TÜBİTAK 50. Bilim, Özel ve Teşvik Ödülleri, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde düzenlenen törenle sahiplerine verildi. TÜBİTAK ‘Özel Ödül’üne modern yollarla aşı uygulamaları üzerine yaptığı öncü çalışmalarıyla bilinen Prof. Dr. Hazire Oya Alpar layık görüldü. Deneyimlerini Türkiye’ye aktarmak isteyen Prof. Dr. Alpar, ilk yerli Aşı Üretim Merkezi’nin kurulması için çalışmalarına devam ediyor.
50. TÜBİTAK Bilim, Özel ve Teşvik Ödülleri Töreni’nde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın elinden Özel Ödül alanında verilen ödülün sahibi İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hazire Oya Alpar, “Bu ödülü hem Türkiye’de ve çoğunlukla da yurtdışında bilime az da olsa yaptığım, katkıda bulunduğum çalışmalarla aldım” dedi. Alpar, TÜBİTAK’tan 50 yıl içinde Özel Ödül alan 15. bilim insanı oldu.
AŞI ARAŞTIRMALARININ ÖNCÜSÜ OLDU
İngiltere ve Türkiye’de çalışma yürüten İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmasötik Teknoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Oya Alpar, öncü aşı araştırmalarına başladığı yılları şöyle anlattı:
“Çalışmamın ana konusu aşılardır. Aşı konusunda 70’li yıllarda Hacettepe’de ‘Galenic Pharmacy’ departmanını kurdum, o yıllarda dünyanın hemen hemen hiçbir yerinde benim çalışma yöntemlerimin benzeri yoktu. Kendi gücümle elde ettiğim imkânlarla, İngiltere’de bu çalışmayı daha büyük bir çerçevede devam ettirdim. 2009 yılında İngiltere’de UCL (University College London)’da erken emeklilik aldım. 2009’dan beri de Türkiye’de çalışmalarımı sürdürmeye devam ediyorum, bilgi ve teknik transferi yapmak istiyorum. 1990’lı yıllara yakın Dünya Sağlık Teşkilatı, bütün bilim insanlarının yeni aşıların yapılması konusunda çalışmaların başlatılmasını istemişti. 1980’li yıllarda ise ben, aşıların iğne yolunda değil de diğer yöntemlerle özellikle mukozal yol dediğimiz ağız yoluyla ve solunum, yani burun ve akciğer yoluyla verilmesi ya da deriden direkt olarak verilmesi üzerine çalışmalara başlamıştım."
İĞNESİZ AŞI TEKNOLOJİSİ
İğnesiz aşı çalışmalarının avantajlarını da aktaran Prof. Dr. Alpar, “İğne yapılmasından korkarım, diyen insanlar var. Bu onlar için özellikle de bebekler için bir avantajdır. O küçük yaşta belki 20-25 tane iğneyle aşı yapılıyor. İğneyi ortadan kaldırmak bir kolaylıktır. Ayrıca immun organları çocukluk ve yaşlılık dönemlerinde hastalıklara karşı daha zayıftır. Mukozal yolla verildiğinde özellikle kanser hastaları, yaşlı ve bebeklerde, yani immun sistemi zayıf olan kişilerde aynı aşı daha da etkin hale geliyor, çünkü hastalara daha fazla immun cevabı oluşturacak aşı verilmiş oluyor” dedi.
TÜBİTAK’ın Bilim Ödülü eşdeğeri olarak oluşturulan yurt dışında yaptığı çalışmalarla bilime uluslararası düzeyde katkıda bulunan, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan bilim insanlarına takdim edilen ‘Özel Ödül’e layık görülen Prof. Dr. Alpar, “Bu ödülü almak, gurur verici bir olay. Her bilim insanı kendinden tatmin olan kişidir, ancak toplumun nezdinde takdir edilmesi de insana ayrı bir gurur veriyor. Türkiye’de bu ödülün verilmesi, özellikle Türk halkını temsilen Cumhurbaşkanı’nın elinden bana verilmesi fevkalade gurur ve mutluluk verici bir olay olmuştur” diyerek mutluluğunu ifade etti.
AŞI ÜRETİM MERKEZİ PROJESİ BAŞLATILDI
Alpar’ın bir zamanlar öğrencisi olduğunu belirten İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Kurucu Dekanı Prof. Dr. Akgül Yeşilada, Alpar’ın Kemerburgaz Üniversitesi’nde olmasından duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Yeşilada, Aşı Üretim Merkezi için de harekete geçtiklerini söyleyerek şunları kaydetti:
“Bu yola birlikte çıktık. Biyoteknoloji alanında birlikte araştırma başlatmak ve geliştirmek istiyoruz. Sağlık Bakanlığı politikası olarak Türkiye yerli aşı geliştirme çalışmaları yapıyor. Biz de bu alana, hocamızın bilgi birikimini kullanarak katkı yapmak istiyoruz. Aşı Üretim Merkezi’ni hayata geçirmek istiyoruz, bunun için adımlar atılıyor. Kalkınma Bakanlığı’ndan aldığımız bir proje var, ilk aşama bitti, diğer aşamalar da gerçekleşirse Aşı Üretim Merkezi’ni kuracağız."