Geçtiğimiz ve önümüzdeki haftalarda 26 Ağustos Büyük Taarruz, 30 Ağustos Başkomutanlık Meydan Savaşı, 7 Eylül Aydın, 9 Eylül İzmir'in ve yurdumun düşman işgalinden kurtuluş yıldönümlerini kutladık, kutlayacağız.
Acılarla yoğrulmuş bu toprağın ve yorgun Anadolu insanının vatana bağlılığının semeresini yaşadık.
Bu coğrafyada yaratılmış, eşi benzeri olmayan sivil, asker, dağdaki zeybekten oluşan bir milli kuvvet Kuvayı Milliye Destanı yaşandı bu topraklarda...
Anadolu işgalinde, Yunanlıların İzmir'i işgali ardından Aydın işgali sonrasında Aydın müftüsü ve Aydın yerel ve idari yönetimi Yunan komutanı istasyonda karşılarken, Denizli müftüsü Ahmet Hulusi Efendi, silahı olmayanın düşmana 3 taş atmasını vaaz eder.
Ankara Müftüsü Rıfat Börekçizade hoca, gündüz Atatürk ün yanında durur, kefen parasını verir. Hacı Bayram Camisinde ülkenin kurtarılması, Mustafa Kemal ve ekibinin yanında olunması için vaaz ve hutbeler vermektedir. Sonra ilk Diyanet işleri başkanlığı görevine getirilir.
Bu arada Denizli/Çal Müftüsü Ahmet İzzet Efendi (Çalgüner) ilk olarak adım atandır, halkı toplayarak, miting yapar, örgütler, Askerlik şubesi silah ve mermilerini alır, 100 kişi üzerinde bir kuvvet ile Aydın Köşk cephesine gelir, aynı günde Yunan askeri de Umurlu’yu işgal etmiştir. Burada kurulan cephede Kuvayı Milliye güçleri direniştedir. Çal Cephesi de mücadele eder, başarı sağlar. Düşmanın ilerlemesi durdurulur. Müftü Ahmet İzzet Hocaya iki İstiklal madalyası (Aydın ve Denizli) ile taltif edilir.
Sonuçta, Ankara'daki düzenli ordu tek cephede düşmanla savaşmayı bir askeri manevra ve avantaj olmuştur. Aydın, Denizli hattı Güney koridoru açılamayınca Yunan kuvvetleri Uşak tarafından Kuzey koridoruna yönlendirilmesi de bir askeri dehadır.
Atatürk’ü ziyarete gelen Denizli heyetine bu düşüncelerini aktarır ve kutlar.
Çal ilçesinde iki İstiklal madalyalı Ahmet İzzet Çalgüner hocanın, aradan 100 yıl geçse de nihayet Çal Ahitnamesi ile birlikte heykeli dikilir. Kurtuluş ateşinin yakıldığı hocanın evinin restorasyonu için Çalgüner ailesi kamulaştırma bedelini üstlendiğini, ilgili makama verilmesine hazır olduklarını öğreniyoruz.
Eşi benzeri olmayan bu coğrafyaya özel bir Kuvayı Milliye Müzesi ancak Çine'de kurulur. Oysaki Aydın il merkezinde bir yükseltide, siluetiyle o günleri anımsatan bir müzenin kurulması bir asrı geçen zaman sonrasında da olsa yarınlara hitap eden bir miras olacaktır.
Atatürk başta olmak üzere şehit ol ve gazilerimizi rahmet ve minnetle anıyoruz,. Ruhları şad olsun,
Vatan minnettardır.