Muhteşem bileşen
İnsanım ben...
Can ve ten,
Ruh ve beden,
Akıl ve zekâ,
Bilgi, kültür, sanat ve ahlak.
Varlık ve insan...
Yaşamak ve insanca yaşamak...
Bu değerler yolunda
Bir şeyler okudum,
Bir şeyler öğrendim bence,
Bazı sesler işittim,
Uzaktan yakından
Her gün, her gece...
Duyuyorum, görüyorum,
Hissediyorum.
Çok şükür nefes alıyorum,
Binlerce kere.
Yani yaşıyorum...
Yaşıyorum ben!
Bazen çook seviyorum.
Nasıl hem de?
Deliler gibi çılgınca...
Bazen de çok kızıyorum.
Dağlara çıkıyor, naralar atıyorum.
Bağırıyorum sağa sola...
Bazen çocuklar gibi ağlıyorum.
Hıçkıra hıçkıra...
Vücudum beş duyu organıyla seferber...
Gencim, güçlüyüm, yakışıklıyım ben.
Bana kim, ne der?
Zaten yanmış yürekler
Seni sevmek, koklamak istiyorum.
Yüreğimdeki bu sevdayı,
Ela gözlü bakışlarında
Yaşamak istiyorum.
Ne güzel şu kuşlar, çiçekler...
Ilık ılık bağrıma esen rüzgâr,
Kâinat; Ay ve güneş,
Toprak ve canlılar....
Hava, su ve ateş,
Var... Her şey var...
Ama nafile, bir türlü
Yaratılış sırrını çözemiyorum.
Çünkü çok zayıf ve acizim.
Ve muhtacım sana,
Şu 1.80 boyundaki bedenim,
Benim ihtiyaçlarımı karşılamıyor.
Demek ki, 70 santim kolum,
Bütün yükleri kaldıramıyor.
Aklımla vinç yapmam lazım,
Demek ki, şu 90 santim ayaklarımla
Uzak bir şehre, bir ülkeye,
Bir kıtaya gidemem ben...
O zaman aklım ve zekâmla,
Uçak, hızlı tren, taksi, otobüs vb.
Araçları yapmam lazım ben.
Bu dünya dar geliyor bana,
Aya, uzaya çıkmam lazım.
Astronot olmam lazım ben...
Yani ben, beni, bedenimi,
Bu dünyayı aşmam lazım ben...
İşte maddeden manaya,
Bedenden ruha sıçramam,
Tabiattan kültüre,
Vahşetten medeniyete,
Esaretten hürriyete,
Ulaşmam lazım ben...
Sınırlıdan sonsuza,
Ve kesretten vahdete,
Sıçrayan çok yüce
Şerefli bir varlığım ben...
İnsanca yaşamak için çırpınan,
İşte o muhteşem bileşen,
İnsanım ben...