GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE GELEN İKSİR
İskenderiye kütüphanesi yangınında bazı eserlerin kurtarılmış olabileceği, günümüze kadar gelen bir varsayımdır. M.S. 6-8 . yüzyıllarda yükselişe geçen Arap dünyasının bilgi dağarcığında bu eski eserlerin rolü var mıdır bilinmez… Arap, Türk alim ve hekimlerinin yazmalarında ilk başlarda gelen terkip bitkilerinden biridir.
‘Kenger’,’meryem ana dikeni’ de denen, yine dikenli yaprakları olan, ‘Şevket-i bostan’ ile çok karıştırılan bir bitkidir. Dikenli yapraklarının damarlarının daha beyaz olması, kökünün daha sulu ve çiğ bile yenebilmesi ile benzerlerinden ayrılır. Baharda ilk açan eflatun renkli dikenli bitki olması ile tanınır. Çiçekleri enginarın çiçek açmış haline çok benzer.
Baharda pikniğe gidildiğinde, karışık otlar toplanır. Ayaküstü sohbetlerde bu bitkinin kökü kazılıp, bıçakla soyulur, ve çiğ olarak yeriz. Tadı marulun köküne benzer. Tüm güney Avrupa ve güney Rusya’ya kadar olan geniş bir coğrafyada bulunur. Pirinçli, yumurtalı kavurması,sarımsaklı ekşili haşlaması, zeytinyağlı ,zeytinyağlı kuzu etli yemeği de yapılır.
Tarih boyunca ‘sarılık’ hep korkulan bir hastalık olmuştur. Terletici, karaciğer koruyucu, safra akımını hızlandırıcı, vucudu zararlı maddelerden temizleyici özellikleri vardır.
Günümüzde özellikle Avrupa birliği ülkelerinde; mantar zehirlenmelerinde, Hepatit b, Aids gibi bağışıklık sistemini bozan hastalıklarda, kanser, kronik hastalıkların tedavilerinde önleyici olarak yaygın bir şekilde kullanılmaktadır.
Saygı,sevgi ve dostlukla kalınız.