Olay Gözümün Önünde Cereyan Etti

Mürşit Canbeldek

6 Nisan Cumartesi günü telefon davetiyle gittiğim Aydın Kültür merkezinde ilk bir saatinde herhangi bir gerginliğe şahit olmadım. Sigara molası için salonun dışındaki terasa çıktığımda saat tahminen 4 civarıydı. Saate bakmadığım için emin değilim. MHP merkez ilçe başkanı ve Aydın lisesinden öğrencim olan Mehmet Uysal ile terasta konuşuyordum. Bizim üç dört metre ilerimizde üç tane genç ile saçı dökük gözlüklü ve 50’li yaşlarda olduğunu tahmin ettiğim bir şahıs hafif tertip konuşuyorlardı. Sesler yükselmeye başlayınca dikkatimizi çekti. Gençlerden; ”Beyefendi salona çelenk almıyoruz.” Lütfen ısrar etmeyin biçiminde açıklama gelmesine rağmen o kendisini yabancı gibi hisseden şahıs ısrar etmeye başlayınca hararet yükseldi ve Mehmet Uysal Bey yanımdan ayrılarak duruma müdahale etmek üzere o dört kişilik gurubun yanına gitti ve şahsı elinden tutarak ve son derece nezaket dairesinde terasın güneye bakan merdivenlerinden beraberce indiler. Daha sonra o bölgeden herhangi bir ses veya gürültü gelmedi. Olay sevimsizleşmeden yatıştı derken sırtında kamerası ve elinde fotoğraf makinesiyle kim olduğunu tanımadığım kızıl yüzlü kısa kesilmiş saçlarıyla birisi koşa koşa iç salondan geldi ve terasta bekleyen ve azcık da gerginliği yüzünden atamamış gençlerin resimlerini çekmeye davrandı.

O muhabir olduğunu sonradan öğrendiğim şahıs sanki bitmiş bir gerginliği yeniden canlandırmak istiyormuş gibi bir vazifeli duruşuyla oradaki gençlerin resimlerini çekmek istedi. Ve kaba ısrarlar gösterdi. Ben bir sivil vatandaş olarak resmimi böyle istencimin dışında çekmek isteyen bir şahıs görsem işkillenir ve resmimi çekme efendi diye itiraz ederim. Çünkü ortada bir kavga yok. Gazetecilik açısından değerli bir “an “yok iken neden o gençlerin ısrarla resmini çekme hevesine kapılmıştır. Bunu anlayamadım. Daha sonra Çelenk hadisesi Fotoğrafçılar ile ülkücü gençlerin gerginliği haline geldi. Daha sonra o resim çekme meraklısı şahıs ile gençler arasında terasın dışında da devam eden bir itip kakma hadisesi olmuş herhalde çünkü ben de içeriye girmiştim ve görmedim. Merdivenlerin dışında olan tartaklama hadisesini görmedim. Böyle bir tartaklama olmuş ise de olayın başına dönmek lazım gelir diye düşünürüm. Ve ilk muharrik unsur kim ise kabahatli odur diye düşünürüm. Sen basın görevi yaparsın amenna. Senin dışında cereyan etmiş bir olayın resimlerini çekersin. Buna da itirazım olamaz. Fakat olayın tarafı isen ve hatta olayın çıkmasına yardımcı olacak gerilimi imal edersen sen basın görevi ifa etmenin dışına taşmış olursun.

Basın aklı başında insanlardan meydana gelmesi gereken önemli bir vazife çeşididir. Olay imal etmez. Ortaya çıkan olay hakkında bilgilendirme yapar. Ben de bir köşe yazarı olarak ve vicdanımın emrettiği gibi davranarak ve Peygamberin koyduğu ölçü dairesinde gördüğümü yazma ihtiyacı duydum. Peygamberin ölçüsü şudur; Eğer bir yerde sövüşme başladıysa ilk söven kabahatlidir. Sövmenin arkasından gelen bütün fiiller de bu esas dâhilinde değerlendirilmelidir. Herkes görevini yaparken hassasiyetlere hürmet etmelidir.

Ayrıca İha muhabiri darp edildi haberinde gerçeğe aykırı şu hususlar bulunmaktadır. 1)olay saat 14.30 da değil en az 15 30 dadır. 2)Çelenk sahibiyle gençlerin tartışması olayı devam ederken iha muhabiri ortada yoktur. Yani o kızıl yüzlü kısa saçlı şahıs ortada yoktur. Sadece orada olan hafif kıvırcık saçlı ortadan uzun ve elinde bir fotoğraf makinesi taşıyan şahıs vardır. Ve Mehmet Uysal'a hitaben de başkanım ben bu şahsı tanıyorum bunun işi provokasyondur şeklinde konuşan şahıs olayın şahididir. Ve Fotoğraf çekmeye olay sırasında davranmamış çelenk sahibi ile Mehmet Uysal güney merdivenlerinden aşağı indikten sonra oradaki gençleri resimlemek istemiş ve tam o esnada yani çelenk hadisesi kapandıktan sonra içerden koşarak gelen şahıs olayın merkezi konumuna bir anda oturmuştur. Çelenk sahibi şahısla olan tartışmayı görmemiştir. Bu yanlış ve atlanan kısımlarda dikkat çekecek bir durum vardır. Bu durumu da dikkatlerinize sunuyorum. Burak pehlivan dahi o şahsın olayı gördüğünü ve görüntülemek istediğini zannetmektedir. Doğrusu şudur; İha muhabiri olduğunu haberden öğrendiğim şahıs kesinlikle çelenk sahibiyle olan tartışma esnasında orada değildir.

 

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (6)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.