Yaşamın içindeki birçok süreçte davranışlarımız yanlışlarla doludur. Yapılan hiç bir şeyden suçluluk duymamak insani bir durum olmasa gerek.
Özür dilememek pişman olmamak;
Doğruyu kabul etmeyerek gerçeklerden inatlaşarak uzaklaşmak!
Düşüncelerimizi beyin süzgecinden geçirmeyip, sadece üstünlük sağlamak, yada o anki durumu kurtarmak adına farklı duruma adapte olarak eyleme geçmek;
Bu olumsuz gidişat, insanoğlunun yaşamına ve hayatındaki tüm davranışlarına kötü yansıma yapacağının işaretidir. İnsan beyni mirasçı gibidir, ortak doğruları aldığı gibi kabul görmeyen yanlışları da içinde barındırır. Bu yüzden kabul gören benimsenmişlikler, yaşamda suni mutluluklara neden olurken anlık kurtarıcı gibi olurlar. Oysa reel olan, belki de farklı ve daha aykırı bir fikirdir. Bunu doğru dille anlatarak sabırla beklemek, gerçeğe ulaşmada kolaylık sağlayacaktır. Aykırı gibi görünen birçok fikir ve dünyanın yararına olan bütün buluşlar ilk çıktığında kötü muamelelere maruz kalmışlardır.
Tarihte de örneklerine rastladığımız, yeniliklere imza atan mucitler önce aforoz edilmiş sonra ise itibarlarına kavuşmuşlardır.
Belki de yüzyıllardır toplumların doğru yolda ilerleyememesinin nedeni, aykırı gibi görünen fikirlerin önyargılarla kesilip atılması olabilir. Bu yüzden toplumun zararınaymış gibi gözüken ve yanlış anlaşılan düşünceleri yargısızca öldürmemek gerekir.
Fikirler demokratik çerçeve içinde tartışmaya bırakılmalıdır. Aksi hale yenilik ve medeni yaşama giden doğru yolda hatalar olacaktır. Böylece kötü birikimler yaşamın içinde kendisine rahatça yer bulur. Sonlara doğru çürüme ve kokuşmuşluk baş gösterir ki; kötülük toplumunun tohumlarının atılmasının önüne geçilemez.
İlerleyen zamanlarda, kötülük bütün alanlara yayılarak doğru ile yer değiştirebilir. Yaşadığımız toplumda bunun örneklerini görebiliyoruz. İyilerin yerini kötüler, haklıların yerini ise haksızlar alabiliyor. Marjinal fikirlere kapıları kapatmak ilerlemenin ve yeniliğe açılan yolların önünde önemli bir engeldir. Düşünceler, aykırı gibi algılanan fikirler önce kamunun önünde tartışılmalı, eleştiri süzgecinden de geçirildikten sonra karar verilmelidir. Geri dönüşü olmayan yolların önyargı ile kapatılması insanı kötü sonuçlara sürükleyebilir. Hiç beklemediğiniz, tahminlerin ötesinde bile yer vermediğimiz mikro görüşler sizi şaşırtacaktır.
Siz ise mahcubiyetinizle yıllarca yüz yüze kalabilirsiniz. Toplumun en küçük biriminden en büyüğüne kadar, formel yada resmi olmayan alanların tamamında akıl önde durmalıdır. Özellikle kamu alanlarından sorumlu öne çıkmış kişiler arkalarındaki yükün ağırlığını bilerek hareket etmelidirler. Yoksa kötülüklerden beslenen birçok kişi bulunduğu yerin de gücünü kullanarak kendi fikirlerini kamu adına resmileşen söylemlerle örtüştürebilirler. Toplumlar yanlış yollara sevk edilebilir.
Geleneksel mirasın modern yapı ile birleşen süzgecinden doğru fikirler üretip yükünü taşıdığımız insanlığın iyilik ve mutluluğa doğru yol almasına katkı koymalıyız.
Bizlere bırakılan mucize miras dünyayı, geleceğe layıkıyla taşıyarak, savaşlar ölümler ve kanlı paylaşımların olmadığı eşitlikçi adil bir geleceğe doğru yol almalıyız.