Evde biriken pet şişeler, cam şişeler, gazeteler, kâğıtlar, süt kutuları, naylon poşetleri ayrı yerlerde toplayınca evlerimizden her gün pek çok geri dönüşümlü atık çıktığını fark ettim.
Biriktirdiğim geri dönüşümlü atıkları, evimin arkasından geçen Şair Ömer Bulvarındaki bir kafes toplayıcıya atıyordum. Geçen hafta yine koca bir torba atık ile gittik ki o kafesi kaldırmışlar.
Aydın Büyükşehir Belediyesini aradım; bu işlere Efeler Belediyesi’nin baktığını söylediler. Efeler Belediyesini aradım, ana cadde ve bulvarlar Büyükşehir Belediyesine ait olduğu için o kafesi kaldırmak zorunda kaldıklarını söylediler ve bir telefon numarası vererek “Bu bizim whatsapp hattımız, talebinizi buraya yazabilirsiniz” dediler. Verdikleri numaraya talebimi ilettim, en kısa sürede çözümlenmesini bekliyorum.
Ancak, Aydın Büyükşehir Belediyesi, Efeler Belediyesi’nin koyduğu konteyneri kaldırttı ise aynı yere yenisini kendisinin koyması gerekmiyor mu? Maalesef halen koymadılar ve torbalar dolusu dönüşümlü atığı genel çöplerle aynı yere atıyorum.
Kâğıdın, cam ve pet şişelerin aynı konteynere atılması dahi yanlışken ben her şeyi aynı yere atmaya razıydım, şimdi o bile yok.
Aydın Büyükşehir Belediyesinin bir katı atık depolama ve ayrıştırma merkezi olduğunu biliyoruz, fakat ayrıştırma işleminin daha evlerde başlaması hem zamandan, hem paradan tasarruf sağlayacaktır. Başta ev hanımları olmak üzere tüm bireylerin bu konuda eğitilmesi belediyelerin en önemli görevlerinden olmalıdır.
Geçen Ağustos ayında iş nedeniyle kısa bir İsveç gezisi yaptığımda, renkli cam şişeler ile renksiz olanlar için dahi ayrı kutular koyulduğunu “hayretle” gördüm.
İtalya’da yaşayan oğlum bu aralar eşi ve bebeği ile bizde konuk. Çocuk bezlerini bir poşette biriktiriyor ve her akşam atıyorlar, fakat diğer atıklar ile aynı yere atılmasını eleştiriyorlar. Çocuk bezleri İtalya’da farklı kutuya atılırmış.
Metal, kağıt, plastik, alüminyum, tekstil ve elektronik ürünler gibi faydalı materyallerin geri kazanımını ve yeniden kullanılmasını sağlayan geri dönüşümün önemi ülkemizde yeni yeni anlaşılmaya başlanmakla birlikte çok ağır adımlarla ilerliyoruz. Oysa atık yönetimi hem ekonomiye katkı sağlıyor, hem de çevre kirliliğini önlüyor.
Çevre kirliliğinden en fazla muzdarip olan ülkelerden biri olduğumuz herkesin malumudur. İnsan ayağının ulaştığı en ücra köşelerde bile oluşan büyük çöp dağları hepimizi rahatsız ediyor. Belediyeler piknik yerlerine çöp kutuları koysa dahi, hem yetersiz oluşları, hem düzenli toplanmamaları, hem de halkın duyarsızlığı en güzel köşelerimizi kirletiyor.
Geri dönüşüm endüstrisi dünyada hızla önem kazanırken küresel sanayinin ihtiyaç duyduğu hammaddenin %50’ye yakın bölümü geri dönüşümlü atıklardan sağlanıyor ve hedefin bu oranı hızla %60-70’lere çıkarmak olduğunu öğreniyoruz.
Dünyada geri dönüşüm konusunda en iyi ülkeler arasında Avusturya, Almanya, Tayvan, Mısır, Brezilya, Singapur, Güney Kore, İtalya ve Fransa yer alıyor. Avusturya ve Almanya geri dönüşümlü atıkların %63’ünü tekrar sanayi ve enerjide kullanmayı başarmışlar.
Bu listede yer almamakla birlikte İsveç, evsel atıkları en hızlı değerlendiren ülkelerden biri. İsveç evsel atıkların tamamını enerji üretiminde kullanırken başta komşusu Norveç olmak üzere İngiltere, İtalya gibi ülkelerden çöp ithal ediyor ve 2030 yılına kadar fosil yakıtları kullanmayı tamamen bırakmayı planlıyor. AB ülkelerinde çöp depolanması yasak olduğu için bu ülkeler çöplerini İsveç’e göndermeyi tercih ediyorlar.
Diğer yandan bir de atık yağların değerlendirilmesi konusu var. Bir litre atık yağın bir milyon metreküp deniz suyunu kirlettiğini öğrendiğimden beri kızartma yağlarını biriktirmeye başladım. Efeler Belediyesi atık yağları alıyor.
Gerek ekonomiye katkı, gerek çevre kirliliğinin önlenmesi bağlamında, başta belediyeler olmak üzere devletin atık konusuna önem vermesi ve halkın bilinçlendirilmesi gerektiğine inanıyorum.