Rakibinizin kazandığı ve mazbatası verilmiş bir seçimi neden iptal edersiniz sorusunu, birkaç kişiye sorduğumda aldığım cevaplar.
- Devletin bütün gücünü seferber edeceğim, seçimi kazanacağım için.
- Kazanmam kesin olduğu için.
- Seçimi tekrar yapmayı düşünmediğim için.
- Bu süre zarfında, İstanbul belediyesinden götürmem gerekenleri götürebileceğim zamanı kazanmak için.
-Bir mağdur yaratılması gerekiyordu. O mağdur şimdi, İmamoğlu. Onunla birlikte iktidar değişikliği yapılmak isteniyor. ABD nin isteğine uymak için.
-Hükumet olarak iki ay daha ekonomik meselelerden, halkı uzak tutmak için. Seçimi iptal ederim gibi cevaplar aldım.
Bunların en kötüsü, Seçimi tekrar yapmayacağım için cevabı oldu. Nedenini sordum, sorduğum kişiye. Dedi ki, - seçimlere ramak kala beka sorunu diye bir sorun ortaya atarım. “Memleketin geleceği mi, yoksa İstanbul’u kimin yöneteceği mi önemli?” derim ertelerim seçimi. Dedi.
Aynı kişiyle sohbeti sürdürmeyi düşündüm, konuyu biraz kaşıdım anlayacağınız.
- Nasıl bir beka sorunundan bahsedersiniz?
- Güney Kıbrıs’ta bekleyen, On Bin ABD askerinden, Bizim kıta sahanlığımızda petrol arama izni veren, Rum yönetiminden, Akdeniz’e konuşlanan ABD uçak gemisinden bahsederim. Suriye’de konuşlanan ABD askerleri ve PKK – PYD ye verilen olağan üstü destekten bahsederim.
- Millet yer mi bunu?
- Yemek zorunda bırakırım.
- Karşı çıkan olursa?
- Seferberlik aşamasında ayaklandıkları için hapishanelere tıkarım. Biliyorsunuz ki Kapanan fabrikalar yerine, ya cami yapıldı ya da hapis hane yapıldı ülkemizde. Camilerde biat etmeyenleri, hapis hanelerde biat ettiririm.
- Çok kötüsün kardeşim sen. Sonuçlarına katlana bilir misin?
- Hiçbir şey olmaz, bu Osmanlı kalıntısı ülkede halk ayaklanması diye bir şey olamaz.
- Nasıl yani?
- Osmanlıdan kalan toprakların üzerinde 24 Devlet kuruldu. 23 ünü isyan eden milletler kurdu. Sadece Türkiye Cumhuriyetini, Osmanlı paşaları kurdu. Yani Türk milletinin genlerinde halk ayaklanması diye bir şey yok.
- Çok iyi incelemişsiniz ama “halkı ekonomik meselelerden bir süre daha uzaklaştırmak için seçimi iptal ederim” cevabındaki gecikme sonucunda, vatandaş ekonomik rahata ermediğini gördüğünde, mesela maaşları ödeyemez duruma geldiğinde ne yapacaksın?
- Para basarım yine maaşları öderim.
- Peki, enflasyonu ne yaparsın?
- Bu ülke, öylesine büyük enflasyonlar yaşadı ki, bir gecede Türk parasının değeri üç kat birden düştü. Gecelik faizler Yüzde Yedi bin Beş yüz oldu. Bunun ne demek olduğunu biliyor musun sen? Milletin gene de gıkı çıkmadı.
- Biliyorum, Bankalar kredi verdiği müşterisinden bir gecede Yüz lira karşılığında, yirmi lira faiz aldı. Tefeci ayda alıyordu bu faizi, devlet bankaları bir gece de bunu aldı.
- Görüyorsunuz ki Beka ve ülke geleceği sorunumuz var, dediğimde seferberlik bile ilan etmesem, seçimi çok ileri bir tarihe kadar erteleyebilirim.
- Çok haklısınız kardeşim, çok ta kötüsünüz ama çok da güzel incelemişsiniz Türk Milletini. O halde her türlü sonuca hazır bekliyor olacağız bu durumda dostlarım.
İstanbul seçimi yapılır mı yapılmaz mı bilmiyorum ama ülkemin ekonomik meselelerinin çözümü de çok zor dostlarım. Üretimden uzaklaştırılmış bir toplum. Çalışanlara yapılan ödemelerden daha fazlasını alan çalışmayanlar topluluğu. Ülkem ve insan manzaraları.
Hani vardır ya ılık suya atılmış kurbağa misali haşlanmayı bekleyen bir toplumuz. Önümüzdeki günlerde, “İstanbul’u kimin yöneteceği mi önemli, yoksa Ülkemizin geleceği mi?” Sorusu sorulursa şaşmayalım. Başka bir soru daha, “Sizin maaşlarınızı az almanız mı önemli, Vatan mı?” sorusu da sorulabilir. “Açlığa yoksulluğa mı razısınız, yoksa ABD işgaline mi?” sorusu da sorulabilir.
Allah korusun dostlarım da, Allah üretmeyen, çalışmayan, yatan toplumu korumaz ki.