Daha fazlasına sahip olmak, ayrıcalıklı olmak, önemli mevkilere gelmek için her istediğini elde etmek ve yapmak, insanoğlunun bilinçaltı hırsıdır.
Amacına ulaşmak için ise; hemen her yöntemi, her aracı kullanır. Silahlardan daha etkili olanı ondan daha tesirli olan öldürücü olan, sözler ve yazılardır. O nedenle karar veren, konuşan veya yazan yalakalar esip gürleyerek kendini çok olağan üstü olarak görürler ve gösterirler.
Bilgi birikiminden, tarih bilincinden, gerçekler dünyasından uzak, devlet, millet, vatan, kültür kavramını kavrayamayanlar, kişisel çıkarları için her türlü biat ederler.
İnsanlar vardır, siyaseti bilimin emrine verirler!
Bazı İnsanlar vardır, nefesini ve kalemini hakkın ve doğruluğun emrinde kullanırlar.
İnsanlar vardır gücü, yetkiyi, serveti, bilgiyi; insana, topluma doğaya, evrene sunarlar.
Ama bazıları kimlik, kişilik, fikir değiştiren siyasetçiler, gazeteciler, sözde bürokratlar ülkemin en büyük talihsizliğidir. İlkesiz, yüzsüz, onursuz insanlar için önemli olan kişisel çıkarlarıdır.
Her insan aydın olamaz. Aydın, zalimlerin, soyguncuların, hainlerin çıkarcıların yanında değil, bildiklerinden asla taviz vermeyen bu doğrultuda mücadele eden onurlu olan kişilerdir. İşte toplum olarak bizlere doğru ve gerçekleri, söyleyenlere bu günlerde çok ama çok ihtiyacımız var.
Rahmet ve minnetle andığım Uğur Mumcunun şu sözü çok anlamlı ve günümüze ne kar uyumlu.
Uğur Mumcu şöyle söylemiş; Haklıdan yana değil, güçlüden yana olanlar korkak ve kaypak olurlar. Güç merkezi değiştikçe dönerler; fırıldak olurlar.
Benim burada anlatmak istediğim her gün demokrasi ve solculuğu ağzından düşürmeyen geçmişte Engin Berberoğlu CHP bunu aday göstermediği için ne yaptı belki biliyorsunuz gitti AKP Kuşadası belediye başkanı adayı oldu.
Tabi kazanamadı şimdi siyasi bir mevta gibi köşesine çekildi. Sevenleri de pek kalmadı. Zaten sevenleri onu belediye başkanı iken çıkar için seviyordu. Anlayacağınız geçmişini bir anda silip attı. Tabi bu duruma düşmesinden üzüntü duydum.
İkinci ve daha vahimi olanı ise yıllarca Kuşadası’nda CHP ilçe başkanlığı yapan sonrada beş yıl belediye başkanlığı yapan sevip saydığım Sayın Esat Altungün CHP bu dönem aday göstermeyince oda yıllarca muhalefet yaparak eleştirdiği AKP Kuşadası belediye başkanı olarak ortaya çıkıyor.
İnanın çok üzülüyorum bu insanlar nasıl böyle bir duruma düşer şaşıyorum.
Kısaca değerli okurlar.
İDEOLOJİ ÖLDÜ YAŞASIN ÇIKAR
Bizlerin selam ve hürmetle yanına varamadığımız ve saygı duyduğumuz insanların şu hallerine bakar mısınız?
CHP il yönetimine alınan Mustafa Ertekin il yönetiminden ayrılarak AKP geçti. Bundan bu arkadaşı oraya getirenlerde hiç utanma duygusu yok mu? Şimdi dönüp vatandaşlara ne söyleyecekler. .
Partilerin yönetimine gelen insanlar onun bunun yardım ve destekleri ile yönetime geliyorlarsa vay o partinin haline. Bu insanların partiye ne faydası olur ne de yararı olur.
Şurada seçimlere az bir zaman kala il ve ilçe yöneticileri hiç boş durmayacaklar her hafta bir mahallede toplantı yaparak o mahallenin derdini dermanını dinleyip çözüm önerileri getirmeleri gerekmez mi?
Her mahalle için mahalle komisyonları oluşturarak mahalleliye daha yakın olmaları gerekmez mi?
İl ve ilçe yöneticileri her ay veya en azından iki ayda bir sivil toplum örgütleri ve Sendika başkanları ile toplantılar düzenleyip onların görüş ve önerilerini almaları gerekmez mi?
Yöneticiler mahallelerinde bulunan her eve girip partinin anlamı ve gidişi hakkında bilgi vermez mi?
Ama yönetime onun bunun desteği ile gelenler den bu durumlar beklenemez. Çünkü partinin ilke ve devrimlerinden kendilerinin bile haberi olmayanlar halka bunu nasıl anlatacaklar.
Sağlıklı siyasetin başı ahlaklı siyasettir.
Ahlakı dışlayan, ya da kendine göre ahlak dizayn eden siyaset ve siyasetçi ahlaksızlığın kapısını aralar ki, artık o aralanan kapıdan gireceklerin hesabı da tutulamaz, önünde yasalar da duramaz. Yasaların yetersiz ve etkisiz kaldığı toplumların geleceği olmaz.
Ahlak kuralları, kişilerin toplum içinde birbirleri ile ilişkilerini düzenlemeyi amaçlar. Davranışların, doğru, yanlış, olumlu, olumsuz şeklinde değerlendirilmesinin kurallarını, genel geçerlilik çerçevesinde toplumca benimsenen ahlak kuralları ortaya koyar. Bu kurallar aynı zamanda toplum içinde bireylerin birbirlerine karşı sorumluluklarını, ödev ve yükümlülüklerini de içerir.
Yöneten de yönetilen de bu sorumluluk ve yükümlülüklerden muaf değildir. Merkez içe başkanlığı ve il Başkanı seçimlerinde öyle rezalet gördüm ki CHP’li olmayan CHP kapısının önünden geçmeyen insanları il delegesi yapılmış. Hatta İl başkanlığı seçiminde Sayın Rauf Değirmenci ile otururken çok yakından tanıdığım birisi yanımızdan geçerken ”Mehmet Amca ben il delegesiyim şimdi oy vermeye gidiyorum” dedi. İnanın şok oldum. Hatta bununla münakaşa bile etmişim partinin aleyhine atıp tutarken. Bu adam il delegesi. Bunun suçu yok onu il delegesi yapanlar utansın. Benden olsun bana oy versin de çamurdan olsun fikri ve zikri hiç önemli değil diyenler şimdiki olanlardan geçmiş diye çamur siyaset yapanlar partili olamaz.