Her sistem kendi sonunu kendisi getirir. Şiddeti kurtuluş yolu gibi görenler bir süre sonra akıttıkları kanın içinde boğulurlar. Şiddetten yara alan ve acı çeken her şahıs şiddetle gelen sistemin yıkılması için er geç tavrını koyar ve öcünü adalet önünde alır.
Her partide sonunu kendisi hazırlar. Çünkü uygulamalarının sonunda zaman içinde oldukça çok mağdur oluşur. Hele Adaletli davranmayı hakkı hukuku bir kenara bırakmışsa parti üyeleri, onlarında akibeti oldukça kötü olur.
Birde iktidar partisi ise bahsini ettiğimiz. O zaman yandaşları da oldukça çok olur. Başlangıçta, kuruluşundaki, saf ve temiz duygularla parti içinde yer alanları da ekarte ederek, çıkar çevrelerini bünyesine almışsa parti; vay onun haline artık.
İlk günlerdeki idealist düşünceli insanlar gücendirilmeye başlanmış, onların Vatan Millet aşkıyla çalışmaları göz ardı edilmiş; yerine ne oldukları belirsiz, sadece kendi keselerini düşünenler görevlere getirilmeye başlamıştır.
Bu son gelenlerin aslında partileri de yoktur. Onlar yeni girdikleri partinin iktidarda kalma sürelerini göz önünde tutarak; geçmişte ölürümde bu partiye oy vermem dedikleri halde artık bu partinin içinde yönetimlerinde yer almaya başlamışlardır.
Amaçları ne hizmettir, nede Vatan Millettir. Onların varsa yoksa görevleri Sakarya dır. Cüzdanlarına ve kasalarına aktarılacak olan paralardır. Yandaşlarına sağlanacak imtiyazlardır.
Artık iktidar partisi dahi olsanız, çizginiz değişmeye başlamıştır. Artık yukarıda konuşulan ve kayıtlara geçen hizmet için yapılacaklar, aşağılarda kendimiz için neler yapabiliriz’e dönüşmüştür.
Hangi ihalenin kime verileceği. İhale zarflarının hangi kitapçıdan alınacağına kadar görüşülür. Zarflar bahsi geçen kırtasiyeciden alınmazsa ve bedelinden fazla para ödenmezse, ihaleye verilen teklif zarflarının renginden dolayı bile dikkate alınmaya bilir.
Yada zarfın renginden dolayı bile teklifi verenin kendi yandaşları olduğu anlaşılır işlem o yandaş için hızlandırılır ve ihale o yandaşa verilir. Parti artık kan kaybetmeye başlamıştır.
Bunları yapanlar kendilerinin takipte olduğunu bilmezler. Hiç yaptıklarının fark edilmediklerini zannederler. Parti genel merkezinin bağrına buna benzer hançerler dört bir yandan sokulmaya başlar. Bu konuda uyaranlara; Vekillerde dikkat’e almazlar. Bazıları çok iyi niyetli olmalarına rağmen, kendilerini uyaran ve dürüst çalışan, memur, amir ve gazetecileri dinlemezler. Çıkarcıların çalışmalarını engelleyecek olanları da, o parti içine çöreklenmiş çıkar çeteleri görevlerinden basit nedenlerle uzaklaştırırlar. Sözüm meclisten içeri vekilleri de kullanmayı düşüne bilirler böyleleri. Uyanık vekiller kullandırmaz iken, kendilerini, bazıları alet bile olabilirler.
Vekillerin bazıları, geçmişte kahvecilerle, bazıları meyhanecilerle bile ortak olabiliyorlardı, toplantılarının çoğunu bu ortak oldukları yerlerde yaparak ortaklarına üç kuruş kazandırma gibi bir düşünce içine bile girebilirlerdi.
Bazı partiden nemalanmak isteyenler bulundukları yerin iş bitirme yeri olması halinde, köylerde muhtarlardan ve işini yaptıkları kişilerden, hiçbir şey alamazlarsa, bir şişe rakı ve tavuk la, ya çilingir sofrası kurdururlar, yada bu istihkaklarını paket yaptırarak taşıtlarına koydururlardı.
Eğer parti Müslüman’ım nutukları atıyorsa bunların yaptıkları partinin kalbine saplanan hançer görevi yapardı. Bu bahsettiklerim geçmiş dönemlerde hep böyle olmuştur. Partiler kendi sonlarını böylece kendileri hazırlamışlardır.
Dileğim o dur ki bundan sonra böyle olmasın “…. Yakınlarınız dahi olsa adaletli olun” Enam 152
Şimdi her partinin içindekilere, özellikle iktidar partisindekilere sesleniyorum. Adaletsiz davrandığınız ve Ahmet’ in hakkını Mehmet’e verdiğiniz her adaletsiz iş, sadece bugünkü adaletsizliğiniz olmayacaktır. Bu gün haksız yere kazancını engellediğiniz kişinin 7 kuşak sonraki torunlarının bile, haksız yere yoksullaşmasının sebebi olduğunuzu unutmayınız. Bunun hesabını bu gün ödemediğinizi zannediyorsanız, yanılıyorsunuz. Hem bu gün, hem de öbür cihanda yaptıklarınız yüzünden, acı çekenlerin bedduaları sizi bulacak defteriniz kapanmayacaktır.
İyi niyetlerle parti kuranlarında bedduaları sizlerle olacaktır.
Henüz basın hürriyeti tamamlanmadığından daha açık yazmıyorum. Saygılarımla.