Hakaret, küfür, eleştiri, hepsi birbirine karıştı. Hakaretin hukukta tarifi ve cezası, Bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat eden veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldıran kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır.
Eleştiri kavramı, genel olarak beğenmemek, kusur bulmak şeklinde algılanmaktadır. Oysa eleştirinin temel amacı, konunun anlaşılmasını sağlamak, sonuç çıkarmak ve toplumu yönlendirmektir. Bu değer yargılarına ilişkin açıklamaların tahkir edici boyuta ulaşmaması gerekmektedir.
Küfür ise, bir kimsenin namus, onur ve kişiliğine yönelik, sözle yapılan saldırı, olarak tarif ediliyor.
Bir kimseyi yaptıkları işlerden, ya da yapması gerektiği halde yapmadığı işlerden dolayı eleştirebilir, yaptıklarının ve yapmadıklarının aksine, doğru olanı anlatmak zorundadır eleştiriyi yapan kimse.
Günümüzde, bunu doğru olarak yapanların sayısı maalesef oldukça azaldı. Eleştiriyoruz diye hakaret ve küfürler savurmayı muhalif olmak adına tekrarlayanlar oldukça çoğaldı. Takılıp kalıyoruz bu tür yanlış yapanlara dair çıkan haberlere. Bizim yaptığımız da çoğu zaman yanlış. Toplumun bir kesimi hakaret ve küfür edenlerden yana, bir kısmı da ona ceza verilmesini isteyenlerden yana bölünüyoruz.
Aklıselim insanlar, kültürlü ve bilgili insanlar küfür ve hakaret etmezler. Söyleyecek sözleri dağarcığında yeterli olmayanların işidir, küfretmek. Gündeme takılı kalmakta yeni söyleyecek sözü olmayanların halidir.
Şimdi eğer bu gündemden uzaklaşa bildi iseniz, yeni bir şeyler söylemek istiyorum.
İktidarı değiştirmek isteyenlere sözüm.
Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın yaptığı uygulamaların dışında neler yapmak istiyorsunuz?
Herkesin anlayacağı dilden, AKP iktidarı indirildikten sonra benim yaşam standardımda nasıl bir iyileşme yapacaksınız? Bu iyileşmenin kaynağı ne olacak?
Güçlendirilmiş Parlamenter Sisteme geçildiğinde, benim gibi vatandaşların avantajı ne olacak? Milletvekili ya da belediye başkanı adaylarınızı belirlerken, söz kimde olacak? Adayları parti üyeleri mi seçecek, bir rakıya satılan delegeleriniz mi seçecek?
Millet İttifakı olarak, ülkemizin geldiği dar boğazdan çıka bilmek için, üretime nasıl ve hangi argümanlarla destek olacaksınız? Kaynağınızı nereden bulacaksınız?
18 yaşına gelmiş, işsiz gençlere, iş nasıl bulacaksınız? İş bulamazsanız iş buluncaya kadar bu insanlarımıza hesaplarına borç olarak ve iş bulduğunda kazancının sadece Yüzde Yirmisini keserek tahsil etmeyi düşündüğünüz belirli bir miktar para yatırmayı düşünüyor musunuz?
Batmak üzere olan eski iş yeri sahiplerinin, aile reislerinin, vatandaşların hepsinin, borçlarını dondurup, onların bu borçları ne kadar çok olursa olsun, sadece kazancının yüzde yirmisini keserek tahsil etmeye ve evlerine iş yerlerine, haciz gelmesini önleyecek bir projeniz var mı?
İktidara geldiğiniz günü, milat kabul edip, ülkemizdeki her ferdin yaşam standardını iyileştirmek için, borçlarını, nasıl ödeye bilir hale getireceksiniz? Kaynaklarını nereden bulacaksınız.
Ülkemizin en büyük sorunlarının başında bir Kürt meselesi, birde Suriye meselesi bulunmaktadır. Bu iki meseleyi nasıl çözeceğinizin ayrıntılarını da duymak istiyoruz sizlerden. Nasıl çözeceksiniz?
Dünya enerji dar boğazına, ülkemde enerji çıkmazına sürüklenmiş durumdadır. Giderlerimizin en büyüğünü enerji ve petrol sorunu oluşturmaktadır. Bu konuyu nasıl halledeceksiniz?
Ey muhalefet liderleri, bizlere öylesine güzel ve yeni projeler sununuz ki; AKP iktidarına değil de sizlere oy verelim.
Bu Milletin, sadece “iktidarı indirelim de, sonrası ne olursa olsun” diye bir mantığı yoktur. Yerine ne koyacağını ve kazançlarının ne olacağını bilmek gibi bir akıllı beklentisi olduğunu asla unutmayınız.
Saygılarımla.