2020 Olimpiyat Adayları İstanbul, Tokyo ve Madrid'in sunumları sona erdi. Türkiye çok çalıştı, çok çaba sarf etti, muhteşem de bir sunum yaptı. 600 kişi kimileri turistik gezi dese de oraya taşınarak destek kuvveti oluşturuldu. Uluslararası Olimpiyat Komitesi'nin (IOC) toplantısının ardından oylamaya geçildi. 23.20'de sonuçlar açıklandı ve Tokyo 2020 Olimpiyat Oyunları'na ev sahipliği yapmaya hak kazandı. 3 adaydan biri olan İstanbul, Tokyo ile finale kalmasına rağmen, açık ara kaybetti. Üstelik, dünya dengeleri, rakiplerimizin durumu ve Uluslar arası Olimpiyat Komitesi (IOC) içindeki çekişmeler dikkate alındığında, şartların bu kadar uygun olduğu bir adaylık fırsatı belki de bir daha hiçbir zaman ele geçmeyecektir. İstanbul’un Olimpiyat alması için değil almaması için çaba gösterilmeliydi. Biz bunu başarıyla yaptık. Sonucu ortada…
Hayli umutlanmıştık. Zira her şey lehimize görünüyordu. Peki neden kaybettik?
Birilerini suçlamaya oraya buraya saldırmaya gerek yok bu şartlarda Türkiye’ye Olimpiyatları vermezler. Trajikomik bahanelerin arkasına da saklanmayalım. Ben sporcunun Zeki çevik ve ahlaklısını severim diyen ulu önder M.Kemal Atatürk sporcunun önceliklerini olması gerektiğini söylemişti. Son yıllarda bizlere uluslar arası başarı diye yutturulan, başarı zannedilenlerin hepsinin altı boş çıkmakla kalmamış, patlayan doping skandalları, sporda da diğer alanlar gibi nasıl kirli bir düzen kurulduğunu acı biçimde belgelemiştir.
Japon Milli Olimpiyat Komitesi Başkanı Takeda, niçin Tokyo sorusuna şu sözlerle ışık tuttu: Bizim ülkemizde şike ve doping yoktu. "Türkiye neden kazanamadı?" sorusuna da bir anlamda ışık tutmuş oldu. Japon Başbakanı Shinzo Abe'nin yorumu da farklı değildi: "Türkiye'de şike ve doping var. Biz ise temiziz." Bu kadar basit tek sebebi var. “DOPİNG” kabullenseniz de kabullenmeseniz de tek sebebi bu.
Dünya basınıda aynı kanıda:
AP: İstanbul'un olimpiyata ev sahipliği yapması, Türk atletlerinin içinde bulunduğu doping skandalı ve Suriye'deki iç savaştan kaynaklanan belirsizlik nedeniyle de gerçekleşmedi.
BBC: Türkiye endişeleri yenemedi. İstanbul'un olimpiyat çabaları; ülkede yaşanan politik eylemler, birçok atletin doping yaptığının tespit edilmesi ve Suriye'de yaşanan çatışma endişelerinin üstesinden gelmeyi başaramadı.
NY TİMES: Japonya'daki çevresel felaket endişeleri, Türkiye'nin sınır komşusu Suriye'deki iç savaş ve İstanbul'daki politik gösterilerden daha az aciliyet sahibi bir problem olarak görüldü.
GUARDIAN: Taksim protestolarının yanı sıra doping skandalları, İstanbul'un olimpiyatları kaybetmesine yol açtı.
Türkiye'de bugün Siyasi İktidarın kontrolüne girmemiş bir tek spor federasyonu gösterebilir misiniz? Peki sonuç nedir? 11 yılın sonunda geldiğimiz nokta futboldan basketbola, güreşten atletizme kadar her alanda büyük ve derin bir çöküştür. Bugün uluslar arası alanda övünç kaynağımız olacak neredeyse tek bir sporcumuz yoktur. İnsanlar Olimpiyat gibi dünyanın her yerinde birleştirici bir organizasyonda bile size güvenmiyor ve bunun bir siyasi şova dönüştürülüp, yeni aldatmalara malzeme yapılacağını düşünüyor. Bu gerçekleri IOC üyeleri görmüyor, bilmiyorlar mı zannediyorsunuz? Türkiye'de bu gerçeklerin konuşulmaması, yazılmaması, dünyanın da bunları bilmediği ve anlamadığı sonucunu doğurmuyor. Herkes her şeyi görüyor ve ona göre tavır alıyor. Kaybeden siyasi iktidar değil, Türkiye oluyor.
Durum bu. Az da olsa Olimpiyatları alma ihtimali karşısında biz de çok heyecanlandık. Ama gerçekler değişmiyor. Bu ülkenin Spor Bakanı sonucun açıklanmasından sonra, "kına stokları tükendi" diye mesaj atmasınına ne demeli. Bakan Türk halkından özür dilemelidir.Olimpiyatların alınmasını kim istemez. Hele Melih Gökcek’in oylama yapılmadan” İşte bu kadar Olimpiyatlar İstanbulda Teşekkürler başbakanım teşekkürler emeği geçenler Büyüksün Türkiye” twitini de gayri ciddi ve önceki yazımıza ne kadarda yakışan bir örnek olduğunu görüyorum. Ülkeyi ne hale getirdiğinizi bir defa daha gördünüz sayın Bakan. Kınayı yakmak da doğal olarak ülkeyi bu hale getirenlere düşer.