“AK Parti yoksulluğu yönetiyor” söylemini sıkça duymaktayız. Ülkede sosyal yardım alan aile sayısı 5 milyon civarında (4 989 000) olduğu düşünülürse bu söylemin göz ardı edilemeyeceği gerçeğidir. En düşük emekli maaşı 10 bin liradır, Türk-iş'in açıkladığı verilere göre açlık sınırı 16 bin 793 lira, ev kiraları 10 bin üzerindedir.
"Faiz sebep, enflasyon sonuç" derken “Nas” denilirken, faiz serbest bırakılarak %50 değerlerini aştı. Enflasyon ise, yükseliştedir. Dar gelirli ve emekli zorda. Tane ile alma, pazaryerinde çürük sebze ve meyve toplayanlar görüntülenmedi de değil...
Rahmetli Demirel, "boş tencerenin götürmeyeceği iktidar yoktur" derdi.
Bir emekli söyleniyor, 3 bin lira emekliye bayram ikramiyesi ile ilgili yapılan beyanlardan sıkıntı duyduğunu, vereceğiz, ödeyeceğiz, hesaba yatacak, hesaba yattı söylemleri birkaç ağızdan çıkıyor demesi de ilginçti.
AK Parti tandanslı basının günlerce yayınlarında zam geliyor, seyyanen zam haberleri ile beklentiye giren emekli sonunda promosyona yöneltilirken hayal kırıklığı yaşadı.
İmam, polis gibi bazı unvanlara 3600 ek gösterge verilirken, aynı derecede, aynı senede, aynı tahsil de emekli olanlara 2800 ek gösterge verilmesinin adaletsizlik olduğu, eşitlik ilkesine aykırılığı gerçeği yanında, İktidar 1.dereceye bu yılın ilk çeyreğinde 3600 ek gösterge verileceğini söyledi. 3600 ek gösterge sözü verildi, ne zaman olacağı belirsiz.
31 Mart 2024 yerel seçimlerinde ana muhalefet partisi, rüya sayılacak bir kazanım yaşadı. Emeklinin tepkisi oy olarak, umut olma yolunda CHP’ye yöneldi ve Türkiye’de onlarca belediye kazandı, bu oy oranı ile ilk sırada yerini aldı. “İstanbul'u alan Türkiye'yi alır” denilirken, Ekrem İmamoğlu, her şeye rağmen sonuçta İstanbul BŞB Başkanı seçildi.
Asıl önemli olan, CHP’ye oy verenler ise, sosyal demokrat, sağcı, solcu, milliyetçi, muhafazakâr, her tür görüş ve etnik kökenden olması dikkat çekici, uyarıcı bir adımdır.
AK Parti için bu bir bitiş değil, uyarı amaçlı bir dönüm noktası da denilebilir. Erken seçim dillendirilse bile daha dört yıl bir zamanları var.
Asıl ana muhalefet partisi CHP’ye çok iş düşüyor. Bu durumu fırsata çevirmek için kazanılan belediyelerin düzgün işler yaparak, halka umut olma yolunda yaşanır, temiz kentler ortamı hazırlamalıdır. Güç zehirlenmesi yaşanmadan, makamdan güç alma adımları atılmadan bir yönetim uygulanmalıdır. Ardından genel seçimde başarı kendiliğinden gelir.