Merhum Vali Recep Yazıcıoğlu aramızdan ayrılalı 20 yıl oldu. Elim bir trafik kazası sonrası vefat eden valinin hatırası sevenlerinin kalbinde yaşıyor.
Sıra dışı bir vali olarak görev yaptığı illerde hep ilklere imza atmıştır. Tokat valiliği ile başlayan icracı valiliği dillere destandır. Yatırımcı validir, eğitimci validir, halkın valisidir.
1975-1977 yıllarında Bahçe kaymakamıdır. (Bahçe o yıllarda ilçedir) Haruniye İlköğretim Okulu’nun ders yılı başlaması dolayısıyla törende yapmış olduğu konuşmada Adana ve çevresindeki ağalık sistemini eleştirdiği için ileri gelenlerce zamanın İçişleri Bakanı Oğuzhan Asıltürk’e şikâyet edilir. 23. Dönem AK Parti Aydın Milletvekili, Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç, o yıllarda İçişleri Bakanlığı müşaviridir.
Yazıcıoğlu’nun konuşması Adanalı çıkarcı ağalık düzeni savunucularınca kayıt altına alınmıştır. Bakan Asiltürk’e dinletirler. Talepleri, “Komünist kaymakam” dedikleri Yazıcıoğlu’nun Bahçe’den alınıp başka bir yere tayinidir.
Oğuzhan Asiltürk olayı tahkik etmeden kabullenir. Kaymakam, Recep Yazıcıoğlu’nun savunmasını bile almadan Ağrı’nın Hamur kazasına sürgün eder. Oysa o yıllarda bakanlık müşaviri olan Atilla Koç da Yazıcıoğlu’nun arkadaşıdır, o da sürgüne mani olamaz.
Hamur o yıllarda 2 bin nüfuslu, köy gibi bir ilçedir. Suyu yok, elektriği yok, kaymakamın evine su eşeklerle iki kilometreden taşınır. Yazıcıoğlu gibi kabına sığmayan, hizmet aşkıyla yanan bir idareci, kimseye eyvallah etmeden orada 2 yıl hizmet verir.
Ben arkadaşı olarak bu olaydan şikâyet ettiğini duymadım. O, verilen vazifeyi en iyi şekilde yapmaktan başka bir şey düşünmezdi.
Şahsına yapılan uygulama ona vız gelirdi. ‘Makamın insana şeref kattığına inanmaz; insan, hizmeti ile makamı şereflendirir’ derdi. Zekâsı, çalışkanlığı, vefası ve millete olan sevgi ve saygısı hizmetin önündeki engelleri aşmasında rehberi olmuştur.
Aydın’da Valilik yaptığı yıllarda merkez ilçe ve diğer ilçelerde eğitim öğretim ikili sistemle yapılıyordu. Sınıflar 50-60 kişiydi, ona göre bu eğitim öğretim verimsizdi, derhal tekli eğitim ve öğretime geçilmesi gerekirdi, yeni derslikler yapımına ağırlık verdi, bir yıl içinde tekli öğretim için gerekli yatırımları yaptı.
Bir gün merkez ilçede yapılan okul yatırımlarını gezdik, bu gezi saatlerce sürdü. Bana “beğendin mi?” diye sordu. Ben bu kadar kısa zamanda bu yatırımları nasıl hayata geçirdiğini sordum. Ankara’da bakanlıklarda yatırım programları yapılırken Ankara’ya karargâh kurduğunu biliyordum.
Bu hizmetleri bu kadar kısa zamanda yapmasının fesat ocaklarını harekete geçireceğini söyledim. Nitekim zamanın iktidar partisi olan Anavatan Partisi Aydın İl Başkanı İlhami Ortekin başta olmak üzere birçok kişi tarafından Başbakan Turgut Özal’a şikâyet edildi. ‘Bize yüz vermiyor, bizi adamdan saymıyor’ diye fitlediler.
İki yılda Aydın’a yaptığı hizmetler saymakla bitmez, onu Erzincan’a tayin ettirmekle hizmetlerine kör olanlar amacına ulaştı; Aydın, daha yapılacak hizmetlerinden mahrum kaldı.
Erzincan halkı ise Yazıcıoğlu’ndaki cevheri keşfettiğinden, 8 sene ona sahip çıktı.
O hep, "Bu iş devletin işi. Biz hizmet makamıyız, naz makamı değil" derdi.
‘Mahkeme kadıya mülk değildir’ çok sık kullandığı bir sözdü.
Yazıcıoğlu 8 Eylül 2003 tarihinde vefat etti. Allah rahmet eylesin, gönüller valisi Recep Yazıcıoğlu’nun ruhu şad olsun!