.

Şimdi size çok daha ilginç bir olay anlatacağım. Eğer Anne Baba ve kardeşlerden birisi bu 65 yaşın altındaysa bunlardan yaşı 65 den küçük bir kardeş devlet dairesinden emekli olsa dahi, ve bu haktan feragat etse dahi, şehidin ikinci oğluna iş verilemiyormuş.   

Bu uygulamada bir yanlışlık olmalı. Şehidimizin en yakınları sıralamasına nasıl bakıldığını bilemiyorum. Eğer Anne Baba ve Kardeşi; şehidimizin çocuğundan daha yakın görülüyorsa; var bir diyeceğim.

O şehidimiz sağ olsaydı önce ailesinin geçimi ile sorumludur. Annesi Babası ve kardeşleri şehidimiz tarafından bakılmak zorunda değildir. Şehidimiz sağ olsaydı öncelikle,  eşine ve çocuklarına bakmakla yükümlüdür. Sağ olmadığına göre Allahın huzurunda en iyi yerlerde olsa da çocuklarının güç durumda olması onu, öbür dünyada ıstırap vermektedir.

Şehitlerimizin niçin öldükleri göz önünde bulundurularak çıkarılmıştır yasalar muhakkak.  Ancak şehit yakınlarına iş temininde öncelik ler bir daha gözden geçirilmeli ve O şehitlerimizin çocuklarına babaları sağ olsalardı en iyi imkanları sağlamak için canlarını dişlerine takarak uğraşırlardı. Başarılı olurlardı yada olmazlardı ama bizim huzurlu yaşamamız için hayatlarını hiçe saymışlar ve Şehit olmuşlarsa eğer; yasaları uygulayıcılar bu durumda olan ve bize emanet edilen çocuklarımızın mağduriyetlerini ortadan kaldırmalılar.  

Bu çocuklar hayata bir sıfır yenik başlamaktadırlar. Herkesin babası elinden tutup çocukları ile ilgilenebilirlerken onların elleri hep bir baba özlemiyle boşlukta kalmıştır. Burada ağıtlar yakmayacağım acındırmayacağım ama bir konuya daha değineceğim.

Barışın sağlanmaya başlandığı bu günlerden itibaren Savaşa harcanan paralar insanımız hizmetine sunulmaya başladığında ve adil paylaşım yapıldığında, öyle tahmin ediyorum ki beş yıl sonra her ailenin birer evi birer arabası olacaktır.

Tansu Çiller hanımefendinin seçim meydanlarında iki anahtar göstererek, bir araba bir ev vaat ettiklerinde onu anlamakta zorlanmıştım. Mehmet ağar gibi çok değerli ekiplerle terör sıfırlanmak üzereydiler. Tansu Çiller hanımefendi büyük bir olasılıkla bu savaşa harcanan paraların insanımıza yansımasının her aileye bir araba bir ev olacağı konusunu dillendirmişti.

Terörün 30 yıldaki her şahıstan beşikteki yatanlarda dahil 679 Bin TL olduğunu hesapladığımda bu gerçeği de yakalama fırsatı buldum.  

Terörün durdurup insanımız hayatından kanı, kini, nefreti, çıkarmak için kendi hayatlarını tehlikeye atanlara sonsuz şükranlarımı sunuyorum. Her insanımızdan 100 Bin Liralık Altı evi ve 40 Bin TL lik İki arabayı çalanların bundan sonra savaştan doğan kazançlarının ortadan kalkacağını düşündüğümüzde; bu kadar büyük bir paranın döndüğü ortam da, savaş baronlarının, çok katil kiralayıp Barışı isteyenlere suikastlar düzenleyeceklerinden korkuyorum. Onların Allah Yar ve yardımcısı olsun.

Saygılarımla. 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.