Köy konağı köye gelen misafirlerin ağırlandığı, konukseverliğin gösterildiği binadır. Türk-İslam kültüründe devam edip gelen ve halen gelenek halde yaşatılan bir uygulamadır. Evvelden yol araçlarının bulunmaması ve yolların bugünkü gibi düzgün olmaması nedeniyle yolu köyden geçen, köye konuk olan misafirler bu köy konaklarında ağırlanırdı. Başka köyden veya dışarıdan, yolda gelen misafirlere "Konak" denilirdi. Köy konağı, dayanışma ve yardımlaşma duygusunun yer aldığı yardımseverlik yeri olup, atalarımızdan bize kalan kültürel bir mirastır. Bu konakları, köylü imece veya salma usulü ile yaptıkları gibi köyün beyi, ağası veya varlıklı insanları tarafından yaptırılırdı.
Ayrıca, köy konakları aynı zamanda çok amaçlı olarak kullanılmakta, köy halkına da hizmet etmektedir. Nişan ve düğünlerin, bayram kutlamalarının yapıldığı, cenazelerde taziyelerin kabul edildiği, asker uğurlamalarını yapıldığı, köy halkının bir araya geldiği yer olarak kullanılmaktadır. Halen günümüzde, geçmişinden kopmadan köy halkının bir dayanışma ve yardımlaşma içinde kültürlerini devam ettirdikleri yerdir. Kökü yüzyıllara dayanan yöresel oyunların, eğlencelerin, sohbetlerin, türkülerin, manilerin, sazın ve sözün yapıldığı eğitim yuvalarıdır. Özellikle soğuk uzun kış akşamlarında sıcak dostlukların, kaynaşmanın, dayanışmanın yaşandığı, güzel vakitlerin geçirildiği konak gecelerinin düzenlendiği evlerdir.
Selçuklu, Osmanlı ve diğer Türk devletlerinde, köy konağının yapılmasına büyük önem vermişlerdir. Yaşatılması için büyük özen göstermişler ve vakıflar kurmuşlardır. Osmanlılar zamanında ve 1673 yılında Arif Mehmed Efendi İzmir'de: "Misafirhane Yapan Vakıf" kurmuş, gelen geçen yolcular ve misafirler için misafirhaneler yaptırmıştır. Ayrıca, 1757 yılında ve Edremit'te, Mustafa bin Ömer Ağa: "Köye Gelen Misafirleri Ağırlayan Vakıf" kurmuş, vakıfnamesinde: "Köyümüze gelenler bizim misafirimiz sayılacaktır ve burada ağırlanacaktır. Yiyecek, içecek ikram edilecek, tüm ihtiyaçları karşılanacaktır" diye hüküm koymuş, gelen misafirlere birkaç asır hizmet verilmiş ve ağırlanmıştır.
Milletleri var eden kültürleridir. Kültürlerini yitiren milletlerin gelecekleri her zaman tehlikededir. Bu nedenle köy konaklarının, köy odalarının kültürümüzde önemli yeri vardır. Bu konuk evlerine gelen insanlar, örf ve adetlerini, geleneklerini öğrenirler ve yaşarlar. Okul gibi insanlara kültürel eğitimin verildiği, iletişimin sağlandığı hizmet yerleridir. Günümüzde ve gelecekte bu geleneklerimizin, kültürlerimizin yaşatılması gerekir. Milletimizin tarihi ve kültürel hayatında yer alan bu değerleri korumalıyız ve yaşatmalıyız.
KAYNAKLAR
Necdet Bayraktaroğlu - Türk İslam Kültüründe Yardımseverlik - Panama Yay. Ank. 2019
Tarihte İlginç Vakıflar- Vakıflar Genel Müdürlüğü. Yay. - İst. 2012