Ülkemizin geldiği son durumdan bahsedelim biraz.
Daha zamlı maaşlarını bile alamadan iğneden ipliğe zamlara sebep olacak olan Türk lirasının değersizleştirilmesi, petrol ürünlerine gelen zamlar, vatandaşımızı perişan edecektir.
Ülke insanı yaz aylarının verdiği bolluk içinde, bu durumun vahametini fark etmede zorlanacaktır.
Ülke insanı 68 kuşağının gördüklerini göremediği yetmiyormuş gibi, onları anarşist telakki etti ve onların asılmalarına göz yumdu. Oysaki o gençlik bu günlerin geleceğini o günlerden haykırdılar. Onlarda biliyorlardı, onlarca kişilik bir ilerici gençlikle, devrimin yapılamayacağını.
On yıl sonra, yine ülkemin yarı uyku halindeki vatandaşı, 78 kuşağının biçilmesine göz yumdu.
Oysaki o yılların Sağcıları da Solcuları da, ülkemizin en aydın gençleri idiler. Onlarda ülkemizin emperyalist sermaye işgaline doğru gittiğini anlatmaya çalışıyorlardı.
O zamanın Amerikancı generalleri eliyle yapılan 12 Eylül darbesi ile biçildiler.
Yine sessiz kaldı, yarı baygın halkımız. Anarşistlerin sağdan da soldan da aynı sayıda asıldığını empoze eden faşist Kenan Evren’e inanarak.
Geldik bu günlere, bu gün ülkemin insanı her şeyin kader olduğunu zannediyor. Çünkü İslam olduğunu zannettikleri yöneticiler tarafından yönetildiğini zannediyorlar ülkemizi.
Bu ülke vahşi ve acımasız kapitalizmle yönetiliyor. Bu sistemde, sadece para sahipleri devletin egemen gücüdür. Bu tür yönetimlerde, Vahşi kapitalizm, İslam kıyafeti giymiş ama İslam’a ters her şeyi yapa bilecek yöneticileri kullanırlar.
Gariptir, bu ülke insanı kapitalizme razıdır. Çünkü 500 doları olan salak, dolara gelen zamma seviniyor. Bir evi olan bir arabası olan eve ve arabaya gelen zamma seviniyor. Bilmiyor ki artık evladı ya da torunları bir eve ve bir arabaya sahip olamayacaklar.
Sistemi yöneten uyanıklarda, bu vatandaşın basit ve olması gerekenleri olduğunda " bu benim" diyerek sevinen halkı kullanıyor.
Bir adım ötesini göremeyen halk, Vatan Millet Sakarya nutukları atan ve Vatana ve Millete dair ne varsa satan yöneticileri alkışlayarak kendi sonlarının kendileri tarafından hazırlandığını düşünemeyecek derecede gaflet içindeler.
Sadece yöneticilerimiz ve idarecilerimiz değil, gaflet delalet ve hıyanet içinde olanlar. Bütün ülkenin yarısından fazlası aynı durumdayız.
Bu durumun adı acımasız vahşi kapitalizmdir. Buna dur, demek sıkıntı çeken, acziyete düşmüş, yoksulluk sınırlarının bile gerisinde kalmış, açlık sınırındaki rakamlarla geçinmeye çalışan herkesin görevidir.
Kurtarıcı gelmeyecek, Kurtarıcı yukarıdaki saydıklarımın kendileri olacaktır. Saygılarımla.