Değerli okurlar bu günlerde gündemde olan parti MHP’dir. Çünkü bu partinin siyasi hayatımızda zayıflaması veya barajın altında kalması ülkemiz açısından hiç de iyi olmayacak sonuçlar verir.
MHP ülkemizde ve meclis de siyasi bir denge unsurudur. Mutlaka meclis de yerini alması gerekir.
Fakat son günlerde MHP’nin başında karabulutlar dolaşıyor. Buna sebep olan da genel başkan Sayın Devlet Bahçeli’dir.
Yıllarca partiye hizmet eden önemli isimleri listeye almayarak partide çok büyük oy kaybına neden olmuştur.
Sağlıklı siyasetin başı ahlaklı siyasettir.
Ahlakı dışlayan, ya da kendine göre ahlak çizim eden siyaset ahlaksızlığın kapısını aralamış demektir.
Ülkemde çağdışı zihniyet değişimi yaşanıyor. Ülkemizde demokrasi, ekonomi, hukuk, kültür, siyaset alanları yıkıcı bölücülere verilen müsamaha nedenleri ile büyük bir zihniyet değişikliğine ve bölücülere pirim vermiştir.
Türkiye’nin dünya sahnesinde hak ettiği yeri alabilmesi ve ilelebet payidar kalabilmesi yolunda güçlü bir irade ortaya konulmalıdır. Bu irade ve azmin, yöneticilerden vatandaşlara kadar toplumun bütün kesimlerini ilgilendiren bir konudur.
Topluma önderlik veya liderlik yapanlar
Ahlaki; hayırseverliği, cömertliği, doğru söylemeyi, dürüst davranmayı ve daha birçok erdemli davranışta bulunup, yalanı, hasedi, israfı, gıybeti, kini, garezi, kötüleyip, hırsızlığı, rüşveti, talanı ve daha birçok erdemsiz davranışları da yasaklayıp bunlara karşı çıkıyor ise, yönetim gücünü kullanıp öç ve intikam peşinde koşmaktan geri durmalıdır.
Milliyetçi Hareket Partisi, milli birlik ve bütünlüğümüzün en güçlü ve etkili direnç noktalarından birisidir.
Şimdi, Sayın Bahçeli bu noktayı zayıflatmak, hatta baraja gömmek istiyor.
Daha sonra yapılan erken seçimde Sayın Bahçelinin parti içi demokrasiyi işletmemesi bazı milletvekillerini paralellikle suçlaması ile parti içinde huzursuzluk tabana da yansıyarak bu sayı seksenden kırka düştü.
Başta, MHP’yi yönetenler, acaba bu tuzağın farkındalar mı?
Teşkilât fesihleri bir partiye ne kadar fayda sağlamış ki, MHP’ye sağlasın.
Çok önemli olan Sayın Bahçeli, sadece partisiyle değil, Türk milletiyle de kumar oynuyor.
Yazık ediyor!
20 yıla yakın genel başkanı olduğu MHP bu zamana kadar hiç bir şey vermedi veremedi. Pardon verdi ne verdi önemli isimleri önemli ülkücüleri partiden uzaklaştırdı. Kim karşısına aday olarak çıkmışsa disipline verildi.
MHP delege ve milletvekillerinin istemelerine rağmen kurultayı toplamadı.
Hâlbuki Sayın Bahçeli’ye düşen görev mademki bu kadar istiyorsunuz gelin kurultayı toplayalım diyerek büyüklüğünü göstermesi gerekirdi.
Ama Sayın Bahçeli dursun böyle bir büyüklüğü göstermesi hata üstüne hata yapıyor. Sanki AKP ağzı ile konuşarak kurultay isteyen muhalefeti paralelci olmakla suçluyor. Bu zamana kadar saygı duyduğum Bahçeli’ye hiç yakışmayan bir üslup.
Yaptığı hizmet dediysek de pek yaptığı olumlu bir işi de yok. Olumlu görülen ise AKP zora girdiği zaman Sayın Bahçeli AKP imdadına yetişmiş olmasıdır.
Basında ve kamuoyunda yaygın olan kanı ise Sayın Bahçeli’nin AKP stepnesi denmesi.
Tarihimiz, kültürümüz, Cumhuriyet ve demokrasi ülkemizin en önemli değerlerindendir.
Türk Milleti’nin her bireyi; demokratik rejimin erdemlerinin kıymetini bilmeli, bunun bilinci içinde de yarınlara güvenle bakmak istiyor.
Ortak hedef; herkesin demokrasi ve hürriyet içinde yaşadığı, hak ve özgürlüklerini evrensel standartlarda kullandığı bir Türkiye olması dileğimizdir.
Bir ülkedeki özgürlük ortamı, demokrasiye hayat veren bir güçtür.
Milletler kararlı bilinçli bilgili liderleri ile güçlü olurlar.
Şu günlerde ülkem çok zor günlerden geçiyor.
Son günlerde isminin başında unvanı bulunan sözde akademisyenler TV. Programlarına çıkarak hiç de unvanına bakmadan milletin gözünün içine bakarak yalan yanlış demeçler veriyorlar.
Bazıları da bu zorluğu ve karanlığı izleyici durumuna düştüler.
Oysa dünya bilim adamlarının neyle meşgul olduk her gün gözlenmektedir.
Herkes akademisyen olabilir ama bilim adamı olamaz
Değerli okurlar bu yukarıdaki yazım 18.04.2016 tarihinde Aydın 24 Haber’de yayınlanmıştı.
Ama Sayın Bahçeli eline geçen bu fırsatı iyi değerlendiremedi. Her zamanki olumsuz tavrı ile ikinci bir seçimde bu sayı 40 indi.
Ama her zaman olduğu gibi Sayın Bahçelinin zikzak hareketleri dün söylediklerini bugün unutması hem kendine hem de ülkeye çok büyük zarar veriyor.
Geçenlerde bu anayasa değişikliği görüşülürken Sayın Başbakan ”bu yasa kabul olursa koalisyonlar dönemi artık Türkiye’de olmayacak iki parti kalacak” dediği halde Sayın Bahçeli partisinin mevta olmasını mı istiyor.
Bir lider kendi partine bu kadar büyük kötülük yapabilir mi?
Sayın Cumhurbaşkanına en ağır ithamlarda bulunurken şimdi Sayın Erdoğan’ı tek adam yapmak için elinden gelen ne varsa veriyor.
Ülkemizin bu ülkücü görüşe ve MHP her zaman ihtiyacı var. Çünkü ülkücüler ve MHP bu ülkeye daha çok hizmetleri olacak ülkenin temel taşlarıdır.
Geçmişte onlarla mücadele eden biri olarak onların yok olmalarına gönlüm asla razı değildir.
Bu Anayasa değişikliği meclisten sonrada halk oylamasından da geçerse
Ne diyelim Sayın Bahçeli sayenizde MHP el Fatiha.