PKK İle El Ele Gidişat Nereye?

Mürşit Canbeldek

Adaletin yara aldığı yerde ve hatta öldürüldüğü yerde insanı insan yapan insanı yeryüzünün halifesi yapan onun kıymet verdiği dürüstlük, olduğu gibi görünme göründüğü gibi olma erdemi, merhamet, yiğitlik gibi vasıfları koruyamazsınız. Bunların hepsi birer, birer ölürken senin yapabildiğin münafıklara ve münafıklığa gerekçe üretmek olur.

Habur’dan giriş yapan ve göğsünü gere gere yürürken pozlar veren eli kanlı katillere adalet mekanizmasını felç ederek  gösterdiğin yumuşaklık sıradan insan çaresizliğinin eseri olmaz. Allah’ın sana verdiği, emanet olarak verdiği devlet gücü çaresiz bırakılmıştır. Devlet gücü çaresiz bırakılmaz. Eğer gereken yapılmamışsa orada emanete ihanet vardır. hukuk katledilmiştir.  Hükmünü olayın duyulmasını takip eden birkaç gün içinde seslendirebilen sayın AKP’nin meclis üyesi Avukat…. samimiyet içinde Avukat Ökkeş Korkmaz’ın bürosunda yine bir başka Avukat; Bayram ağabeyimizin de şahit olduğu bir ortamda söylemesine rağmen sanki hiçbir şey olmamış gibi yaşanan daha fecaat gelişmelere rağmen hukukun katledilmesine bırakın seyirci kalmayı yardımcı olmaya devam etmiştir.

O eli kanlı katiller ki; güneydoğuda 50 den fazla öğretmen öldürmüştür. Doktor öldürmüştür. Hemşire öldürmüştür. Terhis olup ana kucağına dönme heyecanı içindeki asker çocuklarımızı öldürmüştür. Kürt köylerini basıp beşikteki çocuklardan örtüsünün altındaki kadınlara kadar silahsız ve savunmasız insanımızı kahpece katletmişlerdir. Evet aynen öyle olmuştur. Bu katliam haberlerini dinleyip de o PKK’ya lanet etmeyen Türk-Kürt-Çerkez, Laz kimse yoktu. Çünkü içimizdeki adalet duygusu bizi o cinayetlere lanet etmeye çağırıyordu. İçinde azcık imanı olan, veya acıma duygusu barınan hiçbir insan bu katliamlara ‘aferin çok güzel yaptılar iyi ki katlettiler’ diyemezdi. Var idi bir avuç miktarı hain onlar ya konuyu başka yerlere taşımaya çalışır  ya da  miyavlar gibi bir sesle ayıplar fakat canilerin inine gidip de onlarla röportaj yapmak için de fırsat kollarlardı. Bunların hepsi dışarıdan beslenen kimisi boynu kravatlı kimisi emir kulu  hainlerdi. Reyting kıpırtısı olacak ümidiyle canilere paye vermeye koşturan bu hainlere edecek fazla bir lafımız yoktur. Onlar belki  sütün hakkını veriyorlardı. Fakat bizim yıllardır ehli kıble bildiğimiz zevat’ın bu canilere gösterdiği ünsiyet  bizi kahretmektedir.

Hiç boş yere tevil yapmaya uğraşmayın. Her geçen gün daha dayanılmaz ihanet tabloları karşısında takındığınız bu boşvermişlik tavrı sizde artık bir daha doldurulamayacak bir boşluk, boşluk değil uçurum meydana getirecektir. Daha 3 sene evvel AKP hükümetine “hasstir ordan….” diyebilen bir belediye başkanı ile ne çabuk ümmet olabildiniz. Ha ha hi hi ortamında sergilenen o el ele fotoğraflar varsın sizin burnunuzda güzel kokular neşretsin. Bizim için; her tarafından kan kokusu yayılan 1915 ermeni çetecilerinin iğrenç katil kokularından başka bir anlamı yoktur….

PKK ile Osman Baydemir’in partisi ile ve” Sırada Türkiye Cumhuriyeti var diyen Çete reisi Barzani ile oluşturduğunuz ittifaka rağmen büyük bir pişkinlikle CHP-BDP dayanışmasından bahsetmeniz  Türk zekasıyla alay etmek demektir. Çünkü sizden, AKP’den başka bu ittifakı apaçık ve büyük bir cüretle gerçekleştiren bir parti yoktur. Hiç güneşi balçıkla sıvamaya kalkmayın…

Dökülen kan mazlum kanıdır. Savunmasız insanları gece yarısı kapısını çalıp kurşuna dizen  Ankara’da bina kundaklayan PKK’dır. Bütün dünyanın T.Cumhuriyeti devletinin heybetinden korkusuna terör örgütü saydığı PKK’yı siz alıştıra alıştıra yandaşlarınıza ve vicdansız okumuş yazmışlarınıza bağımsızlık savaşçısı bir örgüt diye tasdik ettirdiniz. Vicdanlarınızı katlettiğinizi fark etmiyor musunuz? PKK 40 binden fazla masum ve mazlumu katletti ,siz ise vicdanınızı katlediyorsunuz…

Öldürdüğünüz  yok ettiğiniz vicdanınızdan boşalan yeri hiç zannetmeyin ki kıldığınız namazlar ve tuttuğunuz oruçlar doldurur. Siz helaka doğru giden Pompei’nin halkına benziyorsunuz. Onlar da adalet duygusunu öldürmüştü. İnsanları sırf heyecan için, oley diye bağırabilmek zevki için arenada ölesiye dövüştüren Roma’ya Spartaküs belki engel olamadı amma Vezüv’ün külleri onları kahretti.

İnsanlık tarihinde var olan hiçbir devlet anlayışında “analar ağlamasın” diye bir fren tertibatı kullanılmamıştır. Devlet onun yerine hukuk ve adalet adında gerçek ve muradı ilahiye de uygun olan bir ölçüyle kendi gücünü sınırlamıştır. Hiç bir tavrın belirleyici sebebi korkaklık kokusu yayamaz. Bu gerekçe muvazaalı bir korkuya benzemektedir. Veya bir şahsi korkunun, açıklarından ve kabahatlerinin açığa çıkma korkusundan dolayı müracaat edilen  bir takiyye görüntüsü de olabilir.

Her ne sebepten olursa olsun bu lafa itibar etmek imanı zedeler. ‘Allah’a inanıyorlar fakat güvenmiyorlar’  diyen adam galiba doğru söylemiş bu ihanete ayak uyduranlar için….

Türk Milleti vicdanına sahip çık. Çık ki vatanın elden gitmesin.İmanın elden gitmesin. İnsanlığın elden gitmesin. Belki senin gözden çıkardığın ordundan korkuna başka coğrafyalarda devletsiz yaşayan Müslümanlara gadredilmiyordu. Camileri yıkılmıyordu. Irzlarından, canlarından ve mallarından emin yaşayabiliyorlardı. Şeytanın önündeki belki de en büyük engel T.C. Devleti ve onun güçlü ordusu idi. Onu hem içerden hem dışarıdan yapılan ihanetler yüzünden gözden çıkarırsan bütün dünya Müslümanlarının güvendiği bir caydırıcı gücü, bir bendi ortadan kaldırmış ve şeytaniyete hizmet etmiş olursun…

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (5)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.