Çocukluğumun ATATÜRK’ünü özledim. Herşeyden çok sevdiğimiz, herşeyden çok özen gösterdiğimiz, sabah sekizden, akşam güneş batana kadar hiç yorulmadan, usanmadan etrafında yanan meşalelerle, nöbet tuttuğumuz ATATÜRK’ümüzü çok özledim. Mekanın cennet olsun!
CANIM ATAM…
Ben, ilkokulu mahellemizdeki Cumhuriyet İlkokulunda okudum. Hala hatırımda olan, keşke eski hali korunsaydı diye hayıflandığım okulumu şimdi bile özlemle anıyorum. Okulumuzun önünde kocaman bir Atatürk heykeli vardı. Atatürk oturmuş, önünde kitap, karşısında ayakta duran bir öğrenciye bir şeyler anlatıyor. Olsa olsa cumhuriyeti, Vatanı, Ulusu, Vatan sevgisini, Milliyetciliği anlatan bir Atatürk heykeli vardı, hep aklımda kalan, sevgiyle hatırladığım. Önünde fotoğraf çekilirken bile heyecan yaptığımız, şimdilerde ellerine balta alıp vurdukları, yıkmak, kırmak istedikleri Atatürk’ümün heykeli.
Her on kasım sabahı içimizde bir hüzünlü duyguyla uyanırdık sabahleyin ilkokuldayken. Heyecanla hazırlanır bahçemizden topladığımız kasımpatlarını demet yapar okulun yolunu tutardık. Bütün öğrencilerin elinde bir demet kasımpatı okula gelirdik. Okulun bahçesinde neredeyse eksiksiz toplanır, asla o gün okula gelmemezlik etmezdik. Çünkü çok kutsal bir gündü o gün bize göre. Yani; Atatürk ün değerini, kıymetini bilen bizim nesil için. Saat dokuzu beş gece çalan sirenlerle ağlayan gözlerimiz, Içimizde; Atamızın ölüm yıldönümüne ait hüzünle karışık, vatanımızın özgürlüğünden doğan bir sevinç olurdu. Atatürk heykelinin dört bir yanında bütün gün hiç sönmeyen meşaleler yanardı . Evlerimizden getirdiğimiz yığınlarca kasımpatı Atatürk heykelinin etrafında saçılır etraf mis gibi kasımpatı kokardı. Biz öğrenciler, etrafında nöbet tutardık. Bir gurur meselesiydi orada nöbet tutmak. Bütün okulun öğrencileri sırayla ama sonsuz bir heyecanla sıramızın gelmesini beklerdik. Ellerimiz iki yanda hazırol vaziyetinde beklemek hiç yormazdı bizi, Atatürk ünde bizim için verdiği bağımsızlık savaşında hiç yorulmadığı gibi. Bu günlere nasıl geldiğimiz, gözlerimizin önüne geldiğin de yaşlar süzülürdü sessizce ağlardık. Çünkü, geçmişte yaşanan amansız mücadeleyi öğretmişti Vatanperver. Milliyetci öğretmenlerimiz. Vatanımızın kurtuluşu için verilen sonsuz emeği ve başında BAŞ KUMANDAN MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’ü.
Atatürk ü sevmek için önce anlamak lazım siz anlayamadığınıza göre nasıl seveceksiniz? Şu sıralarda unutturulmaya çalışılıyor Atatürk’üm. Biz bu ruhla büyüyen çocuklar olarak öyle çok üzgünüz ki bu tavırdan. Unutturamayacaklarını bile bile ellerinden geleni yapıyorlar ya beyhude yere. Onlara gülüyorum içimden. ‘’Nasıl unutturacaksınız bize’’ diye sormak geliyor içimden? Bunca yıl beynimize kazınmış, bizim için yaptığı amansız mücadeleyi görmezden mi geleceğiz. Bu olmaz, olmayacak siz de bunu beyninize kazıyın. Nokta!
Sizlere nasıl anlatmalı bimem ki? Bu sevgi başka bir sevgi. Bu aşk başka bir aşk. Bunu zaten siz ve sizin gibilerin anlamasını beklemiyoruz. Ülkesine milletine sempatisi olmayanın, onların varlık sebebine sempatisi olabilir mi? onların kahramanını sevebilir mi? bizim de böyle bir beklentimiz yok! Gölge etmeyin başka ihsan istemez…
Biz bu ruhla büyüdük. Atatürk demek cumhuriyet demek. Atatürk demek Vatan demek. Özgürlük demek, Atatürk demek Medeniyet demek, Atatürk demek Bayrak demek, Atatürk demek ay yıldız demek, Atatürk demek TÜRKİYE DEMEK. Ben bu yüzden kasımpatını çok severim, bana Atatürk ü ve kurtuluş mücadelemizi hatırlattığı için. Kasimda açar kasimpatlari. bana daima ATATÜRK ümü hatirlatir onunla özdeşleştirdim ben kasım patlarını. Kokusuyla, dik duruşuyla, rengiyle ve de kalabalık, bir arada oluşuyla tıpkı ülkem gibi. Tıpkı bizi bölemeyeceğiniz gibi…
Atatürk, kasımpatı ve on kasım. Hem hüzün, hem gurur, hem de gözyaşı demek! Ben kasımları ve kasımpatlarını çok severim. NE OLUR SOLDURMAYIN KASIMPATLARIMIZI.
ATAM 1938 yılında ölmedi yer değiştirdi. O zaman mekanı vatanımızdı, şimdi gönüllerimizde yaşıyor. Seni kalbimizden silemeyecekler…
ATAM SEN HİÇ ÖLMEDİN!
KARDEŞİM ÇETİN VE ARKADAŞI ATATÜRK HEYKELİNİN ÖNÜNDE
Ben ve arkadaşlarım ATATÜRK HEYKELİNİN ÖNÜNDE GURURLA
Asuman Dokuzlu- Zehra Dokuzlu- Sema Türkilli- Süheyla- Aylin- Semra