Bu bayram hüzün var içimde.
Çok garip duygular yaşıyorum.
İçim buruk, yüreğim yaralı...
Özlediklerim var, burnumda tüten...
Kavuşamadıklarım var, kokusunu özlediğim, koklamak istediğim evlatlarım torunlarım var. Sarılamadığım dostlarım, sevdiklerim var.
Ah! Şu koronavirüs var ya! Hepimizin feleğini şaşırttı. Düzenimizi bozdu, değerlerimizi değiştirdi. Yaşamımıza topyekûn yasaklar, kurallar koydu. Nasıl bir şey ise kendisi hiç görünmeden, gizli ve sinsi bir otorite güç gibi hepimizi hizaya soktu.
Rehavete kapılıp, azıcık gevşeyeyim falan desek, hemen Cavid-19’da “ikinci dalga” muhabbetleriyle yüz yüze geliyoruz. Yani “kırk katır mı, kırk satır mı?” Ölüm ya da hayat.. Ortası yok.
Ülkemizle ilgili açıklanan tablodaki sayıların düşmesine, salgının kontrol altına alındı haberlerini, milletçe çok seviniyoruz. Çok şükür tünelin ucunda ışık göründü müjdesi, yaşam ümitlerimizi yeşertiyor. Aydınlık güzel günlerin özlemiyle yanıp tutuşuyoruz. Böylece biraz moral buluyoruz. Bir taraftan da bu salgın sürecinde 4 binin üzerinde kaybettiğimiz vatandaşlarımız için çok üzüldük. Hele bu salgında kaybettiğimiz doktorlar, hemşireler, canları, mesela Prof. Dr. Cemil Taşçıoğlu hocamızı ve genç doktorlarımızı hiç unutabilir miyiz?
Bu amansız savaşta olağanüstü bir seferberlik hali yaşadık ve halâ yaşıyoruz. Evet dostlarım! Bu bayram çok acılarla buruk ve hüzünlü geçiyor. Hepimizin kavuşamadıkları var. Sevdiklerinden, canlarından, dostlarından kaybettikleri var. Ölüm arife, bayram, seyran dinlemiyor. Ramazan Bayramı arifesinde, tanış olmaktan mutlu olduğum üç can, üç şehirde hayata veda etti.
Eskişehir’de dünürümün muhterem annelerini, Bursa'da 46 yıl öncesi Bursa Eğitim Enstitüsünden “Pala” lakaplı can dostum İbrahim Yurtsever’i ve Aydın Belediyesi Folklor Derneği kurucularından, eczacı Dursun Yarımca'yı Aydın’da kaybettik.
“Her can ölümü tadacaktır” ayeti kerimesinin idraki içindeyim ancak arife günü yitirdiğimiz canlar, yüreğimizi yaktı. Daha bu ateş sönmemişken, Azrail boş durmadı. İyilik timsali mimar Cem Cemil Öztürk’ü de bizlerden aldı. Belki ismini duymadıklarımız da vardır, hayatını kaybeden. Hepsine Allah'tan rahmet, ailelerine ve tüm sevenlerine sabır diliyorum.
Bu yaşadıklarımız, en usta hırsızın hayat olduğunu öğretti bana. Çünkü hayat, sevdiklerimizi çalıyor, zamanımızı çalıyor, bizi bizden çalıyor ve biz farkında bile olamıyoruz.
Değerli Dostlar!
“Bu bayram hüzün var içimde” diyerek söze başlamıştım.
Evet, hüzünlüyüm...
Çünkü bu bayram camiler boş kaldı. Belki de daha önce böyle bir şey yaşamadığımız için, bir gariplik çöktü içime. Camilerin boş kalma nedenini bilmeme rağmen ruhuma ağır geldi, hem de çok ağır. Gönül dünyama dokundu, gözlerimden süzülen gözyaşlarımı gizlice sildim.
Velhasıl...
Zalim bir avcıdan kurşun yemiş, kanadı kırık kuş gibiyim.
***
Bayramların bayram tadında yaşanması dileklerimle, Ramazan Bayramınızı kutluyorum.
Kalın sağlıcakla.