Masumlar öldürülüyor durmadan

Asuman DOKUZLU

Yine bir masum, günahsız çocuğun, melek gibi nur gibi bir çocuğun ölüm haberi geldi. Bütün ülke, farkında olanlar, yani kafasını şöyle bir kaldırıp bu ülkede ne var, ne yok haber dinleyip haberlerden haberi olanlardan söz ediyorum. Deve kuşu gibi kafasını kuma gömüp her şeyi güllük gülistanlık görenlerden değil. Evet, farkında olanlar inşallah arkasından bir tecavüz olayı çıkmaz diye dua etmeye başladı. Aslında doğruyu söylemek gerekirse benim şüphem kalmadı mutlaka altından böyle bir iğrençlik çıkacaktır diye düşünüyorum. Nasıl bu hale getirdiniz bu toplumu? (Belki de farklı bir sebebi vardır bu ölümün ancak öyle duygular yerleştirdiniz ki içimize asla iyi şeyler düşünemez olduk!) Çocuklarımıza sürekli birileri tarafından tecavüz ediliyor. Ve bu tecavüzlerin çoğunun karşılığı cezasız ve az cezalarla geçiştiriliyor. Ensar vakfı denen o iğrenç yerde tecavüze uğrayan kırkbeş erkek çocuğuna tecavüz edildiğinde yine utanmayan sözde ne bakanıysa (bir hanım demeye dilim varmıyor); bir kereden bir şey olmaz diyecek kadar ucuzlaşmıştı. İnşallah kendi çocuğuna yaparlar aynı şeyi demekten imtina ederim o çocuğa bile anasına rağmen acıdığım ve masum olduğunu bildiğim için.

Neler gördü bu ülke sayenizde? Bunun dinen bir gelenek olduğunu söyleyen cübbeliler bile oldu. Bunları ‘’bademleme, bodoslama’’ diyerek normal bir şeymiş gibi kabul ettirmeye çalıştılar. Her bıçağı, nereyi keserse o tarafa çevirdiler.  Her şeyi kendilerine uydurdular. Küçücük kız çocuklarının evlenmesini doğru ve doğal görerek onlara nefsi uyanacak insanların, bu tecavüzleri de normal görmesi ve bu suçun karşılığını es geçmesi de bir o kadar doğaldır.

Kadınlarımızın başına gelenleri söylemek bile üzüntü veriyor, bırakın yapılanları. Kadın mezbahası gibi, her gün birçok kadının öldürüldüğü bu ülkede gelişmişlikten söz edilebilir mi? Gelişmiş ülkelerde bırakın kadını öldürmeyi meclislerinde yarı yarıya kadınlar var. Bizde kadın öldürmenin neredeyse karşılığı yok gibi (katletmek demek istiyorum, öldürmek basit kalıyor. Çünkü eziyet ederek öldürüyorlar bir de) Nasıl bir duyguyla öldürüyorlar?  Bu duruma gelene kadar neler yaşadılar? Gerçekten derinlemesine araştırılacak bir sosyolojik sorun oldu bu durum. Araştıracağımıza daha toplumun bu sosyal acısını görmezden geliyoruz. Bunun sonu ne zaman gelecek? Kimse ‘’dur’’ demeyecek mi?

Bir yandan zarar gören çocuklarımız, bir yandan kadınlarımız, hayvanlarımız durmadan zarar görüyor ve yok ediliyorlar. Ne zamana kadar?  Nereye kadar, bilen var mı? Buna bir ‘’dur ’’ deyin. Diken üstündeyiz. Huzur diye bir şey kalmadı. Sürekli kötü haberler duymaktan bozulan psikolojimiz yüzünden toplumun ayarı da kaçtı. İnsanlar saldırganlaştılar. Her an, heryerde bir saldırı, bir saldırganla karşılaşmak mümkün. Hani diyorlar ya, ‘’eğitim şart’’ evet gerçekten eğitim şart. Bütün yaşadıklarımızın eğitim eksikliğiyle ilgisi var. Aile içi eğitimde kadına çocuğa değer verilse bu böyle olmaz. Burada anne ve babalara ya da evde bulunan başka aile fertlerinin verdiği eğitim çok önemli. Neye, ne kadar önem verildiği çok önemli, aile içinde hiçbir değer görmeyen çocuklara, kadınlara, hayvanlara daha sonra nasıl değer verilecek? Ne öğreniyorsa ne görüyorsa o insanlar, rol model oluyorlar. Yetiştirdikleri bireyler de aynı şekilde düşünerek, aynı şekilde davranıyorlar.

Hayvanlara verilen değer, daha doğrusu verilemeyen, verilmeyen değer, her yeni gün hayvanlara yapılan eziyet haberlerini duyuyoruz ya da bazen çevremizde şahit oluyoruz.  İnsanın içinde hangi duygu bunlara yol açıyor? İnsanlara yetişirken, büyürken sevgi aşılasak böyle yapabilirler mi? En güzel ve insanı en güzel şekillendiren duygu ‘’sevgi’’ sevgi varsa bir insanda çok şeyi aşar, çok şeyle baş edebilir. En yüce duygu sevgiyi atladığımızdan, aslında belki de kendimizi sevmediğimizden oluyor tüm yaşananlar. Sevginin bir okulu yok, bize verilen sevgi kadar yansıtabiliyoruz belki de yaşamımızda var olan değerlere. Ama hiç olmazsa eğitimle yaşayan bütün canlıya ve cansıza tüm var olana zarar vermeden yaşayabiliriz. Böyle olması da gerekiyor. Bizim özgürlük sınırımızın bittiği yerde başkasının özgürlük sınırı başlar. Ne olursa olsun var olan her şeye, sevgi ve saygı gösterilmesi dileklerimle.

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (2)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.