Gazeteci; haberleri dürüst, etik ve tarafsız bir şekilde araştırma, belgeleme, yazma ve sunma ile görevli meslek profesyonellerine verilen unvandır.
Ülkenin; ekonomide, eğitimde, adalette, iç ve dış güvenlikte, sanayide, tarımda ve hayvancılıkta bu denli savrulması daha doğru bir ifadeyle her anlamda delice savrulmasın bir sebebi hatta önemlisi de gazetecilik etiğine uymayan kişisel çıkarları uğruna toplum yararını hasıraltı edip görmezden gelenler kalemini satanlar yüzündendir.
Gerçekten de, gazetecilik mesleği, toplumların sağlıklı işleyişi ve halkın doğru bilgilendirilmesi için kritik bir rol üstlenmektedir. Ancak etik dışı davranışlar, kişisel çıkarlar uğruna gerçeklerin çarpıtılması veya göz ardı edilmesi, gazeteciliğin itibarını zedeler ve toplumların bilgiye dayalı kararlar almasını engeller. Bu durum, sadece bireylerin değil, toplumların da zarar görmesine yol açar.
Gazeteciliğin iki yönü arasındaki farkı açıkça görmek mümkündür:
1-Namusunu, şerefini, haysiyetini kişisel çıkarları uğruna iki paralık edenler.
Bu kesim, gazeteciliği bir araç olarak kullanır. Kendi çıkarlarını veya bir grubun çıkarlarını korumak için, gerçekleri çarpıtabilir veya kamuoyunu yanıltan haberler üretebilirler. Bu, gazeteciliğin asıl amacına ters düşer çünkü bu kişiler halkın doğru bilgilendirilmesini değil, kendi menfaatlerini ön planda tutar.
2-Bilgisini, görgüsünü, haysiyetini toplum yararına gözünü budaktan sakınmadan doğruları yazanlar:
Gerçek gazeteciler ise, tüm zorluklara rağmen doğruyu arar ve toplumun yararını gözetir. Bu kişiler, haberleri araştırırken adalet ve etik kurallara sadık kalır, her türlü baskıya rağmen doğruları savunur. Bu, sadece mesleki bir sorumluluk değil, aynı zamanda topluma karşı bir borçtur.
Gazetecilik, halkı bilgilendirmenin yanı sıra toplumsal adaletin sağlanmasına, demokratik değerlerin korunmasına ve güvenli bir toplum yapısının inşasına katkı sağlar. Ne yazık ki, kişisel çıkarlar uğruna gazeteciliğin yozlaştırılması, bu değerleri zedeler. Bu bağlamda, gazetecilik etik kurallarına sadık kalanlar her zaman topluma daha büyük bir hizmet sunmuş olurlar.