Kurban, sözcük anlamıyla yaklaşmak demektir.
Allah'a yaklaşmayı Allah yolunda malların feda edilebileceğini, Allah'a teslimiyeti ve şükrü ifade eder.
Hicretin ikinci yılında meşru kılınmıştır. Kurban Allah'a yaklaşmak maksadıyla ve yalnız O'nun rızasını kazanmak için kesilir. Allah'tan başkası adına hayvan kesmek haramdır. Bu temel üzerinden giderek şunu söyleyebilirim. Kurban kesmek İslam dininin temel vacip/ farza yakın emirlerindendir ki temel amacının ne olduğunu bilmeden anlamadan araştırma ve düşünme ihtiyacı bile duymadan anlamsız, bilgisiz, bilinçsiz ve de bilinçli hainlikle bu İslam’ın en sosyal temelli emirlerinden biri olan kurban kesme ve bayramıyla ilgili saçma sapan söylemlerde bulunmaktadırlar.
Şimdi isterseniz temel bilim dallarının gözlüğüyle bakalım bu vacip ibadete.
1 - Kurban kesinlikle zenginlerin yükümlülüğüdür. Allah yoksulları bu emrin dışında tutarken beraberinde çeşitli yaptırımları da getirerek gelenek kategorisine sokulmasını ve nispet yapmaya vesile edilmesini engellemek istemiştir. Örneğin yoksul kişi hasbelkader koşullarını zorlayarak aldığı kurbanı kaybederse yeniden almak ve kesmek zorundadır. Oysa aynı şey zenginin başına gelse kurban kesmiş varsayılır. Bu, şu anlama gelir aynı zamanda. Ey yoksullukla imtihan edilenler size getirdiğim kolaylıkları kendi kendinize zorlaştırmayın.
2- Bu kadar hassas bir teraziyle tartılan bu ibadetin en çok eleştirilen yönü ise kurbanlıklara eziyet edilmesidir ki salt bir canlının eziyet görmesine katlanamadığı varsayımıyla hareket edenler Allah' ı hakkıyla tanımayan bilmeyen kişilerdir ki O' nu hakkıyla bilenler O'nun “Adil” sıfatı gereği, yaradılış nedeni salt insana hizmet olan varlıklara eziyet etmeyeceğini bilip hikmetini araştırırlar. Asla ve asla Adil Allah akılla/ zekâyla donattığı insan' ın dışında hiçbir varlığa acı çekme özelliği vermemiştir. Onların acı çektiklerine dair göstergelerin tümü insana sanal şekilde gösterilerek duygu, düşünce ve davranış biçimleri açısından bir değerlendirmeye tabi tutulurlar ve bu davranışların karşılığıyla bedelini öderler. Bu canlılara şefkatle davrananları kurban sevabını halkıyla kazanırlar. Bilerek isteyerek ve keyfi olarak canlılara eziyet edenlere kıyametteki hesapları TEKVİR suresinde apaçık yazmaktadır. Kaldı ki Allah kıyamette bizzat hayvanlara seslenerek "intikamınızı alın" diyecektir. Elbette sözüm tamamen inananlara ve bilmeden salt merhamet duyguları gereği kurban kesmeye karşı olanlaradır. Biliyorum ki bağnaz insanlar görmez duymaz ve hakkı söylemezler.
3- Gelelim at gözlüklü sözümona hayvan severlere ki vejetaryenleri bir kenarda tutuyorum bitkilerin de müziğe tatlı söze verdikleri tepkiyi bilmenin bilinciyle! Sofralarındaki envai çeşit et ve et ürünlerinin kendilerine nasıl temin edildiğini düşünseler bile yeterli bence bağnazlıklarına bir göz atmaları için.
4- Gelelim kurban kesmenin psikolojik boyutuna: Tamamen başkalarının çıkarına ve kendi varlığından Allah rızası için vazgeçme ölçeğinde kurban keserken insan aynı zamanda içindeki vahşet dürtüsünü de karşılamış olur bilinçaltında. Kendi yaşamlarının ve varlıklarının şükrüne vesile olan bu hayvanlara azami şefkati gösterirler.
5-Yarattığı her varlığın biyolojik yapısını da en iyi bilen Allah bu paylaşım zorunluluğu olan etlerle yoksulların protein ihtiyacının karşılanması sorumluluğunu yine insanlara yüklemiştir. Bütün bu bilgiler ışığında insan/Müslüman öncelikle kurban kesmenin temel amacının kestikleri kurbanın etlerini depolayıp bir yıllık et stoklamak olmadığını kendilerini de hesaba katarak pay etmek zorunda olduklarını bilecekler ve gereğini yerine getireceklerdir. Kestikleri kurbana en özelinden ihtimam gösterecek onların varlığını şükre neden bilip şükürlerini hakkıyla mislinden eda edeceklerdir. Bu da beraberinde temizlik sağlık ve çevre düzenlemesi gibi sorumluluklar getirir ki bu hem bireyi hem de yönetim kadrolarını bağlar.
Özetle kurban keserek zengin Müslümanlar yoksulların hiç değilse yılda bir kaç gün et tadıyla protein almalarını sağlarlar. İnsana yönelik bilinçaltındaki vahşet duygularını Allah tarafından korunan sağlıklı hayvanlarla giderdikleri gibi biri birilerine şefkatle davranmaya özenirler ve özendirirler. Müslüman olmanın gereği temelde temizliktir ki kurban atıklarını ortada bırakma gibi lüksleri yoktur. Bilinçli Müslüman her İslami kuralı çocuklara anlatabilecek ileri düzeyde anlatır ki onların körpe kafalarında İslam a karşı önyargılı fobi oluşmasın. Ve ben Türk olmanın gururu ve şuurunun Müslüman olmanın ahlak ve faziletinin temsilciliğini hakkıyla yapabilme duasındayım.