Yarın cumhuriyet ilan edilecek. İyi ki Atatürk varmış. İyi ki Türk milletinin lideri, Başkomutanı olmuş. Milletini düşmandan kurtarabilmek için gösterdiği olağan üstü, inanılmaz çabayla bütün Dünyanın takdir ettiği bir lider konumuna gelmiş. Bizi de Dünyanın en şanslı milleti yapmış.
“Cumhuriyet, hükûmet ya da devlet başkanının, halk tarafından belli bir süre için ve belirli yetkilerle seçildiği yönetim biçimidir. Egemenlik hakkının belli bir kişi veya aileye ait olduğu monarşi ve oligarşi kavramlarının karşıtıdır.” Tam olarak böyle yazıyor internette.
İşte; bizi bu durumdan, böyle bir yönetimden kurtarmıştı Dünya Lideri Gazi Mustafa Kemal Atatürk. Şimdi böyle bir ilkel modele dönmek mi niyetiniz? Kusura bakmayın biz almayalım. Bu bize uymaz, uymuyor! Sevmiyoruz, sevemeyeceğiz! Atatürk’ümüzün bize hediye ettiği Cumhuriyetten ayrılmayacağız. Tek ve en büyük Dünya liderimiz Atatürk en çok halkını düşündü, bunun için bize Cumhuriyeti hediye etti. Böyle büyük bir armağanı bırakıp, örümcek kafalı zihniyetlerin tasvip ettiği yönetim şekline asla dönmek aklımızdan bile geçmiyor ve korumak için elimizden geleni hatta daha fazlasını yapacağız. Biz Türk’üz Türk kalacağız. Demokrasiyle yönetilip Cumhuriyetimize sahip çıkacağız!
Atatürk de abartmayın dedi amaaa ‘düşmanı abartmayın!’ dedi ve hepsini denize döktü. Cumhuriyeti ilan etti. Kimseden korkmadı. Sayıldı, sevildi, değer verdi, değer gördü, Sizin abartmayın dediklerinizden ne kadar farklı bir yere bakıyormuş Atatürk.
Siz var ya bizim en değerlimiz olan Cumhuriyete bile ‘reklam arası’ diyecek kadar hadsizleştiniz! Onu diyen terbiyesiz, hadsiz kadın var ya artık milletvekili değil, yaptığı yalakalıkla kaldı. Kendi memleketinde yüzüne bakılmıyor. Nasıl dolaşıyor insan içinde çok merak ediyorum. Sizin bu Atatürk düşmanlığınız ailelerinizden geliyor. Zamanında milli duygularla Cumhuriyet bilinciyle yetiştirilmiş, eğitilmiş olsaydınız, birazcık tarihimizden haberdar edilmiş olsaydınız böyle bir duygunuz olamazdı. Size acıyoruz! Çok yazık!
Cumhuriyete saldırmayı Atatürk’e saldırmayı sırf birilerine yaranmak için bir marifet sayarak eyleme geçirenler; öyle günler gelecek ki sadece yaranmak için Anıtkabir’e gidip selfi çekerek bu sefer bize yaranmaya çalışacaklar ama yemezler. Bu tipler zaten her devrin adamı oldukları için bunları insandan saymadığımızın altını çizerek yazıyorum. En güzel yönetim şeklini eleştirerek birilerine iyi görünmeye çalışarak yerine hangi rejimi getirmeye çalışıyorsunuz? Başaramayacaksınız! Çabalarınız ilk önce sizi yok edecek!
Her zaman bin bir türlü bahanelerle, bir sürü yasaklar getirdiniz. Sözde hasta olduğunuzu göstererek bazen hastanelerde yatarak, bazen yurt dışı seyahatler yaparak, kutlamadığınız, bizim de kutlamamıza izin vermediğiniz, müsaade etmediğiniz kutlamalarımızı; evimizin her yerine, tüm balkonlarımıza, pencerelerimize bayraklarımızı asarak milletçe büyük bir coşkuyla kutlayacağız. Siz evinizde yatın varın! Zaten o virus zannımca taraf tutuyor. Kime bulaşıp kime bulaşmayacağını çok iyi biliyor. Eğer sizin yapacağınız bir etkinlik bir toplantı bir açılış varsa oraya asla yaklaşmıyor çok iyi niyetli, kıyamam ben ona. Ancak milli bayramlar kutlanacağı zaman birden bire her ne hikmetse virus hemen canavarlaşıyor ve saldırıyor! Ne kadar çok inandık! Ben balkonuma astığım Ay Yıldızlı Bayrağımın önünde İstiklal Marşımı söyleyip Cumhuriyet Bayramımı kutlayacağım!
Zaten siz kutlamayın! Zorla; hem yakışmıyor hem yapamıyor hem de samimiyetsiz oluyor. Buna gerek yok!
Şimdiiii; tam on sekiz yıllık reklam arası elbet bir gün sona erecek. Biz yine aynı şekilde Cumhuriyetin ayarlarına geri döneceğiz. Sizi de Mehter Marşıyla uğurlayacağız.
Ne mutlu Türk'ün diyene!