Aydın Adnan Menderes Üniversitesi (ADÜ) İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Umut Tuncer, Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu ve şürekâsını kastederek, “Kul hakkına girenlerden kurtulmaya 232 gün kaldı” açıklamasında bulundu.
Umut Tuncer haklı…
Kul hakkının, milletin hakkının rant ittifakları tarafından çatur çutur yendiği Aydın’da, vaziyet öyle bir hale geldi ki kenti 15 yıldır yöneten CHP’li Özlem Çerçioğlu’na partisinin tabanından artık feryatlar yükseliyor. Kurulan rant düzeninin sürmesi için Aydın Büyükşehir Belediyesini çiftliğe çevirdiler.
Şaibeli ihaleler, belediye bürokratlarının lüks villa merakı, rant düzeninin devamı için parti içinde verilen savaş partilileri oldukça fazla öfkelendirirken, parti üyeleri isyan bayraklarını birer birer çekiyor.
Aslında CHP tabanı, Aydın’da oynanan tiyatrodan oldukça rahatsız. Aydın’da yaşananlar yavaş yavaş bardağı taşırıyor. Tekrar altını çizelim Aydın’da artık mızrak çuvala sığmıyor. Gözü doymaz rantiyecilerin pislikleri Efeler Belediye Başkanı CHP’li Fatih Atay’ı bile isyan ettirdi ve “Ben onların neler yaptıklarını, neler çaldıklarını biliyorum. 32 milyon lira götürdüler” açıklamasında bulundu.
Bu açıklama suç ihbarı niteliğindedir. Aydın’ın arınması ve en azından arınmaya başlaması için Aydın Cumhuriyet Başsavcılığı Başkan Atay’ın bilgisine başvurmalı, soruşturma başlatmalıdır.
Önceki dönem İnşaat Mühendisleri Aydın Şube Başkanı Özlenen Alçı’nın sözleri yenilir yutulur cinsten değildir. Bu nedenle Özlenen Alçı’nın da bilgisine başvurulmalıdır.
“İncirliova’nın Karabağ köyünde köy yerleşik alanında dahi olsa kimse elini kolunu sallayarak bir tarlayı arsa vasfına çeviremez. Sonra da, bu arsaya köy evi yapıyorum deyip villa oturtamaz. Yalnız, sayın genel sekreterimiz evini kendine ve makamına yakışır şekilde yapmış.
Ayrıca…
Özlem Çerçioğlu’nun danışmanı Erkan Karaarslan’ın belediye bürokratlarına ödediği paralar, bürokratların hayatın olağan akışına aykırı bir şekilde zenginleşmeleri, lüks villa merakı soruşturulmalı, muhataplarına “nereden buldun” denmelidir.
Çünkü…
Halkın hakkının ve hukukunun korunması devletin birinci önceliği ve görevidir. Adaletten uzak görüntüler, halkın psikolojisini olumsuz yönde etkiliyor. Vatandaşın birinci önceliği güvende olmak ve adalettir. Suç işleyen işlediği suçun bedelini en ağır şekilde ödeyeceğini, mağdur olan devletin suçludan bunun hesabını en ağır şekilde soracağını bilirse, suç da azalır adalet duygusuna olan güven aşınması da ortadan kalkar.
Bu da son söz olsun…
Hiçbir suç cezasız kalmamalı.
Kalın sağlıcakla.