Bir çoklarımızın zoruna gidiyor seçim sonuçları biliyorum.
Kimimiz “Bu millete kendimizi anlatamadık.”
Kimimiz “Cahil milletle benim oyum aynı mı”?
Kimimiz “Oylarımızda çalındı”
Kimimiz “Ben yoruldum artık kardeşim uğraşılmaz bu milletle.”
Kimimiz “ABD biraz daha kalmasını istedi”
Kimimiz “Biz zaten kazandık sorun yok” diyoruz. Biliyorum. Ama ben ne diyorum biliyor musunuz?
Ben “ABD’nin yeni önerdiklerini bu millet istemedi. ABD ye ilk kez sesini yükselten bir lideri, sevseniz de sevmeseniz de arka çıktı bu millet. Yine ben diyorum ki tabi ki bu düşünceler benim, ister katılırsınız, ister katılmazsınız. O sizin bileceğiniz iş.
Bu ABD’nin kaset ile değiştirdiği ve yerine başka birini oturttuğu bir parti liderini de yeteri kadar sevmedi bu millet. Dedi ki senin elinde ne olursa olsun, bu cemaatin birçok üyesi ne kadar temiz olursa olsun, onun üst kademeleri CIA ile işbirliği yaptığı sürece; “Bu ülkede yönetimi istediğiniz zaman size değiştirtmeyiz.”
O kadar yolsuzluk dosyası ortama getirseniz de, Memleketimizde krizler yaratmaya uğraşsanız da, Hamasi nutuklar atanları el altından destekleseniz de. “Çözüm sürecinde durdurulan kardeş kavgasını bu ülkede sadece AK parti devam ettirebilir. Dedi bu millet.
Seçim sonuçlarını coğrafi açıdan baktığınızda CHP ege sahillerinde var. BDP Güney doğuda var. MHP bazı şehirlerde var. Söylemeye çekiniyorum ama her yerde olan ve her bölgede barajı aşabilecek bir Ana muhalefet partisi yok Türkiye’de.
Türkiye seçmeni Yeni şeyler istiyor. Yeni söylemler, yeni icraatlar ve yenilik çi bir yapı istiyor.
Sizin tarihten gelmeniz, TC yi kuran parti olmanız kimsecikleri etkilemiyor artık.
Diğerinizin Vatanı böldürmem, Ezanı dindirmem nutuklarınızı da dinleyen yok gibi. Korkunç bir hızla büyüyen BDP ve onun batı versiyonu HDP nin oyları artıyor.
AK partinin oyları artıyor. Nedenlerini araştıranlarınız oldu mu bilmiyorum, ama benim tahminime göre, solun her türlüsü düne kadar, CHP nin içinde yer alırken kendisine orada yeteri kadar önem verilmediğini gördükçe, nerede önemseniyorsa oraya gidiyorlar. Ya da kendilerini anlatabilecekleri ortamları kendileri kuruyorlar. Yani kendileri partileşiyorlar.
“Bir insanı öldürmek bütün insanlığı öldürmek gibidir” sözünü bilenlenleriniz vardır herhalde değil mi? İşte bu sözü şöyle de söyleme imkanımız olabilir mi acaba? Bir insanı ölümden kurtarmak bütün insanlığı ölümden kurtarmak gibidir”
Acaba insanımız, kardeşin kardeşi öldürmesinin defterini kapatanlara şükranlarını belirtmiş olabilir mi bu seçimlerde?
Hala birileriniz ayakkabı kutuları, para kasaları diyorsunuz biliyorum.
Bizim insanımız belki de hepinizden önce o paraların ne olup ne olmadığını öğrendi ve kurulan oyunun içinde piyon olmayı da istemedi. Huzurunun bozulacağından korktu. İşlerinin kötü gideceğinden korktu. Ödemelerini yapamadığı zaman, arabasının evinin, iş yerinin, elinden gideceğinden korktu. Bu korkular ABD nin umurunda mıydı acaba. Türkiye’yi karıştırmaya kalkarken?
Yada hangi tuzu kurunun ve hamasi nutuk atanın umurundaydı bu korkular? Söyler misiniz bana 30 yıllık kardeş kavgasının sonunda matematiksel olarak hesapladığınızda her bir ferdin kaybının ne olduğunu hesaplayanınız oldu mu?
Ben hesapladım beşikte yatan bebeklerimizde dahil, her ferdimizin kaybı 570 Bin TL yani, Yüz bin TL lik Beş ev, Otuz Beş Bin TL lik, iki araba kaybı var her bir vatandaşımızın.
“Bunları hesapladı da oylarını onun için Ak partiye ve BDP yemi verdi diyen birilerinizi duyar gibiyim. Üzülüyorum, Bizim insanımız dediğimiz bu coğrafyada yaşayanları tanımakta zorlandığınız için üzülüyorum.