Ünye'nin karanlık sabahlarını ve ay ışığı gecelerinin ruhumda yarattığı sonsuz duyguları, sıra dışı çocukluk günlerimde yaşadım. Denizlere çıkan, sokaklara sığmayan çelimsiz bedenimi erişilmesi imkansız yerlere sürükledim. Öykülere taşımak istediğim, hayallerimi bugünlere heyecanla getirdim. Yalnızlığımı çakıl tanelerini konuşturarak, beynime sığmayan düşünceleri ise arkadaşlarımla paylaşarak ayakta kaldım. Yedi yaşında yüzmeyi sekiz yaşında bisiklete binmeyi öğrendim. Sokaktan topladığım demir, çivi ve hurdaları toplayarak harçlığımı çıkardım. Konak sinemasının öğrenci matinesine gitmeyi hiç ihmal etmedim.
Sahile vuran dalgalar, direklerden sızan ışıklar ve uzayıp giden gölgeler geleceğime adeta ilham vermişti. Yakamozları Sürrealist ressamların tablolarına benzetirdim. Zamansız saatlerdeki arayışlarım beni sonsuzluğa sürüklemişti. Ortaokulda Türkçeden sınıfta kaldım. Paylaşmanın en haz duyulan duygularını yaşadığım arkadaşlarımdan o yıllarda ayrı kaldım. Acı çektim. Yol ayrımının ne olduğunu tek başına kalmanın iç burukluğunu gördüm. Çocukken girdiğim kavgaların birçoğunda dayak yedim. Doğanın bende bıraktığı sırasız düşünce geçişleri beyimdeki reel düşüncelere her zaman kılavuzluk yaptı. Evrenin en büyük parçası deniz ve içindeki canlıları bende sınırsız sevgi yarattı. Bezden kayığımla sonsuz sulara o yaşlarda açıldım. Balıklarla arkadaşlık yapma isteğim ruhumdaki özgürlük arayışının açık göstergesiydi aslında.
Bu arayışı sadece bir kişi görebilmişti. O da benden önce intikal etti sonsuzluğa.
Çocukların yaratıcılıkları ile öne çıkmasını çok istedim. Hatta kendi adıma tek kişilik çocuk savaşını ile başlattım. Onların gelecekteki önemli bireyler olacağını o günlerde anladım. Hayatı sorgulamam taa o yıllara dayanır. Belki de “Bezden Kayığın” tam özeti buydu. Bunu zaman göstermeyecek. Çünkü çocuklar kayıtsız özgür büyümeli. Metaforlarla bezenmiş öykülerimin yaşamımı sorgulatıp derin düşüncelere sevk etmesine izin verdim. İçimdeki hiçlik duygusu doğaya ve içindeki canlılara olan saygımdandır, teslimiyetimdendir. Boşlukta küçük zerreciklerden farksız olduğumuzu ama bir o kadar da doğaya hükmedecek güçte olduğumuzu biliyorum.
Hiçlik huzur verir.