İkinci Dünya Savaşının büyük yıkıma yol açtığı dünyamızda, insanlık özlediği barış, huzur, refah ve siyasi istikrarı bulamamıştır. Uzun yıllar kapitalist batı ittifakı ile sosyalist doğu bloğunun soğuk savaş çekişmelerini yaşamış, iç savaşlar, ihtilaller birbirini izlemiş özellikle Ortadoğu, Asya ve Afrika ulusları derin acılar çekmiştir. Günümüzde halen bu acıları yaşamaktadır. İç savaş ve terörün harabeye çevirdiği orta doğu bugün, Lübnan’daki faciayı görmüş terörü bütün dehşeti ile yaşamıştır.
Ortadoğu ve Afrika’daki her türlü terör ve istikrarsızlık ülkemizi yakından ilgilendirmektedir. Oralar bizim coğrafyamızdır.
Ekonomik ve sosyal siyasi buhranlar Türk milletini ne kadar ve nasıl etkiliyor, bu bir araştırma konusudur.
Ekonomik ve sosyal kalkınmasını tamamlamış gelişmiş batı ülkeleri zenginlik ve refahın huzur ve güven için yeterli olmadığını anlıyorlar. Bir korona virüsün “benden güçlüsü yok ben Dünyanın efendisiyim” diyen toplumları nasıl aciz ve çaresiz duruma düşürdüğünü hep birlikte gördük.
Bugün insanlık, bilim ve teknolojinin kendine sunduğu imkânlara rağmen mutsuz ve gelecekten kaygılıdır. Gelecek nesillere nasıl bir Dünya mirası bırakılacak bu bir insanlık sorunudur ve meçhuldür. Bugünün insanı mutsuz ve umutsuzdur. Gelecekten fazla bir beklentisi yoktur.
Lügata baktım, mutluluğu şöyle tarif ediyor. “Bütün özlemlere eksiksiz ve sürekli olarak ulaşılmaktan duyulan kıvanç durumu, olgunluk, saadet, bahtiyarlık.” Yaşanan dünyanın bunun böyle olmadığını bizler görüyoruz.
İşte şiirlerdeki mutluluk:
AĞLATAN MUTLULUK
Çıksam şimdi güzelliğin
Gökyüzüne
Dolaşsam
Görsem
Bütün Tanrısal sevgileri
Ölümsüzlüğün sofrasına bağdaş
Kursam
Ve anlatsam
Anlatsam o ağlatan mutluluğu
Bilmem inanır mı bana mavilikler
Suskun bir coşkunun
Doruklarında
Pür köpük ve rüzgârlı
Bir nehir kahkahasıydı gözyaşı
Vivoldi böyle dinlermiş meğer
Mutluluk bile sensiz çekilmez mi?
Ben ki yaşamı toprak bilmiştim
Nice tohumlar ekmiştim bunca yıl
Geç anladım
Aşkın tohumu sensiz ekilmezmiş
Sensizlik açarken zulüm
Bahçeleri
Gözlerinde bir anda dört mevsim
Her mevsimin güzelliğinde sen,
Bana ayrık ve diken içinden
Güle çıkmak işte budur desen
Bilmem inanır mı bana çiçekler
İçimde sayısız denizlerin
Şahlandığı
O günü tarihlesem şimdi.
Irmak ırmak çizsem zamanı
Yüzüne
Adına sonsuzluk desem
Ve her saniyesini o sonsuzluğu
An be an şiirleştirmek istesem
Bilmem inanır mı bana sözcükler
Adnan YÜCEL