Hayatımız Tehlikede…

Veli Tiryaki

Tükettiğimiz gıdaların önemli bir bölümünde katkı maddeleri var. Bunlardan bir bölümünün son derece tehlikeli olduğu konusunda ne kadar bilgi sahibiyiz. Son yıllarda, Kanser, Kalp damar ,Koah hastalıklarının artmasının sebebi sizce ne olabilir?

Bugün dünya üzerinde, koruma, renklendirme, kıvamlandırma, tat verme, tatlandırma ve daha birçok özellikler vermek amacı ile yapay gıdalara 3000 den daha fazla katkı maddesi ilave edilebilmektedir. Ülkemizde Besin değerlerinin korunması ve arttırılması, mikrobiyolojik bulaşmanın önlenmesi, uzun süreli saklama, güvenli taşıma amacıyla kullanılan katkı maddelerinin yararı ve zararı konusunda yeterli bilgi tüketicilere ulaşmamış durumdadır..

Mutfak dolabınızdaki donmuş yiyecekler, paketli kuruyemiş veya herhangi bir ürün Üzerinde etiket bulunan ürünlerin listelediği bilgilere göz gezdirelim. Kalori, yağ, protein gibi bilgilerin dışında, içindekiler adıyla etikette mümkün olduğunca küçük yazılmış bilgiler vardır   Şimdi o bilgileri dikkatlice okuyun. (Başlıcaları :ELESSTRA, Hidrojene edilmiş bitkisel yağ,E102,E110,E133, E210, E219, E220, E228, E310, 3320, E621, E924, E951,E950)

Bazı katkı maddeleri, o yiyeceğe olan bağışıklığınızı arttırmak ve sizi onu yemek için isteklendirmek üzerine koyulan yapay gıdalardır. Ancak siz artık bu sağlıksız alışkanlıklara bir son vermek üzeresiniz ve yaşamınızda daha sağlıklı bir yaşam planına adım atmaya bugün başlayın. İşte uzak durmanız gereken malzemeler…

Mısır şurubunda yüzde 80 oranında bulunan früktoz, glikoza göre daha güçlü bir tatlandırıcı…Mısır şurubunu diğer şekerlerden daha korkunç hale getiren ise içindeki früktozun yüzde 80 gibi yüksek bir orana sahip olması. Fazla früktoz tüketiminin hayvanlar üzerindeki araştırmalarda diyabet, hipertrigliseridemi, koroner kalp hastalığı, karaciğer yağlanması, hipertansiyon ve kansere yol açtığına dair sonuçlar bulunuyor.

Daha yaygın MSG olarak bilinen, monosodyum glutamat bir çok baharat, çorba, salata sosları, dondurulmuş gıdalar ve en çok Asya yemekleri bir aroma artırıcı olarak bulunan bir maddedir. Endüstriyel gıda üreticileri, diğer tatların genel algısını dengelediği, harmanladığı ve birleştirdiği için MSG’yi aroma artırıcı olarak pazarlamakta ve kullanmaktadır.MSG'nin HS kodu 29224220 olup E numarası E621'dir. Yiyeceklere konunca tadının beyin tarafından güzel algılanmasını sağlıyor. Tatlı, tuzlu fark etmiyor. Beyinde gıdanın güzel olduğu algısını sağlıyor.

Sinir hücrelerine zarar veriyor. Yol açtığı hastalıklar merkezi sinir sistemi tahribati ve buna bağlı olarak Alzheimer, Parkinson, Huntington hastalıkları, Sara, göz retinası tabakasına zarar vermek, insülin artışı, obezite, böbrek ve karaciğer hasarı..

Trans yağ, sentetik, yapay yağlardır. Bu yağı elde etmek için hidrojen etkisi eklenmektedir. Doğada bulunmayan bu yağı, vücudumuz tanımaz ve kabul etmez.

Raf ömrünü uzatmak için pek çok gıdaya eklenmiştir. Yüksek trans yağ üretimi yüksek kolesterol, kalp hastalığı riski, diyabet ve obeziteye yol açabilir.

Oldukça rahatsız edici bir gerçekle karşı karşıyayız. Gıda boyaları maalesef sağlık üzerinde olumsuz etkiye sahiptir. Özellikle Sarı 5 kanser riski ve daha pek çok hastalık sebebiyle İngiltere’de yasaklanmıştır.

Jöleli tatlılarda, şekerde, kabartılarak pişirilen maddelerde bulunabiliyor. Çocuklarda IQ gerilemesi ve hiperaktiviteyi tetiklerken, ergenlerde kanserojen etki yaratıyor.

Bütün gıda boyalarından ve onu içeren yiyeceklerden uzak durmak gerekiyor çünkü oldukça zararlılar. Özellikle işlenmiş et, sosisli sandviç, et konserveleri gibi maddelerde bulunur.

Bu madde vücutta kan akışı ile reaksiyon yaratır ve çoğunlukla karaciğer ve pankreası etkiler. 1970’lerde yasaklanmaya çalışılmış ancak başarılı olunamamıştır. Gerçekten zor bir detay! İçinde yapay aroma olmayan ürünleri gündelik yiyeceklerden çıkarmak zor olacaktır. Suni tatlandırıcı tüketimi obezite ve diyabet gibi hastalıklar sebebiyle ortaya çıkmış ve pek çok sağlığa zararlı etkiye sahiptir

Alerjik reaksiyonlar, yorgunluk, astım, deri döküntüleri, hiperaktivite ve baş ağrısı da dahil olmak üzere, pek çok olumsuz etkiye sahiptir.

BHA ve BHT oalrak kısaca isimlendirilen bu maddeler, temelde tahıl ürünlerinde bitkisel yağlar, sakız ve patates cipsi bulunmaktadır. BHA ve BHT kanser, hiperaktivite, anjiyoödem, astım, rinit, dermatit ve ürtiker gibi hastalıkların nedenlerinden biri olarak tespit edilmiştir.

Potasyum Bromat (E924) kanserojen bir maddedir. Kullanımı serbesttir. Özellikle beyaz ekmekte kullanılır. Ekmeklerde hacim verici görevi vardır ancak kansorejen olduğu bilinmektedir.

Amerika, İngiltere,Norveç, Avustralya, İsveç, İsviçre Belcika, Franca gibi birçok ülkede yasaklanan bu katkı maddelerini biz kullanmaya devam ediyoruz. Maalesef  zararlı maddeleri almaya devam ediyoruz.

Tüm besinlerin içindeki katkı maddeleri besinlerin üzerinde bulunan etiketlerde açık olarak yazılmalı ve aşırı kullanım, ters etkiler hakkında tüketici aydınlatılmalıdır.

Kaynaklar :

Yeniden Gıda Raporu. Dr.Müh.H.K.BÜYÜKÖZER
http://www.chm.bris.ac.uk/webprojects2002/price/azo.htm
http://mst.dk/udgiv/publications/1999/87-7909-548-8/html/kap05_eng.htm
http://www.sixwise.com/newsletters/06/04/05/12_dangerous_food_additives_.htm

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.