Son yirmi yılda ciddi hasarlar alan demokrasimiz ve budanıp adeta kuşa çevrilen demokratik haklarımız, borç batağına sürüklenmiş ülkemiz ve ülke vatandaşımızın dramatik hali "On ilimizde" yaşanan depremle ortaya çıkmış oldu.
Kızılay ve Afad gibi kurumların liyakatsizliğin sonucunda çaresiz kaldığını, organize olamadıklarını, hazırlıksız olduklarını maalesef yaşayarak gördük.
Diğer yandan depremzededeler için yurt içi ve dışından “Tek yürek sloganı” ile toplanan 115 milyar liralık yardım dururken; İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun deprem bölgesinde deprem zedeler için çay, şeker, çorap, spor ayakkabısı, eşofman ve terlik istemesi abes ve ayıp olmuştur. Başka bir yanlış ise daha enkazların bile kaldırılamadığı bir yerde bilim adamlarının sesine kulak vermeden yeni inşaat projelerinin yangından mal kaçırırcasına başlanması ileride yaşanabilecek afetlere davetiyedir.
14 Mayıs Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilliği seçimi Cumhuriyetin tüm kurum ve kuruluşları ile yeniden inşa edileceği tarihtir. Oyumuzu kullanırken duygularımızın değil mantığın öne çıkması çocuklarımız, torunlarımız ve geleceğimiz için çok ama çok önemlidir.