6 Şubat depreminin üzerinden 2 ay geçmesine rağmen toplum depremin şokunu henüz üzerinden atabilmiş değil.
Sönen ocakların acıları ve gözyaşları dinmek bilmiyor. Yakınlarını kaybetmiş çocuklar, çocuklarını kaybetmiş aileler… Türkiye’nin her yerine yayılmış mağdur insanlar, öksüz ve yetim yavrular… İnsanlık tarihinin şahit olduğu en büyük doğal afetlerden biri olan deprem, devletimizin ve milletimizin imkânlarını seferber etmesiyle aşılmaya çalışılıyor.
Aslında bu deprem varlık ile yokluğun, ölüm ile hayatın arasındaki ince çizgiyi hepimize gösterdi.
Maddi kayıpların zaman içinde telafisi mümkün, bu hususta devletin almış olduğu tedbirler her türlü takdirin üzerindedir. 11 il, 13 milyon nüfusun fiziki olarak yaşadığı bu deprem, sonuçları itibariyle Türk Milletinin ekonomik, sosyal ve psikolojik hayatında önemli bir iz bırakacaktır.
Türk Milleti birlik, beraberlik ve dayanışma ruhu ile bu büyük felaketin açmış olduğu ekonomik, sosyal problemlerin üstesinden gelecektir.
Yapmış olduğum araştırmalara göre her ne kadar bölgedeki yerleşim alanları ve meskenler çok ağır hasar gördüyse de Kahramanmaraş’taki fabrikalar hariç Gaziantep Organize Sanayi Bölgesinde, Kilis Organize Sanayi Bölgesinde, Adana Organize Sanayi Bölgesinde, Adana Sabancı Organize Sanayi Bölgesi ve Antakya Organize Sanayi Bölgesindeki fabrikalarda hasar ve kayıp yoktur. Bölgenin en büyük sanayi kuruluşu olan İskenderun Demir Çelik Fabrikası faaliyetine kesintisiz devam etmektedir. Bölgedeki sanayi kuruluşlarının bu deprem felaketini hasarsız atlatması bölgenin ekonomik geleceği için umut vaad etmektedir.
Türk Milleti için deprem felaketinden daha tehlikeli olan şey siyasi bölünmüşlüktür. Siyasi söylemlerin nezaketten uzak olması bu bölünmüşlüğü tabanda ciddi sorunlar yaratmaktadır. Bu demokrasi geleneğimize zarar vermektedir. Bu siyasi bölünmüşlük, sonuçları itibariyle etnik bölünmüşlüğe, ideolojik bölünmüşlüğe ve mezhepsel bölünmüşlüğe dönüşme tehlikesi vardır.
Cumhuriyetin temel değerlerini tartışan bir sosyal yapı geleceğimiz için büyük bir tehlike yaratmaktadır.
Türk Milleti için milletin bölünmezliği, ülkenin bölünmezliği, milletimizi ayakta tutan manevi değerlerin tartışılır hale gelmesi aziz milletimizi derinden üzmekte ve endişelendirmektedir. Milletimizin birlik ve beraberliği her zaman en değerli özelliğimizdir. Bunun korunması hepimize düşen önemli bir görevdir.