Bu konuda Kütahya'da yaptığımız bir uygulamayı örnek olarak göstererek yapılacak uygulama ve projelere ışık tutabilirim. Kütahya sınırları içinde Porsuk çayı geçmektedir. Bu çay baraja ulaşmaktadır.. Kütahya'nın tüm atıkları bu çaya akmaktadır. Dolayısıyla baraj suyu da kirlenmektedir.
O zamanki Çevre Ve Şehircilik Bakanlığına yapılması ile ilgili yazı yazdık. Bakanlık valiliğimize bir proje uygulanmasını önerdi. Yapılacak projenin maliyetinin yarısını da vermeyi taahhüt etti. Bu konuda ihale açtık. Bir firma geldi. Maliyet 500 milyar kadardı. Kütahya Ticaret Odası toplantısına katıldık. Onlar maliyeti karşılayacaklarını söylediler.
İhaleyi alan firma önce Kütahya’da çalışan işletmelerin, turizm işletmelerinin tarım işletmelerinin, atık yapan cihazlarının değiştirilmesini, en az kirli atık verecek sistemlerin kurulmasını istedi. Kütahya'nın kırsal kesiminde kullanılan gübre ve ilaçların cinsinin tespit edilmesini ve bunların çaya gitmeden önce arıtma tesislerinde arıtılarak çaya dökülmesini istedi. Evsel atıkların belli yerlerde arıtılmasını istedi. Bu tespit ettiği hususları rapor haline getirip Valiliğe sundu.
Bu rapor çevre haritalarına işlenecek ve Kütahya’da adeta bir çevre anayasası olacaktı. Belediyeler de bu raporda belirtilen noktaları çevre haritalarına ve imar planlarına işleyeceklerdi. Belirtilen hususlara aykırı davranılması önlenecekti. Böylece Eskişehir’e su veren barajın kirlenmesi önlenecekti. Porsuk Çayına, Dünya Sağlık Kuruluşunun kabul ettiği ölçülerde atık atılmış olacaktı. Bu çalışmalarda firmanın laboratuvar çalışmalarına ihtiyaç vardı. Bu konuyu o zamanki Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen'e söyledik. Olayı memnuniyetle karşıladı ve belediyenin tüm olanaklarıyla bize yardımcı oldu.
Bu örnekten yola çıkarak Menderes Nehrinin kirlenmesi hususunda şu konuları önerebilirim:
Öncelikle Menderes Nehrine atık veren tüm işletmeler kontrol edilmeli ve işletmelerin en az kirli atık verecek şekilde sistemler kurması istenmelidir. Özellikle tarım ürünleri işleyen firmalar bu konuda yeni sistemle nehre en az kirli atık verecek şekilde dönüşüm yaptırılmalıdır.
Tarım kesiminde kullanılan gübre ve ilaçların belli bir şekilde kontrol edilerek kullandırılması gerekir. Çünkü gelişi güzel kullanılan gübre ve ilaçlar yağmur sularıyla nehre akmaktadır. Belediye evsel atıkları çok iyi ve düzenli bir şekilde arıtarak nehre akıtmalıdır. Tüm bu işleri rapor haline getirecek bir firmaya ihale edilmelidir.
İhaleyi alan firma belli bir süre çalıştıktan sonra ilgili makamlara rapor vermelidir. Bu raporda belirtilen konular çevre haritalarına ve imar planlarına işlenmelidir. Yasaklamalar etkili bir şekilde kontrol edilmelidir. Aydın’da nehrin iki tarafına yaklaşım şeritleri konmalı ve bu yerlerde gelişi güzel ekim ve dikim yaptırılmamalıdır. Bu alanlar ağaçlandırılmalıdır.
Menderesin ilk çıktığı nokta olan Dinar’da kaymakamlık yaptım. Suyun çıktığı noktada eğilir su içebilirsiniz. Dinar Belediyesi tarafından ilçe çıkışınca arıtma tesisi yapıldı. Burada tertemiz ve berrak olan su Aydın’a gelinceye kadar kirlenmekte ve siyahlaşmaktadır. Eğer bu konuda girişim yapılırsa Bakanlıkta maliyetin belli bir kısmın karşılamaktadır.
Haydi tertemiz bir Menderes Nehri için biraz çaba sarf edelim. O suyla tarla ve bahçeler sulanmakta meyve ve sebzeler yetiştirilmekte, hayvanlarımız su içmekte, içinde balıklarımız yaşamaktadır.
.