“Cennet anaların ayakları altındadır.”
Peygamber hadisidir.
“Ana gibi yar, Bağdat gibi diyar bulunmaz”
Atalar sözüdür.
Anneler Günü kutlu olsun!
**
Ana yüreği masalı bu ya!
Dinlediğimde tüylerim diken diken olur.
Kral bir çocuğa bir görev verir ki,
Anasını öldürüp yüreğini kendisine getirecektir.
Çocuk her nasılsa anasının yüreğini sardığı bez ile dönüş yolundadır.
Ayağı bir taşa çarpar, bir an tökezler.
Ana yüreğinden bir ses gelir,
“Ayağın çok mu acıdı yavrum?”
Ana Yüreği…
**
1906 doğumlu rahmetli dedemin yedi aylık doğumu çok ilginçtir.
İnek sağarken, bir sancı duyan büyük ninemiz tek başına doğurur, yedi aylık bu çocuk yaşamaz diyerek köşeye bırakır. Bir de bakar ki evde su yok. Su bakracını kaptığı gibi deredeki pınara suya gider. Döndüğünde ise, fırıl fırıl gözleriyle bakınan bebeği kundaklar.
Bu gün el bebek, gül bebek kadınlarımız ne kadar şanslı değil mi?
**
1960’lı yıllarda,
Yörük göçü esnasında sancılanır gebe Yörük Kadını.
Yenipazar’da bir evin önünde oturan kadınlara yaklaşır, sancılandığını ve doğuracağını, hemen girişteki kapı altında doğurmak için izin ister, “Aman erkek yaklaşmasın göz kulak oluverin” der.
Evdekiler hayata (evin girişine) geç deseler de evinizi kirletmeyeyim diyerek, koca kapı altında, kaynanasının yardımı ile doğurur, bebeği yıkar, su dökünür, bebeyi sardığı gibi kucağına alır, koşarak göçe katılır.
Günümüz anneleri yine de ne kadar şanslı değil mi?
**
Benim anamda beni evin hayatında (girişinde) doğurduğunda inek otlatmaya, ekin biçmeye, odun toplamaya beni ve kardeşlerimi hep sırtında kolan ile sararak taşıdı. Sadece öncekiler ve bizim dönemin, bizim toprakların çocuklarının anaları da böyle çileli ve zorlu günler yaşadılar. Biz de bu günlere böyle geldik. Şair ne demiş?
Analardır adam eden adamı
Aydınlıklardır önümüzde giden.
Sizi de bir ana doğurmadı mı?
Analara kıymayın efendiler.
Bulutlar adam öldürmesin.
**
Komşu köşeden Mehmet Eroğlu ağabey anlattı.
1967 Arap-İsrail savaşı patladığında,
Ankara’da üniversiteli Arap gençleri Kudüs’te buluşmak üzere diyerek savaşa katılırlar. Bir avuç İsrail, topraklarına toprak katar. Araplar savaşı kaybeder.
Filistinli bir genç olayı şöyle özetler.
-İsrail kadını, erkeği, çocuğu eğitimli, ülke doktrinini almış, silah kullanmayı biliyor. Bizim Arap Bedevisi çölde, çadırında 4-5 kadına, 15-20 çocuk doğurtur. Kadınlarımız hepten cahil. Doğan çocuklar vatan-millet olgusu bilmeden, eğitimsiz yetişir. Elindeki silahı bilemez, tankı süremez, roketi ateşleyemez. Ülküsü yoktur, sıkıştığında bırakır, kaçar…
Çare ne olmalı?
Arap ve Müslüman kadını yaşamın her alanına girmedikçe, eğitimli olmadıkça bu düzen aynen devam edecektir.
**
İşte Arap Bedevisinde kadın çocuğunu doğuran, doyurandan öte bir çizgide,
Yaşam kulvarında da eğitimli bir anne olarak anneliğini sürdürmesi halinde
Çocuğuna ve ülkesine bir yön veren olacaktır.
**
ANNELER GÜNÜ KUTLU OLSUN!