“Sıra Dışı Bir DERVİŞ
NEYZEN
Tevfik KOLAYLI
Ve Tarihe Düştüğü Not!..”
Başlığıyla Kasım ayının son günü 29 Kasım 2022 Salı akşamında andık Neyzen TEVFİK’i yukarıda verdiğim bu başlık altında şiiri kalbinde taşıyan Şiir Kalbimizde Grubu şâirleriyle değerli okurlarım.
Her şeyden önce yaşadığı yıllarla özeldir Neyzen TEVFİK!.
Şöyle ki, 1877-1878Osmanl Rus Harbi(93 Harbi)’nin hemen devamında 1879’da dünyaya gözlerini açar Bodrum’da!..
Aile kökeni Samsun’un KOLAY ilçesidir. Dedesi Bafra Ulu Cami imamı Hafız Mustafa Efendi, babası İstanbul Kara Mustafa Paşa Medresesi ve Darülmuallımîn mezunudur. Babasının Bodrum’a geliş sebebi, Bodrum Rüşdiyesini kurmak içindir…
Neyzen TEVFİK, doğumundan Cumhuriyetin ilânına 29 Ekim 1923’e gelinceye kadar ömrünün 44 yılını Osmanlı vatandaşı olarak yaşar. Muhteşem bir mazinin hatıralarıyla 44 yıllık Osmanlı Döneminde Osmanlının çöküşünün; Çanakkale, Sarıkamış, Yemen, vb nice cephelerin acılarını, devamında İstiklâl Harbi yıllarının sosyal yansımalarını yaşar.
Bu dönem onun için çok özeldir:İlk eğitimini Bodrum’da babasından alır. Babası ona, Gülistan, Hâfız Divanı, Tuhfe-i Vehbî, Mesnevî-i Şerîf ve Celâleyn Tefsiri okur.
Bodrumlu Avram Galanti “Bodrum’un Tanınmış Evlatları” başlıklı eserinde Neyzen Tevfik’ten; “İnce, zeki, hassas, cevval; başak sapından ve kamıştan düdükler yapan, denizi ve denizciliği seven, bir sandalı olan kara kuru bir çocuk” diye bahseder.
Babası onu okuması için İzmir İdadisi-Lisesi’ne gönderirse de oradaki eğitimini yarım bırakır. Bir süre sonra sara/epilepsi hastalığına yakalanır ve ömrü boyunca bu hastalıkla yaşar. İlk şiirini İzmir’de 13 Mayıs 1898’de “Muktebes” dergisinde yayınlar. “Eşek” gazetesinde “Azgın” takma adıyla düzenli olarak şiirler yayınlar.
İzmir-Urla’da bir berber dükkânında işittiği ney sesi hayatını değiştiren ve yön veren bir kırılma noktası olur. İlk ney derslerini bir Mevlevî de olan berber Kâzım Efendi’den alır. İzmir Mevlevîhanesi Neyzenbaşı Cemâl Beyle ney dersine devam eder.
Babası onu eğitimini tamamlaması için 1899’da İstanbul’a gönderir. Fatih semtinde, Şeyhülislâm Musa Kâzım Efendi, Hersekli Arif Hikmet, Halil Edib, İbnülemin Mahmut Kemâl ile tanışır, Mehmet Âkif’le dost olur. Kendisi Mehmet Âkif’e ney üflemesini, Mehmet Âkif de ona Arapça, Farsça ve Fransızca öğretir.
Neyzen TEVFİK’e kimlik kazandıran, döneminin tanınmış insanlarıyla buluşturan, meclislerinde yer edinmesini sağlayan asıl mahareti neyzenliğidir. Hicivleriyle zaman zaman ceza alır, hapislere düşer. Nitekim 1903’te bir anlamda Mısır’a gidişi ve 1908’e kadar Mısır’da kalış sebebi de budur. Ne var ki Mısır’da bile varlıklı ailelerin konaklarında ney üfleyerek ve ney dersleri vererek geçimini sağlar.
