Sayın okurlar günlerce Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın kızı Sümeyye Erdoğan ve Selçuk Bayraktar’ın düğünleri vardı. Altı bin kişinin katılımı ile bu düğün yapıldı. Bizde genç çifte yaşam boyu mutluluk diliyoruz.
Fakat benim bir türlü tasvip edemediğim ve doğruda bulmadığım durum ise Sayın Genel Kurmay Başkanımız Hulusi Akar’ın nikâh şahidi olması idi. Normal bir gün olsa elbette nikâh şahidi olur bunda hiçbir sakınca yok. Ama on üst rütbeli subay ve askerlerimiz vatan toprağına şehit verilirken birçok ocaklara ateş düşmüşken Anaların yüreği kan ağlarken Sayın genel Kurmay başkanının bu çok şatafatlı düğünde nikâh şahidi olmasını şahsen hoş karşılamadım.
Basından öğrendiğim kadar Süper Star Tarkan şehitler var gerekçesi ile düğününü ertelemiş. Bu onurlu hareketi ve düşüncesinden dolayı kendisine teşekkür ediyorum.
Ama bir Kayserili olarak Genel Kurmay Başkanı olmasından kıvanç duyduğum hemşerim Sayın Hulusi Akarın bu davranışını olumlu bulmadım.
BEKLEME ODASINA ALINAN YARGI
Ülkemde günlerce MHP kurultayı olacak mı olmayacak mı sorunu ile uğraşıp duruyor. Bir mahkemenin verdiği bir kararı diğer mahkeme bozuyor veya durduruyor. En son konu Yargıtay’a gidiyor. Yargıtay hemen karar vereceği halde siyasilerin etkisi ile karar bekleme odasına alınıyor. Bu olay Yargıtay’ın durumu ve konumu kamuoyu önünde pek hoş karşılanmadı.
Çünkü yargıya güven son kamuoyu araştırmalarına göre yüzde yirmi beşe kadar düştüğü görülüyor.
Bu Türk yargısının ne acıklı duruma düştüğünün acı bir durumu.
Laik Cumhuriyet’i, Atatürk İlke ve Devrimlerini özümsemiş tüm yurttaşların derin kaygılar içinde yaşadığı bir dönemden geçiyoruz.
Sırtını ABD ve AB yayılımcılığına dayamış bir siyasal iktidar, Atatürk Devrimleri ’ne karşı yürüttüğü eylemleri –karşı devrimi- artık gözü kara bir şekilde yaşama geçiriliyor.
O nedenle bu dönemde yargı çok önemlidir. Ama maalesef yargının son durumu içler acısı.
İnsan; zengin olmak ister, makam sahibi olmak ister, şöhret olmak ister.
Ama en önemlisi insan; adalet ister, özgürlük ister, eşitlik ister.
İnsan; olmak istediklerine odaklanır ve bunun için ya kurallara ve yasalara uyarak amaçlarına ulaşır.
İnsan ve toplum düzeninin kuralları ise hukuk, ahlak ve görgüdür.
Farklı din, dil, ırk, renk, cinsteki insanları bir arada çatışmasız yaşam ortamı sağlayan hukuk kurallarıdır.
Kamu düzeni; hukuk kurallarının işlemesi ve işletilmesi ile sağlanır. Yaşanılan olaylar, sevgiye ve hoşgörüye ne kadar muhtaç olunduğunu gösteriyor.
Amaç; sevgi, saygı, dostluk ve barıştır. Bu yolla insanların gerek kendileriyle, gerekse çevresiyle kaynaşmasına, barışık olmasına ve sonsuz hayatta yeniden doğmasına yardımcı olur. Buda yargı düzeni ile sağlanır.
Sevgide gönül; insanlığın göz bebeğidir.
Sevgili okurlar size İngiltere’de bir yargıcın durumundan da bahsetmek itiyorum:
Y A R G I Ç L A R
Biliyor musunuz..? İngiltere'de yargıçların maaşı yoktur....!
Onun yerine ihtiyaçları oldukça kullandıkları kredisi sınırsız çek defterleri vardır...!
İngiliz devleti, hâkimlerine o kadar güvenir.
Bir gün hâkimin biri bir bankaya gidip 1.000.000 poundluk bir çek bozdurmak istediğini söylemiş.
Tabii ortalık birbirine girmiş....
Banka yöneticileri en üst makamdan onay almadan bu kadar parayı veremeyeceklerini söyleyip hemen İçişleri Bakanlığı'na, Adalet Bakanlığı'na ve Başbakanlığa telefon etmişler.
Ancak aradıkları her yerden gelen cevap aynıymış: Ödeyin...!
Gel gelelim, bankada o kadar nakit yokmuş....
Banka yetkilileri bu kadar nakit paranın ellerinde olmadığı için ödeyemeyeceklerini ve hâkimden ertesi gün gelmesini rica etmişler.
Ertesi gün para bir bavul içinde hazırlanmış ve hakime teslim edilmiş...
Aradan bir gün daha geçmiş. Hakim, tekrar bankaya gelmiş.
Parayı bankaya geri vermek istiyormuş.
Banka yönetimi şaşırıp kalmış. Hemen Adalet Bakanlığı'nı aramışlar.
Derhal Bakanlık müfettişleri devreye girmiş ve hâkimi arayarak bu hareketinin sebebini sormuşlar.
Hakim ; Benim parayla marayla işim yok. Sadece İngiltere'de "Kraliçe Hükümetinin " bize gerçekten bu kadar güvenip güvenmediğini merak ettim demiş....
Raporlar Hazırlanmış ve Bakanlığa iletilmiş ve aynı gün hakim görevden azledilmiş.....
Adalet Bakanlığı hâkime gönderdiği yazıda gerekçeyi şöyle açıklamış: ''Kraliçe hükümetinin saygın bir hâkimi, devletine güvenmiyor ve onu sınıyorsa, devleti ona asla güvenmez .''
Ünlü Filozof Platon derki:
Gücün haklı çıktığı yerde adalet bekleme,
Güce tapan insanların olduğu yerde huzur bekleme.
Bizler yargıçlarımızdan hiç bir etki altında kalmadan görev yapmalarını dileriz.