Seçimle gelen seçimle gitmezse

Mehmet KIZILASLAN

Birçoklarımız kendimize özgü demokratik kurallar koyarız ve tanımlarız. Devlet yönetimlerinin tamamında çoğu zaman, o kendimize özgü tariflerimiz geçersiz kalır ve uygulanamazlar.

 

İktidar partilerindeki görevlerinden,  çoğunlukla kimse kolay kolay ayrılamazlar. Orada, iktidarın nimetleri, işlerde kolaylık, en basiti, saygınlık ve adam yerine konmak vardır. O nedenledir hiç kimse iktidarın makamlarından ayrılmayı düşünmediği gibi, koltuklarından kovsanız da kalkmak istemezler.

 

 “Seçimle geldik seçimle gideriz” diye kulağa hoş gelen söylemlerde bulunurlar.  Onlar sadece kendilerini ve çıkarlarını düşünenlerdir.

 

Partileri, bu mantık ve insanların “bulunmaz bursa kumaşı oldukları” mantığı bitirir. Gariptir partileri geri sayıma başladığında, ise hemen yeni oluşumlarda o koltuklarından kalkmayı istemeyen kişiler buluşmaya başlarlar.

 

Partilerini geri sayıma götüren onlar değilmiş gibi, egoları onları, yeni kurulacak partinin en başlarında olma arzusuna sürükler.

 

Daha önceki partilere bir bakınız. Doğru Yol Partisi’nden ayrılanlar, Anavatan Partisi’ni, Anavatan Partisi’nden ayrılanların birçokları da, Ak Parti’nin yine koltuklarında yer almışlardır.

 

Ben şimdi, Sayın Ak Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yaptığını eleştiren ve “Seçimle gelen seçimle gider” diyenlerin alternatifi fikirlerimi ortaya koyacağım.

 

Söyler misiniz bana şimdi istifasını istediği, belediye başkanlarını kim aday olarak göstermişti seneler önce?

Son sözü söyleyen kimdi?

Onun istemediği, kim belediye başkanı adayı olabildi?

Kim milletvekili adayı olabildi?

En son belirleyici kimdi?

Bütün bunların cevabı Sayın Recep Tayyip Erdoğan değil mi?

O halde, belirleyen o,  seçilmesini sağlayan o, ise,  artık yeter diyebilecek tek kişi de o’dur.

Hiçbir kimse yadırgamasın.

Ak Parti’nin iktidarda kalabilmesi için yenilenmesi şart görünüyor.

Kendilerinin deyimi ile metal yorgunluğundan kurtulmak şart olmuş durumda.

Kaportacılar çok iyi bilirler. Kaportasını tamir ettikleri arabanın, eğer,  deforme olan kısmın sacını, eski bir arabadan kesip, yeni arabaya kaynattıklarında ilk eskiyen yer, o eski arabadan kesilip kaynattıkları kısım olur.

Çünkü o kısım metal olmasına rağmen yorulmuştur. Biz metalciler, buna metal yorgunluğu deriz.

Hiçbir kimse kendisinin yerinin doldurulamaz olduğunu zannetmesin. Göreceksiniz her partinin içinde, ne cevherler vardır, keşfedilmeyi bekleyen, daha çok çalışacak.

Ak Parti yönetim, kadroların da artık, kökten bir yeniliğe ihtiyacı vardır. Ak Parti kadroları yenilenmelidir.

Eğer bu yenilenme yapılamazsa, o kendisini “bulunmaz bursa kumaşı “sananlar, Parti 2019 seçimlerinde oy kaybına uğradığında, partiyi ilk terk edip, yeni oluşumların içinde yer alacak, ilk kişiler olacaklardır.

 

Ak Parti kadrolarının yenilenmesi, hem FETÖ kalıntılarından temizlenmesi açısından kaçınılmaz oldu. Hem de partinin kapıldığı rehavetten kurtulması, genç dinamik insanların göreve gelmesi açısından kaçınılmaz olmuştur.

 

Demokratik açıdan eleştirileri yapanlarında, “Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı Diktatörlüğe doğru gidiyor” diye eleştiren muhalefetin de, eleştiriyi bırakıp, bir de bu pencereden bakıp kendi partilerini yenilemeleri gerekmektedir.  

 

Geçmiş dönemlerde, bu cesareti gösteremeyen, Tüm parti liderleri, yarım kalan işlerini bitiremeden, hedeflerine ulaşamadan iktidardan inmek ve tarihten silinmek zorunda kaldılar.

          

Alınan kararlar, cesur birer karardır. Uygulanış biçimi açısından ve yukarıda belirttiğim nedenlerden dolayı da, demokrasiye ters değildir. Saygılarımla. 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.