Sivil, asker, polis sürekli ölüyoruz.
Kimi otobüste, kimi okul çıkışı, kimi seyahate giderken, kimi sokakta her yerde buluyor, terör saldırıları…
Artık güvenli alan yok, neredeyse. Elbette korkmuyoruz, hainlerden ve hain saldırılarından ama bu saldırılara dur denilememesi üzüyor…
Terör saldırıları çok canımızı yakıyor…
Canımız gidiyor…
Canlarımız gidiyor…
Terör yüzünden yıkılan, dağılan yuvalar, şehitler, gaziler…
Yine ateş düştü Aydınımıza…
Mardin’de Sultan Şeyhmus beldesi Cevizli Köyü Jandarma Karakolu’na bomba yüklü araç ve uzun namlulu silahlarla yapılan terör saldırısında şehit düştü Orkun Alp Arslan’ımız..
Bir yanda devlet ve millet için can ve kan verenler, diğer yanda etnik kimlik üzerinden siyaset yapıp, özerklik çığlıkları atarak devlete meydan okuyanlar…
Askerlik hizmetimi Güneydoğu’da tamamladım. Bölücü örgütün 15 Ağustos 1984 tarihinde Siirt'in Eruh ve Hakkâri'nin Şemdinli ilçelerine baskınlar düzenlediğinde Eruh’daydım. Birçok arkadaşımızı şehit verdik. Bunlardan biri Siirt’in Sason ilçesinde PKK’lı teröristlerce pusuya düşürülerek şehit edilen Karacasulu Olcay Altun idi.
O günün şartları gereği benden haber alamayan rahmetli annemin gözyaşları ilk görüşmemizde adeta sel olup akmıştı… O nedenle televizyonları başında “kimin ocağına ateş düştü” endişesiyle oturanları, şehit ailelerinin çığlıklarını, analarının gözyaşlarını çok iyi bilirim.
1984’te başlayan bölücü terör 2016’da hala devam ediyor.
Daha kaçımız ölmeli ki düzlüğe çıkalım…
Artık yeter…
Ülke yangın yeri…
Ülke kan gölü…
Yazık…
Kahrolsun terör…
Kahrolsun terör destekçileri…
Kahrolsun terörü besleyen şebekeler…
Kahrolsun!
Başımız sağ olsun…
Sen rahat uyu şehidim!
Sen rahat uyu Arslan’ım!
Şehidimiz Orkun Alp Arslan, 1980 darbesi öncesi Aydın Ülkü Ocakları başkanlarından Süleyman Arslan'ın biricik oğluydu. Arslan ailesine, sevenlerine sabır ve başsağlığı diliyorum.