Aydın’da CHP’li gençler birlik ve beraberlik yemeği düzenledi. Geceye katılmadım ama bir köşe yazarı olarak basından takip ettim.
CHP’li gençlerin “birlik ve beraberlik” adında düzenlediği etkinlik konusunda Aydın basını aynı fikirde olduğunu gördüm. Gazeteler haberi benzer başlıklarla okurlarına duyuruldu.
Gitmesem de, görmesem de gazetelerin manşetleri CHP’nin Aydın’daki durumunu özetledi:
“CHP’nin birlik gecesinde soğuk rüzgarlar esti.”
***
Olayı uzun uzun anlatmayacağım zaten görünen köy kılavuz istemez.
Ancak şunu ifade edeyim.
Efeler Belediye Başkanı Mesut Özakcan CHP’nin her kademesinde çalışmış, milletvekili olarak Meclis’te Aydın halkını temsil etmiş partinin akil adamlarından biridir. Sakin, sabırlı, ağırbaşlı tavırlarıyla sadece parti içinde değil, Efeler halkının da “Mesut ağabeyi” olmayı başarmış bir siyasetçidir.
***
Dedim ya sabırlıdır diye…
Sabırlıdır ama sabrı sınırsız değildir.
İşte bu sabırlı akil adam, pişmiş kelle gibi karşısında sırıtan Aydın Büyükşehir Belediyesinin bir çalışanını kendine has üslubuyla; “Türkiye elden gidiyor. Fatih kardeşim oradan gülüyor” sözleriyle uyardı. CHP’nin birlik gecesinde soğuk rüzgarlar esmesine neden olan olay bu! Aslına bakarsanız büyütülecek bir durum değil ama bardağı taşıran son damla olduğunu söyleyebiliriz.
Şöyle ki:
CHP birlik ve beraberlik gecesi düzenlese de kendi içinde kavgalı bir görünüm sergiliyor. Bu kavga Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu’nun ilçe belediye başkanlarına karşı tutum ve davranışlarıyla başladı. Bunu fırsat bilen Çerçioğlu’na yakın isimler belediye başkanı seçilmesinin hemen ardından Mesut Özakcan’ı başkanlıktan istifa ettirmenin hesaplarını yapmaya başladı. Özakcan’ı hedef alan büyükşehir destekli sözde gazete bastırılarak CHP il kongresinde dağıtıldı. İsimsiz mektuplarla Özakcan genel merkeze şikayet edildi. Çerçioğlu’nun vur dediğinde öldüren çevresi iki başkan arasındaki sorunu derinleştirdi. Sonunda Özlem Çerçioğlu bir toplantıda; “Mesut Özakcan’ı mahvedeceğim. Ben de deve kini var” şeklindeki sözleri işin ne kadar derinleştiğinin göstergesidir. Belediye başkanlığı kolay iş değildir. Hem partisine hem de halka karşı büyük sorumluluk gerektirir. Çerçioğlu’nun sözleri gerçekten bir skandaldır. Bu da beraberinde bariz kutuplaşmayı getirmiştir.
Bunlar şık şeyler değil, maalesef bu kutuplaşma yüzünden CHP kenti bırakıp, kendi içişleriyle uğraşacak gibi görünüyor. Seçimlerde her kesimden oy alma becerisini gösteren Özlem Çerçioğlu, güç sarhoşluğuyla hareket edip, partiyi darmadağın ettiği gibi Aydın halkı için hizmet üretememektedir. Bu durum hem CHP’ye hem de halka zarar vermektedir.