Anavatan Partisi’nden 1994- 2002 yılları arasında Aydın Belediye Başkanlığı görevi yapan Hüseyin Aksu’nun, evine kimliği belirsiz kişi veya kişilerce silahlı saldırıda bulunuldu. Saldırı sırasında evde bulunan Hüseyin Aksu ve ailesi, silah sesini oturdukları odadan duydu. Aksu ailesinin yaşadığı eve gelen Olay Yeri İnceleme ekipleri, yaptıkları incelemede saldırıda kullanılan av tüfeğine ait 5 adet boş kovan buldu. Yapılan incelemede, kurşunlardan birisinin yatak odasının camını delerek banyo pervazına saplandığı belirlendi.
Efeler İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne gelerek ifade veren Aydın Belediyesi Hüseyin Aksu, olaydan bir süre önce eşinin telefonunu bilmediği bir numaranın aradığını ancak konuşmadığını belirtti. Yapılan araştırmada telefon numarasının Suriye uyruklu bir kişinin adına kayıtlı olduğu belirlendi. Olayla ilgili soruşturma devam ederken Hüseyin Aksu sosyal paylaşım sitesindeki hesabından açıklamada bulundu. Aksu açıklamasında saldırının arkasındaki elin ihale mafyası olabileceğini işaret etti.
İHALE İNTİKAMI MI?
Saldırı, “ihale intikamı için gözdağı vermek” olarak değerlendirilirken saldırının muhatabı Aksu açıklamasında şu görüşlere yer verdi:
“Bu kente hizmet yarışına girdiğimiz günden bu yana, uğradığımız her türlü siyasi, sosyal, ekonomik saldırıların bizi hizmetten alıkoymadığını gören karanlık kafalılar, bizi aydın'ı terk ettireceklerini iddia ederek her türlü hainlik ve plan içinde olanlar, zaman zaman canımıza ve ailemize kastederek silahlı saldırılar yapmışlardır.
1997 yılında, ihale alamadıkları için, daha 10 yaşındaki evladıma dokuz kurşun sıkan zihniyet;
1999 yılında, göz diktikleri halkın parasını bizden koparamadıkları için, kiralık katil bulup, hakkımızda iftiralar atarak seçimleri etkilemeye çalışan şeytanlar,
2002 yılında, koruma polisimi yaralayarak, bana saldıran, siyasi menfaat çevreleri,
2004 yılında, evime kadar girerek, evraklarımı karıştıran, bir şey bulamayınca, eşim aslı hanımın ziynet eşyalarını çalarak kaçan siyasi tetikçi hırsızlar,
2015 yılında hala iş başındalar; benim Aydın sevdamı yok edip, Aydın şehrinden kaçmamı, yaşamımı adadığım bu güzel toprakları terk etmemi ümit eden; siyasi bir kimlik olmamı başka türlü önleyemeyenlerin , beni ekonomik olarak yok etmek için yapılan tüm saldırıların karşısında dimdik ayakta kalmamızı hazmedemeyenler,
Arife günü -- 16.7.2015 -- 19.45’te iftara bir saat kadar kala, evimde, çocuklarım ve torunlarımla terasta sohbet ederken. Üzerimize ateş açtılar. Pompalı veya çifte tüfekle, dom- dom kurşunu ile evime beş el silah sıktılar, kurşunlardan ikisi, evimin üst katındaki yatak odamıza isabet etti. Bir tanesi camı delerek evin içindeki kapı pervazından sekerek, odanın içinde bulundu. Yapılan araştırmada, evimin bahçe duvarı dışından, doğu cephesinde bulunan Kızılçay'ın seddesinin üzerinden ateş edildiği tespit edildi. Olayın olduğu 19.44 ten onbir dakika önce, eşim aslı hanımın telefonunu arayan bir şahıs, "sen kimsin" diye soruyor... Aslı hanımın "siz kimi aradınız" cevabı alınca telefonu kapatıyor. Ve daha sonra 19.36-38 dakikalarında 6 kez daha arıyor, bu kez Aslı hanım telefonu açmadı, bundan beş dakika sonrada silahla ateş açıldı. Bu iki olayın bağlantısı araştırılıyor.
“ALLAH BİZİ HALKA VE HAK'KA HİZMETTEN YOKSUN BIRAKMASIN”
Aydın'a hizmete başladığımız günden bu yana, bitmeyen bu ve benzeri saldırıların beni yıldırmayacağını; Aydın kentine yapmayı planladığım tük yatırım ve hizmetlerden alıkoymayacağını, bu tür silahlı saldırılarla beni korkutacağını ve caydıracağını sananlara bir tek sözüm var. Yüce rabbim yolumuzu açık etsin, bunları yapan kapkaranlık insanları taksirlerini ve günahlarını affetsin, ama onlara layık olduklarını versin. Bizi halka ve Hak'ka hizmetten yoksun bırakmasın.”