“Halka gitmek…” ne kadar sıcak bir ifade değil mi?
Yusuf Has Hacip’in; “Kutadgu Bilig” isimli eserinden;
“Bey nasıl hareket ederse, halkta onu takip eder!”
Kutadgu Bilig, bu milletin başucu kitabı olmalıdır…
“Bey nasıl hareket ederse, halkta onu takip eder!”
Bu söz, derme çatma bir söz değil…
O halde, ‘beyler/ amirler/ söz sahipleri…’ nasıl olmalıdır?
İlk basamağında; “Bey affedici, cömert, alçakgönüllü olmalıdır…”
Bu milletin yükseliş dönemlerine şöyle bir bakınız?
Kendi insanına/ milletine; ‘tebessüm eden’ güvenilir bir yüz vardır
Merdivenin ikinci basamağında;
“Bey sabırlı ve sakin (soğukkanlı) olmalıdır!”
Özellikle de, ‘düşkünlere…’ yumuşak davranmalıdır.
Yumuşaklık, esneklik, kalbi yakınlık inancımızın gereğidir
Çırpınırdın Karadeniz şiirinde; Ahmet Cevat Ahundzxade ne diyorlar?
“Vefalı Türk geldi yine, selam Türk’ün bayrağına…”
Bir önemli basamak daha, “Bey vefakâr ve kadirşinas olmalıdır!”
Bizim tarihimizi, “Bilgeler Yolu…” olarak anlatabiliriz!
Marifet nedir, “tarihin o kutlu yolunu tefekkür etmektir!”
Bir hayati basamak daha, “Bey, fazilet sahibi/ faziletli olmalı…”
Ah, makamları, mevkileri koltukları çirkinleştiren ne olabilir?
Sadece, “kibir…” İçdünyamızda, ‘kibre yasak…’ getireceğiz
Bir basamak daha, “Bey mütevazı/ yani alçakgönüllü olmalıdır…”
İnancımız, “emrolunduğun gibi gosdoğru ol…”
Basamakları çıkıyoruz; “Bey tok dözlü ve haya/ iffet sahibi olmalı…”
Gözü aç olan, gözü doymaz olanlar, ‘sağlıklı düşünemezler’
Ve dahası mı, ‘sağlıklı karar da veremezler…’
Israrla her namazda, her dua da yakarışımız;
“Yarab bizleri nefsimizle başbaşa bırakma,
Nefis en büyük düşmanımız…”
O halde Bey, “Kötü alışkanlıklara sahip olmamalıdır!”
İçki, kumar ve zinadan uzak durmalıdır…
Her üçünde de, ‘felaketli tuzaklar…’ olduğunu söyleyebiliriz
Bir anne-babanın, bir aydının asli görevi nedir?
“Amel defterini açık tutabilecek…” hizmetler üretebilmelidir.
Kutlu basamaklardan daha yukarılara doğru çıkma gayretindeyiz
Bir doğal basamak daha, “Tatlı dilli ve doğru sözlü…” olmalı
Bu düşünce, ‘idealimizdir’ Bizlerin, milli refleksidir…
Ecdat ne diyorlar, “tatlı dil, yılanı deliğinden çıkarır”
Tatlı dilde, ‘cennet nişanı…’ vardır, efendim
Sesleniriz, “aman dikkat efendim…” ayağınız kaymasın
Bitr basamak daha, “Bey dikkatli ve ihtiyatlı olmalıdır!
Dikkat ve ihtiyadın zıt anlamlısı nedir?
“Gaflet ve ihmalkâr…” Affedilmesi çok zxor olan kusur/ veya kabahat
Basamaklar; hayatın senfonisi… Hayatı, çok iyi okuyabilmeliyiz
Öyle önemli bir basamak ki, “Bey zulmetmemeli, Öfkesine yenik düşmemeli…”
En önemli, en duyarlı, en titiz basamak hangisi olabilir;
“Bey adil olmalıdır. Adalet, ‘en duyarlı kılıcımızdır’
Merhaba diyorum; “Adil şehre, adil şehrin aydınlarına…”
Bu milletin daha güçlü bir sağduyuya hâkim olabilmesi için;
Tarihi kimliğini, ‘inkâr etmeyecek/ ettirmeyecek…’
Soylu ve asil dir düşünce; “daha fazla hizmet ve daha fazla paylaşmak!”
Bu ülkede, ‘dedikodu panayırına…’ karşı çıkmaktır.
Bedrettin KELEŞTİMUR