Papaya Testis Kontrolü, Prostatımıza Dokunma

Nevzat ARSLAN

Yatıp kalkıp dinimizin kıymetini bilelim.

**

Bir de şu dinimiz ile oynayan dinciler olmasa…

Neyse onlar, vicdanları ve cüzdanları arasında cebelleşedursunlar.

**

Geçtiğimiz hafta Vatikan’da yeni Papa seçildi.

Okuduğumuz kadarıyla gülümseten bir uygulamayı anımsadık.

Artık yapılmadığı söylense de, devam ettirildiğine inanılan

Bir işlem yine dile getirildi…

 

Papa seçimi sonrasındaki uygulamaya göre ilk olarak Katoliklerin merkezi

Vatikan"da altı delikli bir koltuğa, sünnet çocuğu gibi oturtulan

Papa hazretlerinin -affedersiniz- testislerine doğru

Kardinallerin en yaşlısı, leğendeki kutsal suya ellerini bandırdıktan sonra uzanır,

şöyle bir yoklayıp, elleşip, muayene ettikten sonra,

-İki adet testis sallanıyor.

Diye müjde verip dini liderin erkek olduğu ve papalığı dünyaya ilân edilir.

Ver ardından bacaya beyaz dumanı…

Ee bu arada olur ya, tek şeyi, ağırlığı olursa; ne oluyor, onu bilmiyoruz.

 

Bu elleşmenin nedeni ise, Papa Joan.

Joan, Almanya'da yaşayan bir kız iken 12 yaşına geldiğinde erkek elbiseleri giyiyor ve erkek çocuk gibi davranıyor.

Derken Atina'da din ve felsefe öğrendikten sonra Roma'ya gitmiş, ne yaptıysa yapmış,

853'te ölen Dördüncü Leo'dan sonra kendisini Papa seçtirmeyi başarmış.

"VIII. John" adını almış ve Papalık tahtına oturmuş.
 

Aslında kadın olan Papa VIII. John, söylentilere bakılırsa

Roma İmparatorunun oğlundan hamile kalır.

Hamileliğini gizlemeyi başardıktan sonra kilise dışında bir ayin sırasında,

sokakta herkesin gözü önünde aniden sancılanır.

Ardından Papa hazretleri, eteği altından duyulan “ınga” sesi ile doğurur.

Yalancı papanın mumu, doğuma kadar yanar.

Kardinaller hem Joan'ı hem de yeni doğmuş çocuğunu oracıkta taşlayıp öldürürler.
 

Artık o günden sonra seçilen Papa,

ne olur ne olmaz, denilerek bir de testis muayenesi söz edilir olmuş…

**

Yurdum insanının değil testisine,

hele prostatına bir dokun da bak gör.

Neler oluyor?

**

Bu arada on küsur yıl öncesinde gazetelerin yazdığı dramatik bir haberi anımsadım.

Anadolu köylüklerinden bir adamcağızın prostat rahatsızlığı vardır.

Şehir merkezindeki bir doktorun muayenehanesine gelir.

Malum prostat kontrolü…

Doktor eldiveni takar ve adamın eğilmesini ister.

Muayene biter.

Adam köyüne döner.

Kahvede bir arkadaşına utanarak nasıl muayene olduğunu anlatır.                             

Hani iki kişinin bildiği sır olmaktan çıkarmış ya!

Küçük köylük yerde bu haber duyulur.

erkekliğinin biteceğini söyleyenler yanında,

-Sen artık ib..  olursun.

Diyenler de olur.

Neyzen Tevfik’in dediği gibi,

“Türk Milleti gariptir,                                                                                                                            

Her bi lafı kaldırmaz…”

Adamcağız ertesi sabah şehrin yolunda,

kolunun altında av tüfeği ile birlikte,

doğru doktorun muayenehanesine gider.

Önce kendisini durdurmak isteyen sekretere,

ardından gürültüye çıkan doktora,

ateş ederek iki cana kıyar…

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (2)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.