Akıllı siyaset adamları yaklaşan krizlere ve olabilecek olağan üstü durumlara, piyasalardaki para darlığına karşı hazırlıklı olandır. Önceden tedbirini alarak, milletin paniklemesini ve patlamasını önlemek görevidir. Bunun birini yapıp diğerini yapmamak da yanlıştır.
İşsizlik denilen şey öncelikle devletin anlattığı rakamlarda değildir. Muhakkak milletin paniklememesi için, rakamları küçültmek doğru olabilir. Ne var ki yapılabilecek çok şey varken, sadece olumsuz rakamları küçülterek ortamı güllük gülistanlık göstermek doğru değildir.
Çevrelerinin alkışçılar tarafından, Çin Seddi ile çevrili oluşu İktidardakilerin genellikle eksik bilgi almalarını ve eksik çalışmalarını getiriyor. Daha akılcı ve insana yatırım yapmak, söylemlerden öteye geçmedi, geçmiyor. Geçmişte yapılan yardımların etkisinden çok tepkileri olmuştur.
Yardımların bazıları kaçınılmazdı beklide ilk etapta. Bazı yardımlar, mesela beyaz eşya kahverengi eşya yardımları doğru değil di, acil gıda yardımı ya da yakacak yardımı abartılmadan yapılmalı idi. Kaloriferli doğalgazlı evlere de kömür yardımı yanlıştı.
Bu gün bağıra, bağıra geliyorum diyen, sıkıntılı günlere ulaşmadan ne yapılabilir onu söylüyorum şimdi. İnsanımızın piyasalardaki para sıkıntısı yüzünden, işsizlik nedeni ile paniklediği ortamda seçim meydanlarındaki insanımızın karşısında “Bu kriz Dünyanın krizidir, sadece bizde değil. Bizim suçumuz yok” denemez, demenizde gelecek seçimlerde sizleri kurtarmaz.
Seçim harcamaları için ayrılan paraları Büyük Millet Meclisinde bir yasa teklifi ile “Bu sefer seçim harcamalarını, partilere verilecek paraları vermiyoruz. Bu paraları işini aşını kaybetmiş insanımızın iş bulması için harcayacağız. Partilere vermiyoruz” diye bir yasa çıkarabilirsiniz.
Mecliste bu yasa teklifinize, hiçbir siyasi parti karşı çıkamaz. Kazara çıkacak olanlara karşı elinizde seçim kozu olur. Millet de sizin seçimi kazanmanızın mı, yoksa kendilerinin mi önemli olduğunu görürdü.
Bunu lütfen yapınız. Millet seçimlere giderken sizlerin “Onların geçimi ile, aşı ile, işi ile ne kadar ilgilendiğinizi görsün. ” bunu gösteriniz.
Bu teklif sadece iktidar partisi tarafından verilmeyebilir. Aynı teklifi muhalefet partileri de yapabilir. Teklifi Meclise getiren Seçimlere üç adım önden başlar.
Sizlere bir akıllı işsizlik çözümü da ha öneriyorum. Ukalalığımı bağışlayın. Şu anda Fidan dikme zamanıdır. Tamda işsizliği önleme zamanıdır. Ve piyasalardaki parasızlığı, sıkıntıyı, bolluk haline getirecek bir yöntem öneriyorum.
Her ilde ve ilçede Orman idaresi var. Devlet arazilerine fidan dikmenin, tam zamanıdır.
Her yerleşim biriminin merkezinden, ağaç dikim alanlarına otobüslerle işsiz vatandaşımızı taşıyacaksınız. Fidan dikim alanında, dikebileceği kadar fidanı alacak dikimi yapacak, can suyunu verecek, geri dönerken yetkili görevli memurdan bir banka kartına, diktiği fidanın parası işletilecek. Merkeze indiğinde o bankadan parasını alacak. Her gün her yerleşim merkezinde işsizim diyen insanımız en az üç ay boyunca ağaç dikim bölgesine gidecek dikebildiği kadar ağacı dikecekler ve en az asgari ücret kadar para kazanacaklar.
Hem ülkemizin senelerdir kaybettiği ormanlar, zeytin, ceviz, meyveli ya da meyvesiz, bulunduğu yöreye uygun ağaçlarla tekrar kazanılacak. Hem de işsiz insanımızın paniklemesi önlenecek.
Piyasalardaki para sıkıntısı, üretmeyi çalışmayı yeniden becermeye başlayan, işsizim diyen insanımızın para kazanmasıyla aşılacaktır.
Karşılıksız dağıtılan paralar yerine, insanımıza alın terinin karşılığı olarak verildiğinden, onuru gururu kırılmamış olacaktır.
Efendiler sizler bizim aynamızsınız. Sizlerde kendimizi görüyoruz. Çözüm çok ama Bütün Millete ait paraları sadece “el açana, isteye bilene” dağıtmak doğru değil. Bunu bizler yani beleşçi hampacı bizler istesek de sizlerin karşılıksız dağıtmanız, hibe etmeniz doğru değil. Doğru olan Çalışmak isteyene iş verip karşılığını ödemenizdir. Onurlu olanda budur.
Bunları sizlerin bilmemeniz mümkün değil. Ben yine de ukalalık edip akıl verdiğim için üzgünüm, bağışlayın efendiler.