Aziz ve Böyük Türk milletim.
Millet ve Milliyetçilik konusu sosial ilmler için muasir konsepsiyalar hesab edilir. Xüsüsiyle 1983-cü yilde Benedikt Andersonun ,, HAYAL İCMALARİ’’ , Antoni Smitthin ,, MİLLETLERİN ETNİK MENŞEYİ’’ ve Ernest Gelnerin,, MİLLET VE MİLLETÇİLİK ‘’ kitablari çap olunana kader bu konuya o kaderde dikket ayrilmirdi.
Hazirda sosial ilmlerde en çok araşdirilan konulardan biri mehz millet ve milletçilikdir.
Millet anlayişi Avropada Orta asirlerden beri formalaşmaga başlamişdir. Bunun esas sebebi iyse Avropada Maarifçiliyin dövrüne esaslanir.
Hele Maarifçilik dövründen önce Britaniyada Böyük Azadliklar Hartiyasi ( Maqna Karta) Krala zorla imzalandirilmişdir ve son olarak Monarh hakimiyyetinin gücü dünyada ilk defe mehdutlaşdirilmişdir.
Bu prosesler ardinca Tomas Hobs, Con Lokk, Jan Jak Russo kimi mütefekitler üze çikmişdir.
Hobs insanlarin devletler olmadiklari zamanda bir- birileriyle savaşdiklarini düşünürdü. Hobsa göre hipotetik ( teori ) olarak kurdugu devletinde başinda bir ,, LEVİATHAN ‘’ ( Deniz Canavari) yani sert hakimiyyete sahib olan bir monarh dururdu.
Ondan sonra yaşamiş Russo iyse Hobs iyle razi deyildi.
Russonun düşüncesiyle insanlar dogu ( tebiet) halinda bir -birileriyle çok iyi yola gedirdiler. Sulh içerisinde yaşayirdilar. Ancak uygarlik ( sivilizasiya) inkşaf etdikce toplum içerisinde tebeqeleşmelerin üze çikmasi iyle birlikde insanlar devlet kurmak mecburiyyetinde kaldilar.
Bütün bunlar siyasi nezeriyyenin ( teorinin) inkşafi iydi.
Britaniyada Maqna Karta, Fransada Burjua inkilabi , Amerikada Hüküklar Hakkinda Bill , Avropa Devletleri arasinda VESTFAL sazişi imzalanmasi kimi hadiseler bu nezeri ( teori) inkşafa paralel şekilde heyata keçmiş praktik siyasi inkşafi göstere bilerik.
19 – cu yüz yilde siyasi arenaya Millet ve milletçilik dahil oldu.
Bu dövürlerde Türk milli ve milliyetçi düçünce aydinlari, mütafekkirleri hem Osmanlida, hem de bu gün ki, Azerbaycanimizin milli düşünce ve milletçilik aydinlari , Avropada ilm , bilgi, tehsil almiş görkemli ziyyalilarimiz da bu konuda dünyada ve Türk dünyasinda ebedi isimleri yaşiyan fikir adamlari Ali Bey Hüseyinzade, Ahmed Agaoglu, Ziya Gökalp, Mehmet Akif Ersoy, M.F. Ahundov, İsmail Kaspirali, Tevfik Fikret, Mehmet Emin Yurdakul, Namik Kemal, Yusif Akçukra, Ahmet Hikmet Müftüoglu, Ali Suvai, Necib Asim Bey
ve başkalari millet ve milliyetçilik kimi konularda dahi fikirlerini yazdilar. Şunuda burdan yazim ki, Ziya Gökalp Ali Bey Hüseyinzadenin en güzel öyrencisi olmuş.
Ziya Gökalp in VATAN NE TÜRKİYEDİR TÜRKLERE NE TÜRKİSTAN, VATAN BÖYÜK MUHHABET TURAN, sözlerini Ali Bey Hüseyinzadenin Turan şeirinden ilham almişdir.
Sizlersiz ey kavm-i Macar bizlere ihvan
Ecdadimizin müşterek menşeyi Turan.
Bir dindeyiz , hepimiz hakperestan.
Mümkün mü ayirsin bizi İncil ile Kuran?
Cengizleri titretti şu afakı seraser
Timurlari hükmetti şehin şahlara yekser
Fatihlerine keçti bütün kişver-i kayser....
Evet efendiler millet ve milliyetçilik tam da 19-cu yüz yillardan dünyada cerayan etmeye başladi.
Tam da 1- ci dünya savaşindan sonra dünyamizda milli devlet anlayişi daha da güclendi.
Bu milli devletleri dünya müharibesinden ( savaşindan) uzak tutmak için böyük bir uluslar arasi teşkilat kuruldu- Milletler Cemiyyeti isminde.
Bu teşkilat milli devletlerin uyeliyi iyle kurulmuşdur. Qlobal siyasetin tam merkezinde milli devletlerin dayandigini görürük.
1945 -ci yilde Birleşmiş Milletler Teşkilati kuruldu.
Milletçilik - milletlerin bir mehsulu deyil, aksine milletleri meydana getiren milletçilikdir.
Milliyetçilik- ölü dilleri yeniden canlandirir, kültürün içinden seçim ederek onlari esasen deyişdirse bile, bu medeni zengilikden istifade edir, adaleti formalaşdirir ve oldukca keçmiş zamanlara aid olan hesab olunan bir sira saf hayali hasiyyetleri gündeme getirir.
Aslinde bu lenete gelmiş avropali filosoflar işleri öz axarina burakmadiklari için , milliyetçi düşünceni özbaşina yaşayan siyasi qruplarin kanina hopdurub onlarin talehini deyişdirmese, tipli, irkçi , faşist milliyetçilik meydana çikmazdi, bu cür miliyetçilik - suni idyaloji keşfin neticesi kimi gören bir düşünceye kapanmaklarina yol verilmişdir.
Burda aziz okuyucularimi yormamak için yazimi saklayiram ardi var.....
Saygilarimla REİS DİFAİ.