Hepinize sesleniyorum, bayrak olayına takılıp kalanlar. Genelkurmayı, Başbakanı, Cumhurbaşkanını eleştirenler.
Sizler yanınızda hiç, on kişiyi bir arada çalıştırdınız mı? Hiç sorumluluk verdiğiniz halde işini yapmayan adamın, işine son verdiğiniz oldu mu?
Hani derler ya “Bekara karı boşamak çok kolaydır” diye. Allah aşkına sakin, sakin bir düşünsenize. Daha önceki senelerde Kıbrıs’ta bayrağımızı indiren Yunan vatandaşını hiç tereddütsüz vuran, askerimiz bu gün bunu niye yapmadı?
Onu sonra tartışalım isterseniz. Diyeceğim ama diyemiyorum. Çünkü milyonları galeyana getiren bu olay anında, bu adam niye vurulmadı? Olayın hemen arkasından bu vatandaş neden tutuklanmadı, sorgulanmadı?
Diğer yandan Güneydoğuda barış inşa etmeye çalışanlar, Yukarıda bahsettiğim yetkililer değil mi? Cumhurbaşkanı, Başbakan ve genel kurya yetkilileri değil mi?
Neden kendi yapacakları, kuracakları, istikrarın temeline bomba koysunlar, ya da izin versinler. Allah aşkına bu kadar mı boyandı gözlerimiz bizim.
Bu istikrarı kim bozmak isteyebilir isterseniz bir düşünelim.
Bundan kim nemalanır?
Kimin işine yarar bu olay?
Kurulmaya çalışılan istikrar bozulduğunda kimlerin çocukları savaşta ölür?
Kimlerin çocukları askere gitmez?
Kimler çocukları olmadığı halde, savaş naraları atarlar?
Otuz yıl boyunca bütün kaynaklarımızı akıtarak savaştığımız APO’cular örgütünü kimler kurdurdu?
Çocuk katilinin ilk eşi Kesire Yıldırım, kimin kızıydı?
Kesire’nin babası, Ali Yıldırım, Türk Milli İstihbaratının, baştan, kaçıncı adamıydı?
Milli İstihbarat bu örgütü kurdurmasaydı, bu tuzağa bu millet düşmeseydi, Savaşa harcanan kişi başına milli gelir kaç para artardı?
Her ferdimizin beşikte yatanlarda dahil, kaç arabası, kaç evi olurdu?
Bu topraklar iyi işlendiğinde insanlar emeğinin karşılığını aldığında dünyanın ne kadarını doyurabiliriz?
Savaşı körüklediklerinde turizm gelirlerimiz ne kadar düşer?
Savaş devam ettiğinde ekmeğimiz ne kadar küçülür?
Şehit haberlerinden kimlerin bağrı yanar?
Kimler şehit haberleri geldikçe timsah gözyaşı dökerler?
Bu soruları kendimize sorduğumuzda, oynanan oyunu görmemiz çok daha kolay olacaktır. Bayrağı indiren ceza görmeyende bu savaştan nemalananların adamıdır.
Birileriniz “Seyirci mi kalalım. Yanlarına mı kalsın yaptıkları? Diyorsunuz. Hayır, ama bize düşen sakin ve sabırla beklemektir. Onların istediği zaten bizi birbirimize düşürmektir. Sokaklara dökmektir. Sokak olaylarında heyecanlı ve Milli duyguları üstün gençlerimizin ölümüne sebebiyet vermektir. Olanları zevkle seyretmektir.
Önce sakin olarak onların oyunlarını bozacağız, sonra gerekli önlemi almayan devlet adamlarına, Mecliste hesap sorulması için soru önergesi verilmesini sağlayacağız.
Oyuna gelmeyeceğiz dostlarım, asla, biz bu filmi defalarca gördük.
Tuzağa düşmek yok.