İstanbul’da Ahmet Rasim, Tamburî Cemil Bey, Hacı ârif Bey, Udî Nevres Hanım gibi rint meşrep insanlarla tanışır.
Neyzen Tevfik ömrünün ilk 44 yılını Osmanlı idaresinde yaşadıktan sonra son 30 yılını da Cumhuriyet döneminde yaşar….1920-1925 arasında sürekli alkoliktir. 1930’da İstanbul Belediyesi yardım amaçlı maaş bağlar. 1940’ta Dr. Mazhar Osman’ın girişimi ve Valiliğin emriyle Bakırköy Akıl Hastanesinde bir koğuş ona ayrılır. 1951’de “O’nu Affettim” adlı bir filmde rol alır. Müzmin bronşit hastalığıyla 1953’te vefat eder. Kartal’daki aile mezarlığında toprağa verilir.
Değerli okurlarım, Neyzen TEVFİK’ten “ney”i ve neyzenliği çıkarırsak geriye Tevfik Kolaylı gibi anlamsız bir kimlik kalır. Neyzen deyince ülkemizde ilk akla gelen ismin hemen Tevfik olması da boşuna değildir.
İşte ömrü boyunca hastalığı, neyzenliği, alkolikliği, zaman zaman yönetimlere karşı olan muhalefeti, çok ince zekası. Hicivci kimliği; bir o kadar da kalıba sığmayan İlâhî aşk dolu kalbiyle “Sıra Dışı Bir Derviş” diye tanımladığımız Neyzen Tevfik Türk kültür tarihinde özel bir yere sahip değerlerimizden birisidir.
Bu noktadan hareketle Şiir Kalbimizde Grubunun Metin Soydeveli öncülüğünde hazırladığı programda biz de Metin Soydeveli beyle birlikte paylaştık Neyzen’e dair bilgileri. Onun mizahi ve nüktedân kimliğinden örnekler verdik.
Programa baştan sona kadar eşlik eden neyzen Ali BALTA Beyefendiye de burada özel bir paragraf açmak gerekiyor haliyle…
Deniz Kuvvetlerinden emekli olan Ali BALTA Bey uzun yıllardır ney üflediğini özellikle de tasavvuf korolarına neyzenli eşliği yaptığını dile getiriyorken de program sonunda da ney üflemenin huzuru, sakinliği, mutluluğu ve güler yüzünü temsil ediyordu her haliyle…
Değerli şâir Aygün EROĞLU, baştan sona programın video kaydını yaparken şâir dostlarımz: Dilek AKSEL, Zehra Nurdan YAVEROĞLU, Zerrin KESKİN, Nina Kopilova ŞAHİN, Birgül KIZILKAYA, Birhan AKARSU, Aygün EROĞLU da Neyzen Tevfik’in şiirlerini yine Ali Balta’nın neyi eşliğinde seslendirdiler.
“Sıra Dışı Bir DERVİŞ
NEYZEN
Tevfik KOLAYLI
Ve Tarihe Düştüğü Not!..”
Başlığıyla mutlulukla ve samimiyetle Şiir Kalbimizde öncülüğünde andığımız Neyzen TEVFİK’in yine bir şiiriyle tamamlayalım yazımızı:
FELEK
Yamansın her zaman aldattın beni,
Kâh düşürdün kâhi kaldırdın felek!
Mecnun'sun diyerek Leylâ peşinden,
Issız vâdilere saldırdın felek!
***
Rehbersin dedin ben ise kördüm,
Elimle başıma çok çorap ördüm.
Kendimi bıraktım âlemi gördüm,
Hesapsız günahlar aldırdın felek!
***
Şifadır dedin zehir tatdırdın,
Gençliğin okunu boşa attırdın,
Körlerin yurdunda ayna sattırdın,
Çıkmaz sokaklara daldırdın felek!
***
Barışmadı gönlüm merd ile zenle,
Ne bir iş bilenle, ne boş gezenle
Hicran köşesinde bozuk düzenle,
NEYZEN'e her telden çaldırdın felek!
GÜL/AYDIN… SEVGİLERİMLE…