2. Dünya savaşı sonlarıdır.
Türkiye Cumhuriyeti İnönü sayesinde bu savaştan uzak kalmıştır.
İsmet İnönü Anadolu gezisindedir, aç kaldık diyerek çocuklara taşlatılır.
İnönü çocuklara seslenir.
“Aç kaldınız belki ama babasız kalmadınız yavrularım...”
Babalar savaştan, çocuklar babasız kalmaktan kurtulmuştu.
***
O günlerde Demokrat Parti kurulur. Celal Bayar çıktığı yurt gezisinde, gittikleri her yerde "Kurtar bizi baba" diyerek karşılanır.
Amasyalı Şair Mustafa Kurt, Antoloji com’da sitem eder.
“Aldım seçim mührünü bastım kır atın kaşına,
Kurtar bizi baba dedik zalimlerin elinden,
Baba daha zalim çıktı ne gelir ki elden.”
***
Soma Asri Mezarlığı'nda işçi yakınları ağlayarak MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin yanına gelerek boynuna sarılır,
"Kurtar bizi baba…"
Son Genel Seçimde Soma’da sandıktan AKP çıktı.
***
Şu Ramazan ayında Müslüman ülkelere bir bakıyorum içim titriyor inanın…
Tunus’ta vahşet, plajdaki yabancı turistlere ateş açılıyor, 37 ölü.
Mısır’da asker yönetimde, devrik Cumhurbaşkanı Mursi idamlık.
Irak işgal edilmiş, bölünmüş, ülke yerle bir edilmiş halde.
Yemen’de Husiler ile Sünniler birbirini yiyor, Yemen yakılıp yıkılıyor…
Afganistan’da Taliban bombalı araçlarla vahşet yaratıyor.
Filistin’de El Fetih ile Hamas kavga ederken İsrail yakıp yıkıyor.
Suriye iç savaş yaşıyor, kargaşa içinde, bizi de etkiliyor.
Kuveyt’te camide canlı bomba kendisi ile birlikte 25 kişiyi götürüyor.
Müslüman’ız diyerek tecavüz eden, kafa kesen bir IŞİD gerçeği.
Ellerimizi gökyüzüne doğru açıyoruz.
"Kurtar bizi baba…"
***
Ya! Bizi kim kurtarsın?
Yıllar önceydi.
Bir gece yarısı, yarı uykulu bir halde Üniversitelerde gerçekleştirilen televizyon programını izliyorum. Program konuğu Süleyman Demirel aldı sazı eline,
“Dünyada 40 bin üniversite var, bunun yaklaşık 20 bini ABD’dedir.
Ülkemizde şu kadar üniversite, şu kadar öğrenci vardır.”
Diyerek olaya hâkim bir konuşma yaptı.
Üniversiteliler ile dertleşen Demirel’e bir genç soru sorar;
“Efendim siz dedem zamanında Başbakan idiniz.
Babam zamanında da Başbakan,
Benim zamanımda da Cumhurbaşkanı.
Dedem zamanında bir dolar, bir liraymış.
Ülke şöyle idi, böyle oldu. Dolar şöyle idi, böyle oldu.
Geriye bakıp da hiç sorumluluk duyup da üzüldüğünüz olmuyor mu?”
Bu soruyu soran genci alkışlamaya başladım.
Süleyman Demirel gülümseyerek bekledi.
“Bak delikanlı beni iyi dinle!
Ben icraatımı yaptım, dedene gittim. Deden bana oy verdi.
İcraatımı yaptım. Babana gittim. Baban da bana oy verdi.
İcraatımı yapmaya devam ettim, Sizler de bana oy verdiniz.
Birde beni yüce Cumhurbaşkanlığı makamı ile ödüllendirdi bu halk…”
Bu kez Beyefendiyi alkışladım…
***
Rahmetliyi milletçe eleştirdik.
Gittiğinde sevindik ama o defalarca geldi, gitti.
Son gidişinden öncekinde yırtınırcasına bağırmıştık.
“Kurtar bizi baba!” diyerek…
Allah rahmet eylesin!