İzmir'in tarihi Kemeraltı Çarşısı'nda kurulan Antikacılar Çarşısı, ziyaretçilerini adeta zaman makinesine sokuyor. Burada açtığı dükkanında antika ve koleksiyonluk nostaljik ürünler satan Erkan Sert, 25 yıldır antikacılık yapıyor. Ürünleri bazen şans eseri bazen de peşine düşerek elde eden Sert, nadide parçaları iğne atılsa yere düşmeyecek dükkanında sergiliyor. Çocukluğunda yoksulluk nedeniyle kendine ait eşyası olmadığını, bu sebeple eski ürünlerle haşır neşir olmayı çok sevdiğini belirten Sert, "Başkalarının çöpü, bizim geçim kaynağımız. Bu işi gerçekten severseniz yapabilirsiniz. Bizim işimiz heyecanlı, keyifli, macerası yüksek bir iş. İlk başlarda eldeki ürünleri satmaya kıyamıyorsunuz ama belli bir süre geçip profesyonel olduktan sonra satılmayacak bir ürün yok. Bazı ürünlerin manevi değeri çok yüksek oluyor. Birkaç parça kendime ayırdığım ürün de elbette var" dedi.
"Bitpazarlarına nur yağıyor"
Antikacılığa tesadüfen başladığını ifade eden Sert, naftalin kokulu meslek hayatını şöyle anlattı:
"Bir arkadaşımın dükkanına emaneten bakıyordum. İşi hiç bilmeden iki tane ürün sattım. Arkadaşımın yönlendirmesi ile antika dünyasına girmiş oldum. Ürünleri temin etmede birkaç farklı yol var. Bunların en başında bitpazarları geliyor. "Eskiye rağbet olsa bitpazarına nur yağardı" diye bir laf vardır ancak şu an gerçekten bitpazarına nur yağıyor. Sabahın çok erken saatlerinde bitpazarlarına gittiğimizde bizden önce gelen insanlarla karşılaşıyoruz. Ayrıca gezerek bu işi yapan, bizim "ayakçı" diye tabir ettiğimiz kişiler, hurda depolarını veya başka antikacıları gezer. Ürünleri bize getirir, biz de beğendiklerimizi alır satarız. Ürünleri temin ettiğimiz bir başka yol da mirasçıların verdiği ev eşyaları oluyor. Mirasçılar evdeki tüm eşyaları satıyor. Biz de parasını ödeyip içlerinden işe yarayanları seçiyoruz."
Osmanlı'dan kalma gazoz kapağı
Ege Bölgesi'nde açılan birçok müzeye ürün verdiğini, zaman zaman danışmanlıklar yaptığını söyleyen Sert, "Birçok iyi koleksiyona katkıda bulundum, ki bu insana büyük keyif veriyor. Biz bir nevi geçmişi de ortaya çıkartıyoruz. Kültüre katkıda bulunuyoruz. Örneğin Osmanlı dönemindeki İsmail Hakkı Gazozları'nın porselen gazoz kapağını buldum. Oldukça nadir bir parça. Nadir bir parça bulduğunuzda koleksiyonerler, ekonomik şartları gözardı edip o ürünü almak için fedakarlıkta bulunuyor. Bir ürünün antika olması için sadece eski olması yetmiyor. Aynı zamanda nadir de olması önemli. Eski olacak, nadir olacak, kondisyonu yerinde olacak. Zaten koleksiyonerler de öyle parçaların peşine düşüyor. Biz elimize geçen her eski eşyayı antikadan saymıyoruz" diye konuştu.
"Bunca kalabalıkta tüm ürünleri anında bulurum"
Dükkanında çok fazla eşya olduğunu dile getiren Sert, "O kadar fazla çeşit var ki buraya gelen herkes mutlaka kendiyle ilgili bir şeyler buluyor. Bu bazen cam ya da porselen eşya oluyor bazen bir oyuncak oluyor. Bunca kalabalıkta eşyaların yerini nasıl bulduğum merak ediliyor ama artık sistemim oturdu. Biri bana bir ürün sorduğunda anında buluyorum. Bazı inanışlarda eski eşyaların negatif etki verdiği söylenir ama ben buna katılmıyorum. Bir objenin yaşanmışlığını, hangi dönemde kimler tarafından kullanıldığını düşünmek güzel bir duygu" sözlerine yer verdi.
"İnternette yazan birçok fiyat doğru değil"
Gençlerin nostaljik ürünlere ilgisinin arttığını kaydeden Sert, "Dükkanıma yüzde 85 oranında genç gelir. Özellikle üniversite öğrencileri çok meraklı ve iyi koleksiyoncular. Ancak internet ortamına konulan eski parçalar çok farklı fiyatlara satılabiliyor. Ürün hakkında yorum yapmadan satış yapılabiliyor. İster istemez kandırılma olayları olabiliyor. Örneğin dükkana gelen bir kadın ve erkek, bir cep saatine 400 bin lira istendiğini anlattı. İlana baktığımızda söz konusu cep saati normalde 850 liraya satılabilen bir parçaydı. 850 liralık saatin 400 bin liraya satıldığını gören bazı insanlar, ellerinde olan benzer ürünleri de o fiyata satabileceklerini düşünüyor ancak durum böyle değil. Vatandaşların antika ve koleksiyonluk ürünlerde iyi araştırma yapması lazım. İnternette yazan birçok fiyat doğru değil" ifadelerini kullandı.