Sakarya Meydan Muharebesinin ardından Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk’e T.B.M.M. tarafından 19 Eylül 1921 günü 153 sayılı yasa ile gazilik ve mareşallik unvanının verilmesinin yıldönümü nedeniyle 19 Eylül Gaziler Günü olarak kutlanmaktadır.
Ülkemizin ve ulusumuzun en karanlık dönemini yaşadığı, Anadolu çağ dışı hurafe ve inançlarla kimsizlikleştirme projelerinin uygulamaya konulduğu bu günlerde Vatan, Ulus aşkıyla azimle batı emperyalizmin taşeronu terör örgütleri bölücülerle mücadele ederek yani canınızı ortaya koyarak gazi oldunuz.
Ölürsek şehit kalırsak gazi oluruz düşüncesiyle her türlü düşmanla mücadele veren Türk askeri ve taşıdığı bu yüce ruh var oldukça bölünmez bütünlüğümüze ve ulusal birliğimize göz dikenlerin emel ve art niyetleri asla Gerçekleşemeyecektir.
Türk ulusu dünya üzerinde var olduğu günden beri, yani Oğuz Kağanla başlayan Bumin Kağan, Saltuk Han, Alpaslan, Süleyman Şah, Kılıçaslan, Ertuğrul gazi, Orhan Gazi, Fatih ve Yavuz Sultan Selim Hanla devam eden ve son komutan Mustafa Kemal Atatürk’e T.B.M. tarafından gazilik ve Mareşallik rütbesinin verildiği gün olan gazilik günümüz hepinize kutlu ve mutlu olsun.
Vatanı koruma olan kutsal görevinizi layıkıyla yerine getirdiniz.
Sizleri daima yücelten ve yüceltecek olan üniformalarınızdaki mübarek kanlarınızdır. Bu kutsal ve ulvi görevi yaparken yaralanıp Gazi unvanı alarak Bayrağın, Ulusun ve ülkenin ne denli kutsal değerler olduğunu Türk Silahlı Kuvvetlerinin ve Emniyet teşkilatının kahraman mensupları olduğunuzu ve yukarda saydığım değerleri korumak için şehit ve gazi oldunuz. Sizlerin gösterdiği sabır ve metanetle vatan ve bayrak sevgisi olduğunu iyi biliyoruz.
Sizler bu ülke için şehit ve gazi olurken ülkeyi yönetenler derin uykularına devam ettiler.
Sözde çözüm süreci zırvalamaları ile ülkem neredeyse son surat bölünmeye gitti. Neredeyse Güneydoğu Anadolu’da her vilayette ve ilçelerde özerklik türküleri söylenmeye başladı.
Güneydoğuda belediye başkanlarının göz yummaları veya bizzat yardımcı olmaları sonucu asfalt yolların altına bombalar koyarak askerlerimizi ve polisimizi şehit ettiler. Yetkililer ise biz bu durumları biliyorduk ama çözüm süreci nedeniyle veya üç beş oy uğruna ses çıkarmadık diye de itiraf ediyorlar.
Ama iktidarın ve yetkililerin bu ihmalleri aymazlıkları onca vatan evladının canına mal oldu.
Askeri, yetkililerin valilere götürdüğü operasyon teklifleri barış süreci diye geri çevrildi.
Bu ihmaller ve vurdumduymazlık nice yiğitlerimiz canlarından oldu.
Geçen facebook da bir resim gördüm kanım dondu. Silahlı PKK gidiyorlar askerlerde onları seyrediyor. Hey gidi günler hey. Kendi vatanımızda yabancı gibi olmuşuz da haberimiz yok.
SİZLERE YAPILAN HİÇ BİR ŞEY FEDAKÂRLIKLARINIZIN BEDELİ OLAMAZ.
Benim inancım sizlerin ve şahsınızın bu bölücülerden bir gün mutlaka bedeli alınacaktır.
Sevgili Kahraman Gazilerimiz.
Emin olunuz
Sizlerle bu millet gurur duyuyor.
Ülkem çok kötü şartlardan ve karanlık günlerden geçiyor. Her gün neredeyse beş altı şehit haberini almaktan kına gelindi. Nerde bu devlet diyenler haklı değil mi. Ülkemin yetiştirdiği ve hepside bir terör uzmanı olan komutanları içeri atarsanız olacağı buydu.
Önceki Cumhurbaşkanı demişti ya “Güzel şeyler olacak” diye acaba bu güzel günler ne zaman olacak? Bölücü hainler ülkeme ve ana kuzularına tuzaklar kurarak şehit ediyorlar, İstanbul ve diğer illerde vatandaşlarımızın çok güç şartlarda aldıkları araçları yakılarak büyük zararlar verdiriyorlar. Devlet ve yöneticiler bu işe acilen bir çözüm bulmaları gerekir. Korkarım yarın çok geç olacaktır.
Gerek ulusal basında gerekse Aydın’ımızdaki mahalli basında bu hususta bazıları çok sessiz kalıyorlar. Kendilerini sözde bilinçli gören bazıları ya belediye başkanını aleyhine yazı yazıyorlar veya sipariş üzerine methiye yazıyorlar. Bazıları ise din istismarcılığı yaparak haksızlık ve hırsızlık ve yalan, utanç veren suçluluklarını kendileri yaratıyorlar.
Bu düşünce ve duygularla Aziz Gazilerimizin GAZİLER gününü kutlar Şehitlerimize de tanrıdan rahmet dilerim.
Sizler bizim baş tacımızsınız.