Geçtiğimiz günlerde görülmemiş, duyulmamış şekilde bir vahşet yaşadık..
Gencecik pırıl pırıl bir genç kızımız hayatının baharında, tecavüzcüsü tarafından önce bıçaklanarak öldürüldü, sonra da yakılarak yok edilmek istendi..
Olay bütün yurtta infial yarattı.. Özgecan süregelen kadın cinayetlerinden bir örnekti sadece.. Geçen ay öldürülen kadın sayısı 27 idi.. Özgecanın kederli ailesine Cumhurbaşkanı, Başbakan, CHP Genel Başkanı, Cumhurbaşkanının kızları taziyede bulundu.. Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr.Mehmet Görmez Twitter da, “Özgecan’ın zalim ve gaddar bir kültür tarafından acımasızca yok edilmesi karşısında sadece biz kardeşlerinin değil melekler aleminin de bu acıya ağladığını düşünüyorum” mesajını paylaştı..
Özgecan’ın zalim ve gaddar bir kültür tarafından acımasızca yok edilmesi bize hiç yabancı değildi ki.. Biz bu kültürü çok iyi tanıyorduk... Bu kültür Sivas’ta 37 aydını diri diri yakan kültürdü.. Aynı zalim ve gaddar kültür Kahramanmaraş’ta 100’ü aşkın sayıda vatandaşımızı yok etmişti.. Aynı kültür 1957 yılı İstanbul’unda ülkemizin zenginliği olan diğer kültürleri acımasızca yok etmişti...
Diyanet İşleri Başkanımızın da fetvaları ile destek olduğu zalim ve gaddar kültür, meleklerin ağlamasından ziyade, iktidarın timsah gözyaşlarımı idi.. AKP İktidarında kadın cinayetlerinin yüzde bin 400 artması üzerine, bir kere daha düşünme zorunluluğu doğuyor..
Gericiliği her alanda yaygınlaştıran söylemleri ve hamleleriyle, kadın düşmanlığını besleyen AKP iktidarı, kadına şiddeti engelleyecek diye açıkladığı yasaya bile "Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesi" adını vermişti.
Yasada şiddet gören kadını ikna uzlaşma gibi yöntemlerle hukuki yollardan hakkını aramaktan vazgeçirilmesi istenirken kadınlara sağlanan sığınakların gizliliği ortadan kaldırıldı..
Mesele istatistik rakamlarla sınırlı değil.."Kadınlar iş aradığı için işsizlik oranı yüksek" diyen Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'ten, "Anası tecavüze uğruyorsa neden çocuk ölsün, anası ölsün" diyen Melih Gökçek'e kadar çeşitli şekilde dile getirilen kadın düşmanlığıdır.
Son yedi yılda yüzde bin 400 artan kadın cinayetleri hakkında, "Kadın'a şiddet abartılıyor " dedi Sayın Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan.. Sonra da kadın dernekleri ile yaptığı toplantıda "Ben zaten kadın erkek eşitliğine inanmıyorum" diyebiliyordu..
O tarihteki AKP 'li kadın bakan Fatma Şahin "Medya olayları abartıyor.. Kadına yönelik şiddet algıda seçicilik” diyordu.. Mersin Barosu Başkanı Alpay Antmen, Özgecan Aslan'ın katil zanlılarını Mersin'den hiçbir avukatın savunmak istemediğini belirtiyor..
Mersin Barosu Avukatlarını kararlarından dolayı kutluyorum..ve destekliyorum.
***
“Nasıl vardı elleriniz.
Nasıl kanattınız o domur domur mayıs göğünü.
Nerelere gizlediniz dal uçlarını
Mevsimleri n’ettiniz
Yeşili kırmızıyı zambak morunu
Yavru kuşun sabah sıcaklığını
Nerelere kilitlediniz akşam yelini
Karanlıklar
Karanlıklar
Ey karanlıklar
Nasıl oturdunuz bu ellerle sofraya
Ekmeği nasıl böldünüz”
Hasan Hüseyin Korkmazgil...