Şu bayram haftasında;
Yarınlarımız adına içimizi karartan çok şey olsa da…
Mutlu olmayı gerektirecek şeyler var yine de.
Kısacık yaşamımızda, sıcak bir evin var ise;
Olmayabilirde,
Tut ki kiraladığın o evde
Buzdolabın ve içinde yiyeceğin,
Cebinde namerde el açtırmayacak 3-5 meteliğin,
Gülümseyen, gülümsediğin,
Bir gönül zenginliğin ve de yaşam değerlerin
Var ise, yine de şanslısın!
***
Mevlana sözüdür denmekte;
“Hırsı bırak, kendini boş yere harcama.
Şu toprak altında çırak da bir, usta da…”
***
Bir de şu vatan için savaşan, bayram olduğunu bile hatırlamayan,
Canını hiçe sayan, atalarımızı dinleyiniz.
Yıl 1912.
Köyümüzden Kara İmam lakaplı Mehmet Gündüz, Yunan Harbindedir.
Cephe Karargâhına çağırılan kumandanları genç mülazım,
Durgun bir halde çıkagelir. Askerlerini toplar, söze başlar.
-Arkadaşlar kumandanlıkta söylediler bugün bayrammış.
Kurban Bayramınız mübarek olsun…
Cephede birbirlerine sarılarak bayramlaşırlar.
Ardından karşıdaki Yunan askerlerine kurşun sıkmaya devam ederler…
Dinledikçe içim burkulur.
“Bugün bayrammış” diyen atalarımız için…
***
Yıl 1921,
Yenipazar bucağı Hükümet mahallesinden
Ali oğlu Ahmet İzmirlioğlu, Afyon cephesindedir.
Hemşerisi ve arkadaşı çok sevinçlidir.
Duyduğu kadarı ile askerlere ertesi gün için
Bulgur pilavı ile üzüm hoşafı verilecektir.
Çünkü ertesi gün bayramdır.
Onlar için bayram ile üzüm hoşafı birbirini tamamlayan
Mutluluk beklentisi olmaktadır.
Ne yazık ki o asker,
üzüm hoşafı içmeyi arzularken şehit olur.
Üzüm hoşafı içmek yerine,
Şahadet şerbetini içer…
Vatan, millet size minnettardır.
***
Zaman dediğimiz su gibi akmakta,
Geçen Bayramdan bu güne değin
Tam 350 gün geçivermiş.
***
Mevlana’dan,
“Dün, dünle beraber gitti cancağızım,
Ne kadar laf varsa düne ait,
Şimdi yeni şeyler söylemek lazım.”
Bayramınız kutlu olsun!